Yüksel Aytuğ - Sabah Günaydın
ŞİMDİ'NİN TELEVİZYONCASI!..
Okurumuz Ahmet Güneş, 'Şimdi' kelimesinin televizyon terminolojisindeki farklı anlamını vurgulamış: "Akşam üzeri evlilik programlarında, program başlarken konuşan dış ses, her türlü aksiyonu sunarken 'Şimdi' diyor. Saat 16.30'da şimdi dediğini, biz 18.45'te seyrediyoruz. Hatta çoğu zaman süre yetişmiyor ve biz bir sonraki gün seyretmek zorunda kalıyoruz. Ben sizin aracılığınız ile sormak istiyorum: Koca koca televizyon kanalları, 'şimdi' kelimesinin anlamını biliyor musunuz? Bilmiyorsanız öğrenmeyi düşünüyor musunuz? Biliyorsanız, bu, tüm seyredenleri aldatmak demektir, bunun farkında mısınız? Yarın öbür gün kızınız veya oğlunuz, saat 16.30'da istediğiniz bir şeyi, 'Şimdi babacığım' diyerek saat 18.45'te yerine getirdiğinde nasıl bir tepki göstereceksiniz?"
Cengiz Semercioğlu - Hürriyet Kelebek
“NE’APTIN” NE DEMEK TOLGA?
Tolga Çevik’in yeni başlayacağı, ancak terör nedeniyle geçen pazar yayınlanmayan programının adını “Müdür Ne’Aptın” olarak duyurdu Star TV. Gazete ilanları aynen bu şekilde çıktı. Ancak programın adıyla ilgili bir yazım hatası var ortada... İlk defa duyuyorum, görüyorum “Ne’Aptın” diye bir yazımı. Ya kelimenin doğru hali “Ne Yaptın” şeklinde ayrı olmalıydı. Ya da kısaltılacaksa, doğru hali olan “N’aptın” olarak yazılmalıydı. Tolga yeni programıyla birlikte, “Ne’Aptın” diye bir ucube yazılım kazandırmış oldu Türkçemize. Ayrıca daha yaygın kullanılan şekliyle programın adı “Müdür N’aptın” değil “N’aptın Müdür” olarak kullanılmalıydı.
Ali Eyüboğlu – Milliyet
TERÖRÜ KINAMAYAN YILDIZLARIMIZ VAR!..
Madrid Meydanı’ndaki utanmaz Hollandalılarla, Kızılay’da öldürülenler için taziye dilemekten kaçınanları, “Game of Thrones”un yıldızları, Angelina Jolie ve dini, dili, ırkı ne olursa olsun öldürülen her insanın acısını yüreğinde hissedenlerle aynı kefeye koymak mümkün mü? Bir tarafta insanlıktan nasibini almamışlar, diğer yanda herkese insanlık dersi verenler. Demem o ki din, dil, ırk fark etmiyor; dünyanın her yerinde “iyi”ler ve “kötü”ler diye ikiye ayrılıyor insanlar.
Oben Budak – Habertürk
HÜRREM VE KÖSEM!..
Muhteşem Yüzyıl’ın Halit Ergenç’li ilk dönemlerinde diziyi izlemediğimi kimseye anlatamazdım. Bu sefer olaya Fransız kalmayayım diye ‘Kösemli sezon’u takip etmeye başladım ama yine dizi trendlerinin gerisinde kaldım. Takip ettiğim diziyi kimse izlemez oldu. Buna pek anlam veremedim aslında, bir Türk dizisine göre şaşılacak derecede güzel bir prodüksiyon ve çok başarılı bir oyuncu kadrosu olmasına rağmen alıcı bulamadı Kösem. İlk sezonun alametifarikası neymiş acaba diye bakmak için eski diziye göz attım ve bir de ne göreyim, aslında her şey aynı, sadece oyuncular farklı. Aynı saray entrikalarını başka oyuncularla ortaya koyup tutmasını beklemek biraz tuhaf olmuş. Kendi kendinin taklidini üreten ilk dizi olabilir.
