UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! BÜLENT CANKURT, MEVLÜT TEZEL VE ALİ EYÜBOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! BÜLENT CANKURT, MEVLÜT TEZEL VE ALİ EYÜBOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! BÜLENT CANKURT, MEVLÜT TEZEL VE ALİ EYÜBOĞLU BUGÜN HANGİ KONULARI YORUMLADI?..

BÜLENT CANKURT - SABAH

İKİNCİ DOĞUMUNDA HİPNOZ YÖNTEMİNDEN VAZGEÇTİ

2014 yılında nefes terapisti Ahmet Serdar Oral'la aşk yaşamaya başlayan ve geçtiğimiz yıl Nisan ayında oğulları Nefes'i dünyaya getiren Özgü Namal, ikinci kez anne oldu. Namal, ilk çocuğu Nefes'i İstanbul Kilyos'taki villasında hipnoz yöntemiyle dünyaya getirmişti.

 

BEBEĞİNİN CİNSİYETİNİ DOĞURUNCA ÖRENDİ

Bir süredir sevgilisi Ahmet Serdar Oral ile Muğla Köyceğiz'de gözlerden uzak, doğal bir hayat yaşayan Namal'ın, ikinci doğumunda da hipnoz yöntemini tercih edeceği konuşuluyordu.

Ancak öğrendim ki; Namal, yine evde doğum yapmış ama bu kez kendini bir ebeye emanet etmiş.

Hastane olmayan yerlerde olduğu gibi eve ebe çağıran güzel oyuncu, bir kız bebek dünyaya getirmiş. Namal; oğlu Nefes'te olduğu gibi, Elem Su adını verdikleri kızının cinsiyetini de doğurunca öğrenmiş.

Bu arada yakınlarından öğrendiğime göre Namal, doğum yaptıktan iki saat sonra ayaklanmış.

Doğanın içinde yaşayıp doğal besinlerle beslenen, anne olmak için de doğal yolu seçen Özgü Namal, umarım çocuklarını sağlıkla büyütür...


ALİ EYÜBOĞLU

GÜNÜMÜZÜN NENE HATUNLARI

 

‘Bu topraklar çok hain gördü. Türk milleti hepsini de tarihe gömdü...’

Son zamanlarda her terör eyleminden sonra sosyal medyada en çok paylaşılan sözlerden biri bu...

20’nci yüzyıl başında türlü oyunlarla zayıflattıkları Osmanlı’nın topraklarını işgal ederek Türkleri tarihten sileceğini sananların 30 yılı aşkın süredir tam destek verdiği terör örgütü, Türkiye’den bir karış toprak alabildi mi?

 

Türk askeriyle cephede başa çıkamayan PKK, taktik değiştirdi.

 

Şehirlerde yaptıkları terör eylemlerinin tek amacı var, iç savaş çıkarıp Türkiye’ye bölmek...

 

Bunu da başaramayacaklar.

 

“Şehitler ölmez, vatan bölünmez”in bir slogandan ibaret olmadığını, eninde sonunda görecekler...

 

Çünkü...

20 yaşlarında genç bir gelinken sabah ezanının ardından camiden yapılan, “Moskof askeri Aziziye Tabyası’nı ele geçerdi” anonsunu duyar duymaz üç aylık bebeğini veren Allah’a emanet edip vatan savunmasında yerini alan Erzurumlu Nene Hatun, yaptığı ateşli konuşmalarla İstanbul’u işgal eden düşmana karşı Türkleri harekete geçiren Halide Edip Adıvar’ların torunlarının “Milli seferberlik” ilan edildiğinde aynısını yapacağına inancım tam...

 

Çünkü...

“TBMM’de grubu olan partilerin İstanbul’daki terör eylemini kınama bildirisini HDP’liler niye imzalamadı?” diye TV ekranından haykıran Hande Fırat’lar, ayyıldızlı kolyesini takıp çıktığı Star TV’den ülkesini, polisini savunan duygusal bir konuşma yapan Nazlı Çelik’ler, vatan hainlerini teşhir etmekten çekinmeyen Şebnem Bursalı’lar, “Şerefsizler... Pislikler... Allah belanızı versin... Avaz avaz kötü bağırıyorum, evet... Bela okuyorum size... Geberin” diye tweet atan Bengü’ler olduğu sürece, akıttıkları kanda boğulacaktır PKK’lı hainler...

 

NEW YORK POLİSİ VE İÇİMİZDEKİ HAİNLER

 

New York’un meşhur Times Mey-danı’nda İstanbul Dolmabahçe’deki terör saldırısında şehit düşen polislerimiz için bir bir anma töreni düzenlendi. Törene New York Polis Teşkilatı’nda görev yapan polisler de katılıp dayanışma mesajı verdi. Aynı gün içimizdeki hainler bu kez Kayseri’de çarşı iznine çıkan komandoların içinde bulunduğu halk otobüsüne bombalı araçla saldırı gerçekleştirdi. İstanbul’daki 44 terör şehidinin acısı dinmeden 19-20 yaşlarındaki 14 vatan evladının ocağına ateş düşürdü hainler...

Türk askeriyle dağlarda savaşamayınca kurdukları kalleşçe tuzaklarla savunmasız insanların yaşam haklarını elinden alanlar kimler?

Türkiye Cumhuriyeti nüfusuna kayıtlı hainler...

“Canlı bomba”larla da sınırlı değil bu hainler...

Türkiye’yi yasa boğan Kayseri’deki terör eyleminden sonra Facebok hesabından, olay anına ait fotoğraflara, “Kayseri’ye bahar gelmiş, komandolar sıcak havanın keyfini çıkarıyor:)))” diye yazıp paylaşabilen “hainler” de var bu topraklarda yaşayan... Söyler misiniz Allah aşkına?

Polisin gözaltına aldığı Davut G. adlı bu kansızın, “canlı bomba”lardan ne farkı var?

Dini, dili, ırkı farklı Ame-rikalı polisler, New York’ta gerçekleştirilen İstanbul’daki teröre lanet gösterisine katılıp, Türk meslektaşları için dayanışma sergilerken “hainler”in içimizde cirit atması, terör kadar acı.

GÜNÜN SÖZÜ

Şahsınıza kötülük eden bir düşmanı affedin, lakin vatanınıza ve milletinize kötülük eden bir kimseyi, asla affetmeyin. (Hz. Ali)


MEVLÜT TEZEL

ÇARŞI İZNİ

Askerliğin en güzel taraflarından biri de çarşı iznidir.

Tüm bir hafta o gün beklenir, çarşı iznini iptal ettirecek bir hata yapmamaya özellikle dikkat edilir.

Cuma gününden planlar yapılır.

Kahvaltının nerede yapılacağı, internet kafede nasıl yer kapılacağı, hangi mekanlara gidileceği, saat saat planlanır.

Ve o gün gelir çatar... En güzel kıyafetler bavuldan çıkar, saçlara jöle sürülür, parfümler sıkılır ve sabahın köründe sanki büyük bir maceraya atılacakmış gibi nizamiyeden çıkılır.

Kayseri'deki o hain bombalı saldırıdan önce çekilen bu fotoğrafta çarşı izni mutluluğunu görmek mümkün. Hiçbir şeyden habersiz mutlu bir şekilde çarşı iznine çıkan bu askerlerin çoğu artık aramızda yoklar.

Sadece çarşı iznine çıkan askerleri değil, okula giden öğrencileri, savunmasız insanları öldürecek kadar kalleş bir düşman var karşımızda.

Bu düşmanın tek bir amacı var: Ülkemizi batağa sürüklemek, ekonomiye darbe vurmak, günlük hayatı felç etmek. İç savaş çıkarmanın hayallerini kuruyorlar ama bu boş bir hayal. Her şeye rağmen tetikte olmalıyız;

DAEŞ'i, PKK'sı Avrupa'nın baskısı vs. birçok koldan büyük bir saldırı altındayız.

Sağduyumuzu korumalıyız, klişe bir söylem ama provokasyonlara gelmemeliyiz.

Kürt kardeşlerimize yapılacak en küçük bir saldırının bile sosyal medyadaki terörist troller tarafından kullanılacağını unutmamalıyız!

Bu terör, lanetlemekle, kınamakla bitmez. Bu terör TV'deki tartışma programlarında maç yorumu yaparcasına konuşarak, nutuk atarak da bitmez. 90'lı yıllarda yapılan hatalara düşmeden terörün bitmesi için ne gerekiyorsa yapılmalı.

Tüm ülke teröre karşı seferber olmalı.

Ben ne yapabilirim ki diye umutsuzluğa kapılma! En basit örneğiyle; kaçak sigara almamak bile teröre karşı yapılmış bir hamledir. Siyasi, ideolojik saflaşmaları bir tarafa bırakarak ortak düşmana karşı savaşmalıyız. Şimdi sağduyulu olma ve birlik zamanı.

 

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13