SİNA KOLOĞLU - MİLLİYET

FOX’TAN SÜRPRİZ ATAKLAR

Sevgili Mesut Yar yazdı; İlker Ayrık, Selçuk Yöntem, Timur Acar ve Murat Güloğlu yarışma programları için FOX’la görüşüyor ya da anlaştı diye... Bu isimlerin kesin olmadığını ama görüşmelerin yapıldığını öğrendim. Bu kişilerin yanında başka isimler de var. Onlardan biri Tolga Çevik. FOX önümüzdeki aralık ayından itibaren ‘yedi gün yedi dizi’ yerine çok izlenen zaman dilimlerinde yarışmaları da bu flaş isimlerle ekrana getirecek. Daha önce yaptıklarından farklı olacak. Altı yabancı format düşünülüyor.     Bunlardan bazılarıyla anlaşma sağlandı. İsimler arasında Murat Güloğlu’nun durumu farklı. Kanaldan ayrılması küslük şeklinde olmadı. Kanalın ekran yüzü olarak yeni bir yarışmada tekrar karşımızda olabileceği söyleniyor. Kanal, gündüz kuşağına da ‘sürpriz isimler’ almayı hedefliyor. Gece şov programları da listede. Mesela neden Okan Bayülgen’in yeni adresi FOX olmasın?

KİMSE KOVULMADI!

“Sadettin Saran’ın sahibi olduğu Saran Grup radyolarından Radyo Müzik, geçtiğimiz cuma günü radikal bir karar alarak tüm yayıncıların işine son verdi” şeklinde haberler çıktı. Benim öğrendiğim durum şu; kovulma yok. Bir kişi dışındaki bütün radyo çalışanları, grubun diğer radyolarına geçmiş. Grubun amacı ‘Radyo Trafik’i yeni ve daha kapsamlı bir trafik radyosuna dönüştürmek. Radyonun tüm Marmara Bölgesi’ni kapsaması düşünülüyor.

ESRA EROL AYRILMIYOR

Esra Erol’un ATV’den ayrılacağı yönünde kulağıma dedikodular geldi. Kendisine sordum. “Üç yıllık anlaşmam mevcut. Bir yılı daha var. Ayrıca kanalla gönül bağım bulunuyor. Ayrılmayı düşünmüyorum” dedi. ‘Evlilik programına devam’ konusundaki sorularımı da “Öncelikle bu sezonu bitirmek tek düşüncem. Sezon finali 23 Haziran’da. Biraz dinlenmek istiyorum. Sonra duruma bakacağım” diye yanıtladı. Duyduğuma göre kanalla hareket edecek. ‘Evlilik programlarının bitirilmesi yönünde’ baskı devam ederse, Erol başka bir proje için kolları sıvayabilir. Kanal, alınan izlenme oranından memnun. Sorun çıkmadığı takdirde devam edilmesini ister diye düşünüyorum.  

MEVLÜT TEZEL - SABAH

KAPADOKYA’DA BALON KAZASI GELENEK OLDU

Kapadokya'da turistleri taşıyan balon düştü. Fransız uyruklu bir turist hayatını kaybetti, 20 kişi de yaralandı. Haberlerde kazanın ters rüzgar sonucu sürüklenen balonun yüksek gerilim hattına çarpması sonucu meydana geldiği söylendi. 'Ters rüzgarmış canım, kader' deyip geçildi.

Yahu bu Kapadokya'da kaçıncı balon kazası? Zaten turizmde büyük bir kriz var; yabancıların yoğun ilgi gösterdiği Kapadokya'da neden bu kadar çok balon kazası yaşanıyor?

Ucuz olsun diye Çin malı balonların kullanıldığı, balonları yeterli eğitime sahip olmayan insanların kullandığı iddia ediliyor. 25 saatlik uygulamalı uçuş eğitimi balon pilotluğu için yeterli mi? Acaba kişi başı 100 Euro alarak balon gezisi düzenleyenler hava durumu, yükseklik, rüzgar, sıcaklık gibi değerlendirmeleri tam yapıyorlar mı? Bu kadar çok kaza tesadüf olamaz!

Bu konuda Nevşehir Valisi ve belediye başkanı ne diyor? Balon kazalarıyla ilgili sürekli basın açıklaması yapmaktan sıkılmadılar mı?

Ne yazık ki Türkiye'deki en büyük sorunlardan biri de disiplinsizlik. Sadece balon, yamaç paraşütü gibi büyük disiplin ve sıkı denetimler gerektiren aktiviteleri yaparken değil, lunaparkta bir araca binerken bile iki kere düşünün derim.

ALİ EYÜBOĞLU - MİLLİYET

ERMENİ LEON’UN TRABZON ANILARI

Berlin’e giderken seyahat kitaplarımdan biri Leon Z. Surmelian’ın “Soruyorum Size Hanımlar ve Beyler”iydi.

Bu kitabı satın almamın tek nedeni vardı.

Çünkü, 1905 yılında Trabzon’da doğup 1995’te Los Angeles’ta ölen Surmelian’ın Trabzon anıları vardı bu kitapta. Enpati kurmak istedim, Trabzon’da yaşayan azınlıklarla…

Surmelian’ın çocukluk anıları, memleketimin 100 yıl öncesine götürdü beni adeta…

Biz Karadenizlilere özgü sandığım bazı şeylerin, o yıllarda Trabzon’da yaşayan Ermenilerin de alışkanlığı olduğunu öğrendim kitap sayesinde.

Örneğin, köylerde telefonun olmadığı yıllarda gurbetten ya da askerden gelenler, evleri görüş menziline girdiğinde silahlarıyla havaya ateş açarak geldiklerini haber verirdi. Köylüler de karşı atışla ona “Hoşgeldin” derdi.

Ramazan ve Kurban Bayramı’nda namaz için camiye gidenler çıkışta, tabancalarında ne kadar mermi varsa, onları havaya sıkıp, bayramın başladığını müjdelerdi köye…

Düğünlerde ve horonlarda da silahla havaya ateş modaydı.

Kadınların, ölen yakınlarının ardından ağıt yakarak gözyaşı dökmesi de sadece bize özgü değilmiş meğer…

Kim, kimden etkilendi bilmiyorum, Surmelian’ın yazdıklarına göre, 100 yıl önce Trabzon’da yaşayan Ermenilerde varmış ritüellerimizin aynısı…

Bunların dışında ilginç tarihi gerçekler de var Surmelian’ın  kitabında.

O yıllarda Ermenilerin erkek çocuklarını, günün birinde Osmanlı’ya başkaldırmak için nasıl eğittikleri mesela…

Bir kız çocuğunu yaralayan Surmelian’a annesinin, “Kürt! Barbar!” dediği, Yahudilerin İsa’ya yaptıklarını anlatan filmi izleyen Ermeni çocukların, Yahudi bir çocuğu döverek intikam aldıkları gibi ilginç ayrıntılar da var Leon Z. Surmelian’ın kitabında…

BERLİN’DEKİ TÜRKLERİN AKLI  FİKRİ TÜRKİYE’DE

Berlin Havalimanı’ndaki pasaport kontrolünü aşıp, yolcu salonuna geldiğimde gördüğüm ilk manzara şuydu:

Uçağımızın yolcularında üç bebek annesi ve onu karşılamaya gelen kadın, alevli bir tartışma içindeydi özel güvenlik görevlisi kadınla.

Bizi almaya gelen Türk, “İki ülke arasındaki gerilim sokağa böyle yansıyor” dedi.

Dört gün kaldığım Berlin’de gördüğüm tabloyla başkaydı.

Berlin’deki ilk akşam, Titanic Chaussee Hotel’in birinci yıl partisindeyiz. Davet sahipleri Berlin’de 3, 4 ve 5 yıldızlı üç oteli, sahibi bir dizi restoranı olan Aygün ailesinden Saim Aygün, Ahmet Aygün ve eşi Sedef Aygün, ama salondakilerin ezici çoğunluğu Alman…

Üç gün boyunca Berlin’de gittiğimiz Türk restoranlarda Türklerden çok Alman vardı.

Berlin’de konuştuğum Türkler arasında Alman vatandaşı olanların bile aklı fikri, pazar günü yapılacak referandumdaydı.

DUVARIN ÖNÜNDE BERLİN İSTANBUL GRAFFİTİ SHOW

Berlin’deki Mauepark’ı (Duvar Parkı) dolaşırken tanıdık bir görüntü çıktı karşımıza…

Yunus Emre Enstitüsü’nün davetiyle Berlin’e gelen graffiti sanatçısı Tunç Dindaş, sanatını icra ediyordu Berlin Duvarı’ndan kalan bölümün önünde…

Berlin’deki Yunus Emre Enstitüsü’nün başkanı Prof. Dr. Faruk Akyol, Kız Kulesi, Galata, Branderburg Kapısı ve Berlin’in TV Kulesi’ni bir arada çizen “Turbo”nun “İstanbul  Berlin Grafiti Show” adlı çalışmasını merkezlerinde sergileyeceklerini söyledi.

GÜNÜN SÖZÜ

Adalete hükmeden tilki olduğunda piliçler daima suçlu bulunacaktır. (Cad Farmer)