UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "AHMET HAKAN’LA REYTİNG İDDİASI"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine hayli ilginç konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "AHMET HAKAN’LA REYTİNG İDDİASI"

ALİ EYÜBOĞLU – MİLLİYET

AHMET HAKAN’LA REYTİNG İDDİASI

Beyaz TV’deki “Uyan Türkiyem”i hazırlayıp - sunan Tahir Sarıkaya ile öğle yemeği için randevulaşmıştık Nişantaşı’nda.

 

Buluştuğu-muzda, “Ahmet Hakan’ın selamı var sana... Şimdi vedalaştık onunla” dedi ve ardından şu soruyu yöneltti bana Sarıkaya:

 

“Ahmet Hakan, sence ne yapar Kanal D Ana Haber’de?”

Bu akşamdan itibaren Kanal D’nin anchormani olacak Ahmet Hakan’a dair fikrimi söyleyemeden heyecanla anlatmaya devam etti:

 

“Ahmet Hakan’la iddiaya bile girdik bu konuda.

 

‘Ahmet Hakan, ‘Sence iyi reyting alır mıyım?’ diye sorunca bana, Kanal D Ana Haber’in patronu ve anchormani olmasına çok sevindiğimi söyledim. Reytingin eskisinden daha iyi olacağını, zamanla daha da iyi olabileceğini belirttim.

 

Bunun üzerine Ahmet Hakan, ‘Kanal D Ana Haber, şu anda dördüncü. İnşallah üç ay içinde bütün kanalların ana haber bültenlerini geride bırakıp Kanal D Ana Haber’i birinci sıraya taşıyacağım’ diye iddialı konuşunca o zaman var mısın iddiaya dedim?

 

Bir takım elbisesine iddiaya girdik.

 

Üç ay sonunda Ahmet Hakan’la Kanal D Ana Haber, haber bültenleri arasında birinci olursa 91’inci gün takım elbisemi alıp, götüreceğim ona. Birinci olamazsa o takım elbiseyi alıp getirecek bana.”

 

Kanal D Ana Haber’in sorumluluğunu üstlenecek Ahmet Hakan, CNN Türk’te program yapmaya devam edecek mi?

 

Bu konuda aldığım bilgi şöyle:

 

Ahmet Hakan, Kanal D’de başarılı olabilmek için tüm enerjisini bu işe verecek.

 

O yüzden CNN Türk defterini kapatan Ahmet Hakan, “Tarafsız Bölge” programını ise haftada bir Kanal D’de yapacak.

 

SİBEL ELEDİ, DEMET İSTEDİ

 

Cumartesi gece saat 22.41’de şöyle bir tweet attı Demet Akalın:

 

“Sibel Can’ın elediği kız, beni bulsun vokale.”

 

TV8’deki “O Ses Türkiye”de jüri karşısındaki ilk sınavını geçip, Sibel Can’ı tercih eden yarışmacıların sayısını azaltmak durumundaydı şarkıcı.

 

Sibel Can’ın yeterli bulmayıp, elediği yarışmacıyı Demet Akalın, yetenekli bulmuş olacak ki, vokaline istedi.

 

Bakalım Sibel Can’ın elediği yarışmacı Demet Akalın’ın Twitter aracılığıyla yaptığı bu açık çağrıya uyup, şarkıcının vokalistlik teklifini kabul edecek mi?

 

NEW YORK TIMES: BOZCAADA’YA GİDİN

Amerika’nın ünlü yayın kuruluşu New York Times’ın internet sitesi nytimes.com’da “2017’de Gidilecek 52 Yer” başlığını görünce merak edip, tıkladım hemen.

 

Amerikalıların 52 haftada dünyada gidilecek 52 yer listesine Türkiye’yi dahil edeceklerini sanmıyordum. 44’üncü sırasında “Bozcaada, Turkey” çıkınca karşıma şaşırdım.

 

Hem sevindim, hem üzüldüm bu duruma…

 

Çünkü birçok arkadaşım methetmiş olmasına rağmen daha ayak basmışlığım yok nytimes.com’un okurlarına önerdiği Bozcaada’ya.

 

GÜNÜN SÖZÜ

 

Kadın unutmaz, sadece sineye çeker. Zamanı geldiğinde ise iade eder. (Douglas Noel Adams)


MEVLÜT TEZEL - SABAH

BEİN DİGİTURK’TE ‘TİKİ TAKA’ DÖNEMİ

Katarlı beIN Media Group tarafından satın alınan Digiturk'ün yeni kurumsal kimliği ve rotası, CEO Yousef Al-Obaidly'nin evsahipliğinde gerçekleştirilen basın toplantısında tanıtıldı.

Artık Digiturk kanalları beIN Sports, beIN Movies, beIN Series, beIN Gurme ve beIN İz olarak yayın yapacak. 'beIN' isminin Digiturk'ün önüne geçmesini ve Al-Obaidly'nin yaptığı konuşmayı, beş kıtada ve 40 ülkede yayın yapan Katarlı grubun 'Asıl patron benim' demesi olarak da özetleyebiliriz.

Ee Digiturk'ü tahmini 1.3 milyar dolara satın alan Süper Lig'in beş sezonluk yayın hakları için de yaklaşık 3 milyar dolar ödedikten sonra 'Patron benim' desinler artık.

Al-Obaidly basın toplantısında tabii ki, "Digiturk markasını muhafaza edeceğiz" demeyi unutmadı. Örnek de verdi; yeni adıyla beIN Gurme kanalının sadece Türkiye'de değil, artık 24 ülkenin yerel dillerinde de yayınlanacağını açıkladı. Zaten şu anda Digiturk'ün birçok yapımı, Ortadoğu ve Kuzey Afrika bölgelerinde yayınlanmaya başlandı.

Al-Obaidly ile ilgili izlenimim ise şu: Bizim TV sektörüne göre daha global düşünen bir CEO ama klasik CEO snopluğuna sahip değil. Gazeteciler ve Digitürk'ün ekran yüzleriyle cana yakın bir iletişim halindeydi.

 

DEĞİŞİM EYLÜL'DE

Aldığım duyumlara göre;

Al-Obaidly, önümüzdeki beş ayı transformasyon (dönüşüm) süreci olarak görüyormuş. Tüm programların, sunucuların ve yorumların izlenme oranları inceleniyormuş. Bu süreçte az izlenen, performansından memnun kalınmayanlar 'Ada'ya veda edecekler. Veda edecek bazı isimler şimdiden belliymiş ama TMSF döneminde yapılan sözleşmelerin bitmesi bekleniyormuş.

Zaten Al-Obaidly de basın toplantısında asıl değişimin Eylül ayına kadar tamamlanacağını belirtti.

Dönüşümün teknik ayağı ise şöyle:

BeIN Media Group'un 40 ülkede kullandığı yazılım programına geçildi. Artık sinematografik kamera kullanılıyor, bu da stüdyoda alan derinliği yaratmayı kolaylaştırıyor. BeIN Sports'un diğer ülkelerde kullandığı stüdyolarının aynısı Digiturk'ün Ayazağa'daki merkezine de kuruldu. 12-14 farklı program için tasarlanan 500 metrekarelik stüdyoda, bin 800 metre led ışık kullanıldı vs. beIN Media Group, uluslararası bağlantılarını da Türkiye'de kullanmaya başladı; Abidal, Gulit gibi futbol yıldızlardan maç ya da futbolcu yorumları alınıyor. Basın toplantısında Arsenal'in teknik direktörü Arsen Wenger'in Süper Lig ile ilgili yorumlarının ekrana getirilmesi de enteresandı. 'Yoksa Wenger emeklilik döneminde 'Maraton'a yorumcu mu olacak?' diye espriler yapıldı. NBA maçlarıyla ilgili Shaquille O'Neal'ın yorumlarının bile ekrana gelmesi gündemde.

Bu arada Al-Obaidly; sunucu ve yorumculardan, Barcelona'nın meşhur 'tiki taka' taktiğine benzetebileceğimiz bir oyun düzeniyle programa çıkmalarını; daha dinamik olmalarını, birbirleriyle sürekli paslaşmalarını, kısa ve öz konuşmalarını istemiş.

 

 OYA DOĞAN - VATAN

ASKER DİZİLERİ GELİYOR

 

Alper Çağlar’ın yazıp-yönettiği, Dağ 2 filminin 2016 yılının en çok izlenen filmi olması ve 3 milyondan fazla gişe yapması dizi sektörünü de harekete geçirdi. Son günlerde sektörden kimi görsem okudukları asker temalı dizi senaryolarından bahsediyor. Bordo bereliler de var, 15 Temmuz kalkışmasını durduranlar da... Geçen ay “Kaos ortamlarında izleyici kahramanlık işleri işler” diye yazmıştım. Şimdiden üç büyük kanalın aldığı asker konsepti dizi olduğunu duydum. Görünen o ki, eylül döneminde diziler “Her şey vatan için” diyerek başlayacak. Darısı komedinin başına...

 

Okuduğunu anlamak!

 

Çocukluğumdan beri okumadan yorum yapanlara takığımdır. Son yıllarda yeni bir takıntım oluştu. Okuduğunu anlamayanlar! Bir şey okuyup anladığı yerden konuşanlar var. Hiç yazmayan bir şeyin olduğunu iddia edenler, hakaret edenler... Ben sık sık yazdığım yazılarla buna maruz kalıyorum. Birisi anlamak istediği yerden ortaya bir laf atıyor, diğerleri okumaya bile gerek duymuyor. Saldırı, hakaret başlıyor. Ardından biri okumayı tercih ediyor ve “Durun öyle yazmamış ki...” diyor ve her şey bir anda duruyor. Bana isteyen, istediğini yazabilir. Bunlara takılmam ama birinin yazdığına körü körüne inanıp gitmeyin! Bu ben olsam bile! Bir diziyi eleştirebilirim, ancak mutlaka izleyin ve sizin de bir fikriniz olsun! Bir de bir dizinin bütününü eleştirmek başrol oyuncusunu sevmemek değildir, anlayın!

 

Umut aşılama dönemi!

 

Her yılın bir konsepti var. Bence bu yılın tüm dünyadaki sloganı: Hope (Umut). 2016 yılında da en çok dilediğimiz şey umuttu. Bir insanı her şeye rağmen yaşamaya iten duygu umuttur. Onu da kaybettiğimiz zaman her şey biter. Son zamanlarda konuştuğum herkes umudunu kaybettiğini söylüyor. O nedenle eğlence dünyasına çok iş düşüyor. Şimdi televizyonlarda, tiyatrolarda, sinemalarda, müzikte ve edebiyatta insanların umudunu artıracak hikâyeler anlatma zamanı! İnsanların yeniden hayata tutunmaya ihtiyacı var. Bunu da ancak sanatla, eğlenceyle yaşadığımızı hatırlatarak yapabiliriz. Şimdi herkese iş düşüyor. O taşın altına elimiz sokma vakti!


BÜLENT CANKURT - SABAH

‘KÜÇÜK HANIM’ININ HATINA EL KOYDU!

Ünlü işadamı Ali Ağaoğlu'nun, dört yıl önce kendisini 59 yaşında yeniden baba yapan ve 'Küçük hanımım' diye hitap ettiği Petek Ertüre'ye kızgın olduğunu duydum!

Ağa'nın kızgınlığının nedenini öğrenemedim ama ceza olarak Ertüre'nin hattına el koyduğunu öğrendim.

 

UYARIDA BULUNMUŞ

Evet; yanlış okumadınız;

Ağaoğlu, Petek Ertüre'nin telefon hattını elinden almış.

Meğer Ertüre'nin kullandığı hat, Ali Ağaoğlu'nun bir şirketinin üzerineymiş.

Ali Ağaoğlu, kızdığı Petek Ertüre'ye ceza olsun diye hattına el koymuş ama kapattırmamış.

Üstelik çalan telefonlara da cevap veriyormuş;

Ertüre'yi arayanlar karşılarında Ali Ağaoğlu'nu buluyormuş! Tabii Ertüre'nin arkadaşları neye uğradıklarını şaşırıyormuş.

Bu arada Petek Ertüre de kendine yeni bir hat almış ve yeni numarasını arkadaşlarına mesaj atmış.

Arkadaşlarının Ağaoğlu ile konuşmasını istemeyen Ertüre, ayrıca Instagram'dan 'Numaram değişti, lütfen eski numaramdan aramayın' notunu da paylaşmış.

Ertüre'ye oğlu Ege ile otursun diye 550 metrekarelik penthouse daire hediye eden Ali Ağaoğlu'nun ceza olarak sadece telefon hattına el koymasına şaşırdım doğrusu.

Demek ki, Ağa çok fazla kızmamış, küçük bir ceza vermiş!

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13