UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, YÜKSEL AYTUĞ VE ALİ EYÜBOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, YÜKSEL AYTUĞ VE ALİ EYÜBOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! MESUT YAR, YÜKSEL AYTUĞ VE ALİ EYÜBOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

MESUT YAR – POSTA

 

TEMCİT PİLAVINA DEVAM!

Beni Affet’in önceki bölümlerinde Feride ve Sedat, göstermelik bir evlilik yapmışlardı. Sedat’ın halası sürpriz yapmış ve çiftin evine misafir olmuştu… Feride ve Sedat evliliklerinin gerçek olduğunu halaya ispatlamak için karı koca rolünü daha gerçekçi oynamaya başlamışlardı. Dizinin son yayınlanan bölümünde ise Bahar ve Onur, yine göstermelik evlilik yaptılar. Ha, bu arada Onur’un halası sürpriz yapıp evlerinde kalmaya başladı. Bahar ve Onur, halanın yanında gerçek bir karı koca gibi davranmaya başladılar. Beni Affet beş senedir aynı hikayeleri farklı kişi ve isimlerle anlatmaktan vazgeçmedi ve vazgeçmeyecek gibi; vay halam vay!

SİHİRLERİ BOZULMUYOR!

Refika Birgül’ün kendisi gitse de mutfağı efsane olarak kaldı. Ekranda olmayışına hayıflandığım isimlerin başında geliyor. Neyse ki mutfağında kullandığı araç gereçle sosyal medyada izleyenlerine sürprizler yapıyor. Satışları da reytingleri gibiyse harika… Ezgi Sertel’in Lezzet Haritası tekrar bölümleriyle iyi reytingler alıyor. Bazı isimlerin sihirleri ekranda ya da başka takip mecralarında hiç bozulmuyor. Değerlerini bilmek gerekir…

BENİMKİSİ DE MERAK İŞTE!

Merak ediyorum. Hayat Şarkısı’nda oyuncuların her birini moda sayfalarından fırlamış hale getiren sanat yönetmeni kim? Kerim ile başlayan rüzgara Hülya ve Zeynep de eklendi. Böyle asimetrik kıyafetler sessiz figüranları anımsatan aksesuarlar, ilginç vallahi! Merak ediyorum. İçerde’nin araba koleksiyonu “benim” diyen hangi galeride mevcuttur? Sarp’ın biri klasik diğeri spor arabalarının değeri bile ortalama bir esnaf lokantası açmaya yeter. Dizideki babaların bindiği arabaları saymıyorum bile… Merak ediyorum. Cesur be Güzel’de önemli olan diyaloglar mı fon müziği mi? Kabul, Toygar Işıklı’nın melodileri enfes ama hani izleyici olarak biraz da diyalog ve ince esprileri dinleme niyetiyle ekran karşısına oturuyoruz. Nasıl olacak o vakit? Merak ediyorum. Aynı hafta içinde hem Hayat Şarkısı’nda çocuk hırsızlarına hem de İçerde dizisinin baskın sahnelerine ev sahipliği yapan binanın dışında bir suç mahalli bulunamıyor mu? Ortaköy manzarasında bu tarzda kriminal işler çok sırıtıyor be mirim!

BÜLTENİ AYAĞA DİKTİ…

Yiğidi öldür hakkını yeme. Erhan Çelik’i tanımam. Habercilik yaptığım dönemde bir sonraki kuşağın ekran yüzüydü. Dolayısıyla gerçekten tanımadığım için tanıdığım diğer anchormanler hakkında söyleyebileceklerimi söyleyemem… Ama bu buz gibi bir gerçeği yazıya düşmeme engel değil. TRT 1 Ana Haber bültenini teslim alan Erhan Çelik, bülteni reytinglerde iyi bir noktaya getirdi… Bunun yanı sıra 30 dakikalık hap bir bültenle aktarılması gereken ne varsa aktarıyor. Hal böyle olunca TRT bültenini ilk on sıra içinde görmek bir hayal olmaktan çıkıp bir hayli gerçek olarak karşımıza dikiliyor. Bravo diyeceğim izninizle…

ELDE VAR HÜZÜN!

Sadece merak ediyorum. Geçtiğimiz yılı ortasına kadar hakikaten fenomen olduğunu düşündüğüm İşte Benim Stilim isimli programa ne oldu da böyle tepe taklak yere yıkıldı… Aldığı reytinglere bakınca, TRT Çocuk’ta yayınlanan sıradan çizgi filmlerin bile altında bir sonucu görüyoruz… Bunu programa hakaret maksadıyla söylemiyorum. Bu güzler o programın fırtına gibi estiğini de gördü. Tam da burada takılıyorum işte… Kanal ve yapımcılar fırtınayı cılız bir üfürüğe dönüştüren nedenleri aralarında ne zaman tartışacak? Orada şöyle ya da böyle izlediğimiz her ismin başka bir programa çıkması halinde şimdi aldığının dört misli reyting alabildiğini biliyorum; yaşadım ve gördüm hatta… Eh o zaman ne iş? Ortadaki yanlışı bulacak taraf, programın kurtarıcısı olacaktır. O yanlışı bulmayı ekran karşısında yorulmak istemeyen izleyiciye bırakırsanız sonucu görüyorsunuz işte. Elde var hüzün!

 

ALİ EYÜBOĞLU – MİLLİYET

 

BİR CANIN DEĞERİ BİR MERMİ KADAR!

Robert Kolej ve Boğaziçi Üniver-sitesi’nde okumuş, 13 yıl çalıştığı Procter & Gamble’ın Avrupa Pazarlama Direktörü’yken bir seyahat dönüşünde 2.5 yaşındaki oğlunun attığı tokat yüzünden kariyerine ara vermiş beyaz yakalı bir kadın...

 

Ömrünü adadığı oğlu belli bir yaşa gelince aldığı bir dizi eğitim sonrası yaşam koçluğuna başlamış, binlerce insana kişisel gelişim konusunda eğitim vermiş, “Melekler ile Yaşamak” ve “Yeni Çağın Çocukları” kitaplarını yazmış Beki İkala Erikli, önceki akşam “Hayal Dünyası” adlı ofisinin bulunduğu apartmanın girişinde bir kadının silahından çıkan üç kurşunla öldü.

Erikli ile tanışıklığım yoktu ama ikimiz de Mona Kitap yazarıydık. O yüzden “Ali Eyüboğlu’na ışık olsun” notuyla imzalayıp yollamıştı bana son kitabı “Yeni Çağın Çocukları”nı.

Zanzibar seyahatinde yanıma aldığım kitaplardan biriydi Erikli’ninki.

İstanbul’a döndüğüm günün akşamında Erikli’nin öldürüldüğünü öğrenince şoke oldum. Kadın olduğu söylenen katilin biri, Erikli’nin ergenlik çağına getirdiği oğluyla mutlu bir hayat sürmesine izin vermedi.

Bir canın bir mermi kadar değeri olduğu bir dünyadan erken ayrılan Erikli’nin mekânı cennet, kitabını yazdığı melekler yoldaşı olsun.

APPLE’A GÖRE 2016’NIN EN İYİSİ

Tarkan’ın sanat müziği albümü “Ahde Vefa” için yapılan yorumları hatırlayın.

Sanat müziğinin “Diva”sı Bülent Ersoy’un “Fevkaladenin fevkinde” deyip beğendiği Tarkan’ı beğenmeyenler vardı.

TV ve radyo programları, gazete sütunları, internet ve sosyal medyada kayıt altında hepsi.

Müzik CD’si 100 bin satanın heykelinin dikildiği bir dönemde tirajı 300 bine yaklaşan Tarkan’ın “Ahde Vefası”nı beğenmeyenlerin kimler olduğunu sıralasam Ali’ce’ye sığmazlar. Çünkü o kadar çoklar...

Peki “günün sonu”nda ne oldu?

Medyada, müzikte veya oyunculukta hiçbir baltaya sap olamamış, yaptıkları hiçbir iş tutmamış, bilgi ve beceri yoksunu kifayetsiz muhterislere “kapak” olacak açıklama Applemusic’ten geldi.

Applemusic, dünyada olduğu gibi Türkiye’de de 2016’nın “En İyileri”ni açıkladı.

Türkiye’de 2016’nın En İyileri”nde Tarkan “Ahde Vefa”yla birinci sırada.

JENNIFER, BİZİMKİLERİN NASIL ÇALIŞTIĞINI BİLSE

“Uzay Yolcuları” (Passengers) filminin Oscar ödüllü oyuncusu Jennifer Lawrence’ın Anadolu Ajansı’na yaptığı şu açıklama ilginç:

“Benim için filmin en zor yanı, yoğun ve uzun çalışma saatleri oldu. Neyse ki Chris Pratt vardı. Yoksa muhtemelen ölürdüm. Abartısız, Chris beni hayatta tuttu.”

Lawrence, Türkiye’deki meslektaşlarının her hafta bir film uzunluğunda dizi çekebilmek için nasıl mesai yaptıklarını bilse, acaba ne söylerdi?

Lawrence, bir iki ay süren bir film için çalışmaktan ölecek duruma gelirken bizimkiler yılın 8 - 9 ayı yapıyor aynı mesaiyi...

GÜNÜN SÖZÜ

Dünya herkese yetecek büyüklükte. Onun için başkasının yerini kapmaktansa, çalışarak gerçek yerinizi bulun. (C. Chaplin)

 

YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

 

GİDİŞAT HİÇ DE İYİ DEĞİL!

Her cumartesi olduğu gibi bugün de köşeyi asıl sahiplerine, yani sizlere bırakmaktan büyük keyif ve gurur duyuyorum. Özel bir şirkette genel müdürlük görevini sürdüren okurum Hasan Mete, yazdıklarıyla, Türkiye'de izleyici profilinin nasıl seçkin, seçici, bilinçli ve eleştirel hale geldiğini ortaya koyuyor:

"Sayın Yüksel Bey, SABAH gazetesini en çok sizi okumak için alıyorum desem abartmış olmam, zira yazılarınızı büyük bir keyifle okuyorum.

Sizin dikkatinizi, özellikle her geçen gün artan mafya dizilerine çekmek istiyorum. Öyle ki, kitap okumaktan bihaber olan gençliğimiz her geçen gün 'Kolay para nasıl kazanırım?' ya da 'Birini nasıl öldürebilirim?'in her türlü örneğini bu dizilerde seyrediyor ve etkileniyor. İçerde dizisiyle haftaya başlayıp Cesur Yürek'le tavan yapıp sokağa çıkan bir gençliği düşünün. Bu sosyal mühendislik içinde gelgit yaşayan insanımızın nasıl bir sonuca gittiğini ve bu sonucun nelere gebe olduğunu görmemek için kör olmak gerekiyor diye düşünüyorum. Öyle ki, bu kadar kolay bir şekilde adam öldürmenin sergilendiği, her 'racon' sahibinin kendi kurallarını kanun yerine gösterdiği ve bunları bir de beylik sözlerle desteklediği, hapse girmenin bile onurlu bir olay gibi gösterildiği bu düzen dizilerine dikkatinizi çekip en azından yüzyıllardır dünyayı bir kısır döngüde yönetmeye çalışan sistemin nelere sebep olduğunu, bizlerin bu sisteme karşı nasıl duracağımızı öğrenmemiz gerektiğini bağıra bağıra söylemek istiyorum. Bu dizilerdeki yaşamı desteklemek ve bunlara alt hazırlamak için saçma sapan çizgi filmler, toplumu dizayn etmekte etkili ses yarışmaları, bencilliği tetikleyen doğa yarışmalarıyla tamamen sanal birer robot haline getirilen insanımıza oynanan oyunu, buradan iletmenizi rica ediyorum.

Zira bu gidişin sonu hiç de parlak durmuyor. Televizyonlardaki bu programlar, diziler, sahte evlilik programları ve yarışmaların yönlendirdiği toplum; ne olursa olsun millet olma ve en önemlisi insan olma özelliğini yitiren, her şeyi maddiyat gören bireyler haline geliyor ve bu beni korkutmaktan öte dehşete düşürüyor."

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13