UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, MEVLÜT TEZEL, YÜKSEL AYTUĞ, ALİ EYÜBOĞLU VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, MEVLÜT TEZEL, YÜKSEL AYTUĞ, ALİ EYÜBOĞLU VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, MEVLÜT TEZEL, YÜKSEL AYTUĞ, ALİ EYÜBOĞLU VE SİNA KOLOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

MESUT YAR – POSTA

 

İŞTE BUZ GİBİ MAGAZİN!

İbrahim Tatlıses hafta sonu çifte sünnet düğünüyle torun mutluluğunu ikiyle çarpacakmış. İtilmiş ile Kakılmış tiplemelerinin unutulmaz aktörü İlyas İlbey ağabeyimiz hayati önemde bir operasyon geçirmiş ve şimdi iyiymiş. Tuğba Özerk ve eşinin ayrılık meselesi erkek tarafının menajerlik işinden kaynaklıymış… Saydığım haberlerin içinde herhangi bir hakaret ya da eleştiri yok. Saydığım haberlerin hepsi buz gibi doğru. Saydığım haberlerin hiçbiri gazetelerde yayınlanmadı. Ve saydığım haberlerin hepsini Salih Keçeci pazartesi ve Perşembe günleri katıldığı Aramızda Kalmasın isimli programda bağırıp çağırmadan dile getirdi… Ha, istenirse magazin dediğimiz şey bu kadar halis ve haber ekseninde konuşulabilir. Biz de haberdar oluruz, bilmem anlatabildim mi?

TEELFONU ARADAN ÇKARIN

Kalbimdeki Deniz dizisini izlerken birkaç kez denk geldim. Esas adam Alihan’ın başkası için ayrıldığı eşi Deniz ile arasını mümkün olduğunca acil bir şekilde düzeltme çabası var. Sanırım sonradan gelen vicdan yumruğu ve pişmanlık böyle bir şey. Bu kötünün iyisi… Öte yandan adamın bütün girişimlerini engelleyen bir Hülya gerçeği var. Adam ne zaman hayırlı bir şey için arasa Deniz’in telefonu yakınında değil. Hal böyle olunca da her aramaya, her mesaja yanıt Hülya’dan ve bir hayli tepkili bir şekilde geliyor… Sonuca bakacak olursak, adamımızın kendini ifade etmesi de Deniz’in durumu anlaması da bir hayli güç. Ya telefonu aradan çıkarın ya da Hülya’nın eline bir güzellik yapın. Yoksa Deniz sadece kalpte kalacak!

NE YAPMAMAK GEREKİR!

Diriliş Ertuğrul isimli TRT 1 dizisinin sadece bir bölümde aldığı reyting rakip kanalların zorla devam ettirdiği dört buçuk diziye bedel… Diriliş Ertuğrul önceki akşam karşısında maç gibi çok önemli bir rakip olmasın rağmen kadınlı erkekli herkesi ekran karşısına geçirmeyi başardı… Hal böyle olunca rakip kanalların yani özel kanalların tümünün milyonlarca lira akıttığı dizilerde ne yapılmadığına odaklanması gerekiyor. Ne yapılması gerektiğini zaten izliyoruz. Neredeyse yüzde 18’lik efsane bir reyting skoruyla…

EYVAH YİNE EKRANDA!

Meriç Erkan ismini bilmeyenlere hatırlatalım. Yıllar önce sinema sanatçısı Ahu Tuğba ile yaşadığı aşk ile gündeme gelmiş, bana göre bu balon aşkın ekmeğini ekranda yaptığı tuhaflıklarla bir güzel yemişti… Gerçek hayatta ekrandaki profilinin tam tersine bir adam olduğunu öğrenmiştim. Yakın bir arkadaşımla yaptığı evlilikte bir çeşit de süper babaydı. Neyse o iş yürümedi; evlilik bitti… Ve ben önceki gün Meriç Erkan’ı Esra Erol stüdyosunda görünce “içinden yine lamba cini çıkacak mı?” diye telaşa düştüm. Çünkü adamımız ekranda çok farklı; “durduramıyoruz efendim” cinsinden hani… Dilerim reyting için orada değildir. Tersine hiç inanmasam da!

REYTİNG KOŞUSUNUN ÖNEMLİ YARIŞÇILARI…

Ana haberlerin önündeki lokomotif işler gecenin reyting kaderini de bir parça belirliyor. Bu yüzden prime time diliminin başlamasına yakın aldıkları reytinglerin önemi büyük. Peki hangi iş hangi bültene destek olup, geceyi yukarı taşıyor? İşte sıralama… Haber önünde en çok izlenen iş atv’nin Esra Erol’da isimli programı. İkinci sırada Show Tv’nin Evleneceksen Gel’i var. Üçüncü sırada Star Tv’de yayınlanan Zuhal Topal’la yer alıyor. İzleyen sırada FOX’ta yayınlanan Gardırop Savaşları ve Kanal D’nin tekrar dizisi Arka Sokaklar bulunuyor. TRT 1’in günlük dizisi Adını Sen Koy ise bazen önündeki rakiplerini geçiyor… Sonuç itibarıyla yayını en zayıf reyting alan FOX Haber rakiplerine oranla reytingini yükselterek prime time dilimine teslim ediyor. Bilginize…

 

MEVLÜT TEZEL – SABAH

 

TANKA NASIL ÇIKILIR?

İnternetin en büyük arama motoru Google, Türkiye ve dünyada en çok aranan kelimelerin ve en son trendlerin yer aldığı 2016 arama trendleri listesini açıkladı. Öne çıkan soru başlıkları ve konular şöyle: 'Nedir', 'Nasıl', 'Diziler', 'Genel Arama', 'Kişiler', 'Yemek Tarifleri'. Bu kategorilerde ilk beşe girenler ise şöyle sıralanıyor:

 

Nasıl?

 Slime yapımı

 KPSS başvurusu

 Tanka nasıl çıkılır?

 Cirit nasıl oynanır?

 Migren tedavisi

 

Nedir?

 Artık yıl

 Güneş tutulması

 Dünya Kadınlar Günü

 OHAL

 Saat farkı

 

Diziler

 Kiralık Aşk

 Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz

 Aşk Laftan Anlamaz

 No: 309

 Kara Sevda

 

Genel Aramalar

 EBA- Eğitim Bilişim Ağı

 Pokemon Go

 Darbe

 Olimpiyatlar

 Avrupa Şampiyonası

 

Kişiler

 Aleyna Tilki

 Oya Aydoğan

 Mustafa Koç

 Tarık Akan

 Emre Mor

 

Yemek Tarifleri

 Trileçe

 Mücver

 İstiridye Mantarı

 Magnolia

 Lazanya

 

Elbette Google aramalarında, insan ihtiyaçları ön plana çıkıyor. Migren tedavisi, KPSS başvurusu, saat farkları ve OHAL kararlarının merak edilmesi normal.

Dizilerdeki aranma trendi ise o yapımların başarısı ya da çok konuşulan sahneleriyle alakalı olsa gerek. Öyleyse fazla tartışmaya, reytinglere bakmaya gerek yok.

2016'nın öne çıkan dizileri; 'Kiralık Aşk' ve 'Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz'.

'Genel Aramalar' kategorisinde Darbe ve Avrupa Futbol Şampiyonası'nın öne çıkması da doğal.

Her zaman darbe olmuyor! Avrupa Şampiyonası'na da nadir katılıyoruz.

'Kişiler' bazında 2016'da ölümlerine çok üzüldüğümüz Tarık Akan, Mustafa Koç, Oya Aydoğan'ın öne çıkması da normal. 2016'da sporda bizi en çok heyecanlandıran da Emre Mor'du. 'Kişiler' bazında Aleyna Tilki'nin birinci olmasını ise ben bir gazetecilik başarısı olarak görüyorum.

GÜNAYDIN, 16 yaşındaki şarkıcı Aleyna'nın izinsiz olarak içkili mekanlarda sahneye çıkmasıyla ilgili çok haber yaptı ve bu haberler çok okundu. Yemek kategorisinde 'Yine mi trileçe?' demeden edemiyorum. Bir tatlı bu kadar mı popüler olur!? Tat olarak çok iddialı değil ama sağlıklı, hafif oluşu ve yeni keşfedilmiş olması trileçeyi 2016'da tatlıların kralı yapmış.

 

BU KALE YIKILMAZ!

Lütfen listelerdeki sıralamalara tekrar bakın, bir sonuç gerçekten ezber bozucu! Evet, Türk halkının 'Tanka nasıl çıkılır?' diye merak edip Google'da arama yapması ve bu aramanın insanoğlunun en temel soru cümlesi 'Nasıl' kategorisinde üçüncü sırada olması çok şey anlatıyor!

15 Temmuz darbe girişiminde tankları durduran halkımız, birçok insana da ilham kaynağı oldu. 15 Temmuz'dan önce kimin aklına gelirdi tanka nasıl çıkılacağını öğrenmek? Demek ki halkımız hâlâ darbe tehlikesinin geçmediğini düşünüyor ve bir daha böyle bir girişim yapılırsa hazırlıklı olmak istiyor. Allah korusun, yeni bir darbe girişimi olsa, iç savaş çıksa, ülke işgal edilse de Türk halkı artık tankları nasıl durduracağını biliyor. Bir yandan da tanka çıkmayı öğrenmek trajik bir sonuç aslında ama bu sonuç bile Türkiye'nin ne kadar büyük badireler atlatarak tek yürek olduğunu gösteriyor. Büyüksün Türk halkı, içeriden ya da dışardan seni kimse yıkamaz!

 

YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

 

“SEN ÜŞÜME POLİS AMCA”

Videoyu izlediniz mi bilmiyorum...

İzlediyseniz bile bir de benden dinleyin:

Yollar kar, buz... Dışarıda kemikleri sızlatan bir soğuk.

Sıcacık otomobilinde ailesiyle birlikte seyahat eden 7 yaşındaki bir erkek çocuğu birden ağlamaya başlıyor.

Ailesi, sebebini öğrenince ileriden U dönüşü yapıyor.

Meğer o çocuk, yolda denetim yapan trafik polisini görmüş.

"Polis amcam üşüyordur şimdi" diye bir avazı yerde, bir avazı gökte ağlamaya başlamış.

Aile, polis noktasına geri dönüp de çocuk arabadan inince, son yılların en duygulu sahnelerine hep birlikte şahit olduk. Çocuk, ıslak gözleriyle polis amcasına sarıldı. Polis amcası dedi ki, "Ağlama, ben üşümüyorum.

Hele şimdi sana sarıldım ya, artık hiç üşümem. Ama sen üşümüşsündür. Haydi arabana bin de ısın..." Aziz şehit anaları, 'Evladım o toprağın altında üşüyor mudur şimdi?' diye ağıt yakmayın artık.

Baksanıza, 7 yaşındaki kocaman bir yürek, nasıl kadife bir battaniye olup örtüyor üzerlerini...

Biz istediğimiz kadar Polisimin Yanındayım kampanyaları yapalım, dilediğimiz kadar polislerle karakollarda birlikte fotoğraf çektirelim, hatta her saat başı elimizde bayrakla Şehitler Tepesi'ne gidelim; yine de 'Polis amcam üşüyor' diye gözyaşı döken o çocuğun ruhlarda yarattığı etkiye ulaşamayız.

İşte o yüzdendir ki, bu dünyaya barışı o melek çocuklar getirecek. İşte o yüzdendir ki, dünyanın her neresinde olursa olsun bir çocuğun ağlamasına, feryat etmesine kulak vermek bir insanlık görevidir.

'Bana ne elin Halep'inde zırlayan çocuktan' deyip sırtını dönen, kulağını tıkayanlar bilmeli ki, bu günahın bedeli öte dünyaya kalmaz.

Size belki tuhaf gelecek ama bu dünyaya barışı getirmenin yolu 'çocukla çocuk olmaktan' geçiyor...

 

ALİ EYÜBOĞLU – MİLLİYET

 

İKİ GÜNDE ZANZİBAR

Türk Hava Yolları’nın Afrika’da 50’nci uçuş noktası olarak belirleyip, haftada karşılıklı üç sefer düzenlemeye başladığı Zanzibar’da geçirdiğim iki günlük izlenimlerimi paylaşacağım.

Zanzibar, daha önce dünyada gittiğim Kenya’nın Hint Okyanusu kıyısındaki Mombasa ile Dominik’le benzerlikleri olan bir yer.

Dünyada köleliğin kalktığı son yer olmasından mı, sıcak ve denizin yaydığı iyottan mı bilmiyorum, halkı fakir, ama mutlu...

Hayat felsefeleri “Hakuna matata”... “Sıkıntı yok” anlamında kullanılan bir söz bu.

Yaşadıkları coğrafyanın iklimi gibi sıcak ve cana yakın insanlar hepsi.

Zanzibar’da yolların çoğunda kaldırım yok.

Eski minibüs ve kamyonetlerin toplu taşıma aracı olarak kullanıldığı, insanların baraka dükkânlar veya yollara kurulmuş tezgâhlardan alışveriş yaptığı, ağaç gölgelerinde uzanıp yatanların bolca olduğu Zanzibar’da dikkatimi çeken şeyler şunlar:

Görülecek yerler

Hemen hemen hepsi başörtülü kızlar, parklarda çimenlerin üstünde ders çalışıyor.

Kadınlar genellikle ikili üçlü gruplar halinde alışveriş yapıyor.

Ayakkabı giyen insan sayısı çok az. Çoğu terlikle çıkıyor sokağa, bir kısmı da yalınayak dolaşıyor.

Zanzibar’a gidecek olursanız iki şeyi şiddetle tavsiye ederim. “Baharat Adası”nın klasik turlarından biri, baharatların yetiştiği bahçeler.

Karabiber, zencefil, tarçın, safran, kimyon, kişniş, vanilya, köri gibi baharatların nelerden yapıldığını görmek ilginç bir deneyim.

Adanın merkezine bir saat mesafedeki Michamvi’de mercan kayalarının üstünde Zanzibar’a özgü bir mekân var. The Rock’a mutlaka uğrayın derim.

Dün köle tüccarları, bugün zalim liderler

Dünyada köle ticaretinin en son yapıldığı yer olan Zanzibar’da kölelerin tutulduğu iki zindanı ve müzeyi gezdik. 

1878’de köle ticaretinin bittiği, 1978’de ise tamamen yasaklandığı Zanzibar’daki bu yer, insanlığın utanç abidesi gibi.

6 yaşında cılız bir çocuk...

Köle kampından kaçmaya kalkınca sahibi, bir yıl boyunca 15 kilo ağırlığında boyu kadar bir kalası başının üstünde taşımaya mahkûm etmiş onu... Ayakları birbirine zincirli...

O çocuk çoktan öldü, kölelik bitti, ama dünyadaki bazı çocuklar için “insanlık ayıbı” maalesef bitmedi.

Günümüzde Suriye, Filistin ve Afrika’nın bazı yerlerinde savaş mağduru çocukların yaşadıkları, “Köle Müzesi”nde o körpe bedene yüklenenden daha ağır.

Suriye’de çoluk çocuk demeden yüz binlerce insanı katleden Esad, Zanzibar’daki o çocuğa dünyayı zindan eden köle tacirinden daha zalim değil mi?

Mercury House

UNESCO tarafından koruma altına alınan Zanzibar’ın en eski yerleşim bölgesi Stone Town’da ünlü şarkıcı Freddie Mercury’nin doğup büyüdüğü ev var. Kapısında Mercury House yazan ev, otel olarak kullanılıyor. Cibinlikler içindeki yataklarda bir gece konaklamanın bedeli 175 dolar...

Stone Town, tarihi evleri, dar sokakları kadar ahşap kapılarıyla da ünlü bir yer. Ahşap oymalı kapıda baharat motifleri varsa sahibinin baharat tüccarı, balık varsa balıkçı, zincir olanlar ise köle taciriymiş!

GÜNÜN SÖZÜ

Günler ağır, günler ölüm haberleriyle geliyor. En güzel dünyaları yaktık ellerimizle. (Nâzım Hikmet) 

 

SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET

 

HABER – EĞLENCE DEDİKLERİ BU OLSA GEREK

“Şişli’de tiner bağımlısı bir genç, arkadaşının üzerine tiner dökerek ateşe verdi. Kayseri’de ise 10’uncu sınıf öğrencisi liseli, sınıfa girmesini isteyen nöbetçi öğretmeni tekme tokat döverek hastanelik etti. Bu gelişmeleri sadece iki dakikalık reklam arasından sonra ekranlara getireceğiz. Bizden ayrılmayın lütfen.” Ticaret, pazarlama, heyecan ve aksiyon var. ‘Haber-eğlence ‘(Infotainment) dedikleri bu olsa gerek. Yukarıdaki cümleler Kanal 7 Ana Haber Bülteni’nden bir kesitti. Hepsi bunu yapıyor. “Şimdi reklamlar, sonra buradayız”, “Reklamlar ardından güle güle demek için buradayız” mesajlarını vermeyen haber bülteni var mı?

Bir kanalın haberleri reklama girince; “Dur bakalım ötekinde ne var?” demeye alıştırıldık.

Rezil bir durum yani. Bir de evde yemek hazırlanana kadar ‘ön haberleri izleyelim’ durumumuz var. Daha çok mobese kamera soslu, üçüncü sayfa haberlerini... Yemek pişene kadar izlemece yani! Düzelteyim, haber- eğlence dedikleri aslında bütün bu anlattıklarım.

YEŞİLİ SEVMİYORUZ!

FOX’ta ve Kanal D Haber’de yer aldı ‘Validebağ Korusu imara açıldı’ haberi. Uğraştılar, didindiler ve sonunda oldu! Bu bir zihniyet meselesi. Sağcı ya da solcu olmakla ilgili değil, bu bir eğitim sorunu. Biz dünyaya ‘inşaatçı’ gözüyle bakıyoruz. Ekranda tüm reklamlar neredeyse inşaatçıların. Haberin verildiği gün, inşaat haberleri de vardı. Bina satışları düşmüş. Ama hâlâ imar! Reklamda izledikçe içim cız ediyor, hatta daha fazlası... Mesela Ataköy sahilini yavaş yavaş bitirdiler. Sonunda finali ‘muhteşem binalar’la yaptılar. “Otomobil yapmadık, yat yapmadık, bildiğimiz işi yaptık” diyen reklamı izlerken çocukluğumu hatırlıyorum. Bildikleri iş! Star TV’de yine İstanbul’un en keyifli ilçelerinden Bakırköy’den bir haber vardı. “Asırlık ağacın kökünü oyup devirdiler.” Mahalleli isyanda. “Hatıralarım gitti” diyerek ağlıyordu bir kadın. Lokanta sahibi; “Ben ağaçları seven insanım. Temel atıp, duvar yapıp, ağacı daha sağlam yapmak istedik” diyordu. Mahalleli öyle söylemiyordu; “Lokantayı daha genişletmek için bu ağacı devirdi.”

 

Yeşili sevmiyoruz. Kasaptaki dere boyunda otlayan kuzuların resimleri kadar bile sevmiyoruz.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13