UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! İŞBAŞI YAPMAK İÇİN GÜN SAYIYOR!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! İŞBAŞI YAPMAK İÇİN GÜN SAYIYOR!..

ALİ EYÜBOĞLU- MİLLİYET

ERHAN ÇELİK İMZALI SICAK HABER DOSYALARI

TRT 1 Ana Haber’i hazırlayıp sunan Erhan Çelik, Kuzey Irak sınırındaki “Hudut Kartalları” söyleşilerinden sonra bu kez, polisin yaptığı uyuşturucu operasyonlarını haberleştirmek için Diyarbakır’a gitti.

Diyarbakır Narkotik Şube polislerinin PKK’nın gelir kaynağı olan uyuşturucu ticaretine darbe vurmak için yaptığı “Narkoterör Operasyonu”na dair haber dosyasını TRT 1 Ana Haber bu akşam ekrana getirecek.

Tanıtımlarını izlediğim polisin “Narkoterör Operasyonu”, aksiyon filmlerini aratmayan görüntülerle doluydu. Erhan Çelik’in, masa başında TRT 1’in Ana Haber Bülteni’ni hazırlamak ve sunmakla yetinmeyip, asker ve polislerin operasyonlarını yerinde izleyip, dosya halinde ekrana getiriyor olması, habercilik açısından güzel hamleler.  

MEVLÜT TEZEL- SABAH

LÜKS TAKSİ ZAMMI

İstanbul Taksiciler Esnaf Odası Başkanı Yahya Uğur, lüks taksilerin İstanbul'da da yakın zamanda görülebileceğini açıkladı: "Hükümetimizin ÖTV muafiyeti İBB tarafından da desteklenince, lüks taksilerde taksimetre ücretlerinin yüzde 15 zamlı uygulanmasına karar verildi. D segmenti taksi kullananlar bu imkandan yararlanabilecek.

Elektrikli otomobiller için de lüks taksi şartları geçerli olacak.

Lüks taksilerde taksimetre açılış ücreti 3.95, kilometre 2.40, indi-bindi 9.95 olacak. Araç değiştirme yaşı lüks taksilerde sekiz yıl olacak. Lüks taksiler, normal taksilerden ayırt edilebilmesi için turkuaz renkte olacak" Dünyanın en pahalı taksi plakası Türkiye'deyken, ortada bu kadar büyük rant varken, en pis, en bakımsız taksilere binmek zorunda kalmamız garip değil miydi? Şimdi temiz, lüks araç için neden ekstra para ödeyeceğiz?

Pardon ama hükümet bu kıyağı taksiciler daha temiz, daha lüks otomobil kullansın diye yaptı, bunun karşılığı halka neden zam olarak dönüyor? Zaten o lüks arabaları ÖTV'siz alacaksınız!

O lüks araçları sattığınızda da ayrıca kar elde edeceksiniz!

Bir de ekstra zam yapacaksınız!

Vallahi hayat taksi plakası sahiplerine güzel! Milyonluk taksi plakalarına sahip olanlar ne kadar vergi ödüyor? Bu işten yine taksi plakası mafyası kazançlı çıkacak; taksi şoförleri için değişen bir şey yok, onlar yine köle!

Elektrikli araçlar neden lüks araç oluyor onu da anlamış değilim.

Ayrıca bu lüks ucuz taksi uygulaması kafa karıştırır, küçük çapta ayrımcılığa da neden olur.

Delikanlılar kız arkadaşlarını eve bırakırken turkuaz taksi çağırırlar, dönüşte de metrobüse binerler artık!

YOUTUBE REKLAMLARI KISALIRKEN...

Google, 2018'den itibaren, YouTube videolarının başında gösterilen ve geçilemeyen 30 saniyelik reklamları kaldırma kararı aldı. Google sözcüsü, bundan sonra hem reklam verenler, hem de izleyiciler için daha ilgi çekici reklam formatlarına odaklanılacağını belirtti.

Muhtemelen gelecek yıldan itibaren 30 saniyeden kısa 20 saniyelik, hatta daha kısa 10 saniyelik reklam videolarını daha çok izleyeceğiz.

Süre azalacak ama belki de ilk beş saniyeden sonra reklamları hiç atlayamayacağız.

Bu şu anlama geliyor: Reklam ajansları eskisi gibi TV'ye çektiği reklamı hop internete yükleyemeyecek, yüklese de izleyen yok zaten! Aslında doğru olan da bu; reklamcılar kampanyalarında TV ve internet reklamlarını birbirinden tamamen ayırmalı, ürüne göre sadece TV ya da internet kafasıyla filmler çekmeliler.

Sadece sosyal medyaya yönelik reklamlar, viral'ler de çekiliyor elbette ama izleyen yok! Kendinizden örnek alın.

YouTube'da çıkan reklam videosunun tamamını sonuna kadar ne zaman izlediniz?

Ben internet icat edildiğinden beri izlemiyorum mesela!

Şimdi internet ve sosyal medyacıların duymak istemedikleri bölüme geldik. Yapılan birçok araştırma; internette reklamların dikkate alınmadığı, reklam videoların fazla izlenmediğini gösteriyor.

Çünkü internetin çıkış noktası bağımsız, ücretsiz bilgi paylaşımıydı. Başlangıçta internette reklam da yayınlanmıyordu.

İnternetten her şeye ücretsiz, beleş ulaşmaya alışmış bir kuşak yetişti. Bu insanların youTube'da reklamı atlamak için beş saniye beklemeye bile tahammülü yok. İnternet devleri her şeyi çözdü ama reklam videolarını izlettirmeyi, ilanların bir tıkla kapatılmasını engellemeyi bir türlü başaramıyorlar. Ama bunun da çaresini buldular, 'Yazılı basın öldü' algısı oluşturdular. Bunu gazeteciler bile söylüyor. Nasıl öldü?

Kim öldürdü? Bugün TV ve internet üzerinde dolaşan haberlerin yüzde 80'ini hâlâ yazılı basın kaynaklı.

Gazeteler yazılı basın ile interneti beraber götürüyorlar ama asıl sorun asalak medya siteleri. Bunlar ana akım medyanın haberlerini sonuna kadar sömürüp 'Yazılı basın öldü' algısı üzerinden reklam geliri elde ediyorlar.

Yazılı basın Türkiye'de ölmedi, internetle uyum içinde yaşayıp gidiyor. En önemlisi; yazılı basında çıkan ilanlar, internettekinden daha değerli ve etkili.

Çünkü okuyucu mutlaka görüyor o ilanı, internetteki gibi kaçmıyor! Özetle; reklam verenler, çalıştığınız ajanslardan biri size 'Yazılı basın öldü' derse ona internette en son hangi reklamı izlediğini sorunuz. Alacağınız cevap koca bir sessizlik olacaktır. İşte Google bu sessizliği kırmanın yolunu arıyor ama insanların internet kullanma alışkanlıklarını değiştirmek çok zor!

CENGİZ SEMERCİOĞLU- HÜRRİYET

1- Müjdat Gezen Sanat Merkezi’nin yakılmaya çalışılması...

2- Şort giydiği için bir kadının belediye otobüsünde tekmelenmesi...

3- Türban taktığı için bir liselinin minibüste saldırıya uğraması...

4- Ahmet Hakan’ın sokak ortasında kaburgaları kırılana kadar dövülmesi...

5- Cem Küçük’ün evinin kurşunlanması... Bu 5 olay içinde itiraz etmediğiniz bir tane bile varsa, biri için bile ‘ama’ ile başlayan cümle kuruyorsanız, bilin ki demokrasiden ve özgürlüklerden bahsetmeye hakkınız yoktur.

Başkan’dan açıklama var

Dün yazdığım “İşte Muammer Karaca’nın hali” başlıklı yazım üzerine Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan aradı.

Genco Erkal ve Dostlar Tiyatrosu’nun kullandığı tiyatro salonunun harap haldeki fotoğraflarını yayınlamıştım.

“Orası bizim kullanımımızda olan, ancak Büyükşehir’e ait bir bina. Deprem dayanıklılık testlerinde zayıf çıktığı için binayı boşalttık. Büyükşehir’in binayla ilgili projelendirme çalışmaları sürüyor” dedi Başkan.

Projenin nasıl olduğu, ne zaman ortaya çıkacağıyla ilgili detayların henüz kendilerine ulaşmadığını da söyledi Ahmet Misbah Demircan...

Yalnızca kız babalarının bileceği 10 şey

1- Uzun saçtan sakız nasıl çıkarılır...

2- Saç nasıl örülür...

3- Simler her yere bulaşabilir...

4- Mükemmel kucaklaşma nasıl olur...

5- Kızınız ayaklarınızın üzerindeyken nasıl dans edilir...

6- Sizinle evlenmek istediğinde nasıl nazikçe ‘hayır’ denir...

7- Oyuncak bebeklerle nasıl oyun kurulur...

8- Renk koordinasyonu çok önemlidir...

9- Evdeki eşyaların hangisinden harika bir pop star mikrofonu olur...

10- Parende nasıl atılır...

Not: Bu 10 maddeyi de Barbie’nin kız babalarıyla ilgili yaptığı araştırmadan aldım. 10 maddenin 10’unu da yaptığımı çok rahat söyleyebilirim...

Türkiye’de baba-kız ilişkisi üzerine bir araştırma

Babalarıyla erken yaşlardan itibaren güçlü bir ilişki içinde olan kızların;

Kariyerlerinde önemli bir konuma gelme ihtimallerinin daha yüksek olduğunu...

Duygusal olarak karşı cinsle istikrarlı ilişki yaşama ihtimallerinin yüksek olduğunu...

Daha yüksek özsaygı ve benlik duygusuna sahip olduklarını biliyor muydunuz?

Wake Forest Üniversitesi’nin yaptığı bu araştırmadan yola çıkan Barbie, oyun oynayan baba-kız videoları çekip bunu bir kampanyaya dönüştürmüş.

Amerika’da ocak ayında gösterilmeye başlanan videolar, Türkiye’de 13 Şubat’tan itibaren sosyal medyada dönmeye başladı.

Bununla birlikte bir de anket yapmışlar.

Türkiye’nin çeşitli bölgelerinden 500 baba ile yapılan ankete göre;

Türkiye’de babaların yüzde 77’si kızlarına özgüven telkin etmenin öğretebilecekleri en önemli hayat dersi olduğuna inanıyor.

Babaların yüzde 84’ü kızlarına nazik ve cesur olmanın, güzel olmaktan daha önemli olduğunu söylüyor.

Yüzde 52’si kızlarına istedikleri her şey olabileceğini telkin ediyor.

Hata yapmasına izin vermek, küçük yaşta paranın değerini öğretmek ve onu cesur olmaya teşvik etmek, babaların küçük kızlarına vermeye çalıştıkları diğer ‘yaşam dersleri’ arasında yer alıyor.

Bir kız babası olarak bu anketin sonuçlarını okuyunca çok memnun oldum.

Ama sonra da düşündüm, doğruluk payı ne kadar acaba diye?

Anketlere söylediklerimizin tam tersini yapan bir millet olduğumuz için, umarım bu ankette bu durum geçerli değildir dedim...

Yılda 59 saatimiz trafikte geçiyor

Dünyada trafik sıkışıklığını araştıran Inrix’in son araştırması geçtiğimiz gün dünya basınında yayınlandı.

Buna göre dünyanın en sıkışık trafiği Tayland’da.

Taylandlılar yılda 61 saatlerini trafikte geçiriyorlar.

Bu süre Kolombiya ve Endonezya’da 47 saat, Rusya ve Amerika’da 42 saat, Venezuela’da 39 saat, Güney Afrika’da 38, Brezilya ve Porto Riko’da 37 saat...

Bu 9 ülkeden sonra 10’uncu sırada Türkiye yer alıyor. Biz yılda 34 saatimizi trafikte geçiriyoruz. Tabii bu Türkiye ortalaması. Eğer İstanbul’da yaşıyorsanız durum çok daha vahim.

İstanbullular yılda 58.6 saatlerini trafikte geçiriyor. Ama bir de iyi haberim var; trafiği en yoğun kentler listesinde 2015’te 15’inci sıradaydı İstanbul, 2016’da 17’nci sıraya geriledi ve ilk kez ilk 15 şehir arasında yer almadı.

Dünyada trafiği en yoğun şehirler ve 1 yılda trafikte geçirilen zaman:

1- Los Angeles 104 saat

2- Moskova 91 saat

3- New York 89 saat

4- San Francisco 83 saat

5- Bogota 80 saat

6- Sao Paulo 77 saat

7- Londra 73 saat

8- Atlanta 71 saat

9- Paris 65 saat

10- Miami 65 saat

17- İstanbul 58.6 saat

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13