UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

İŞTE DİKKAT ÇEKEN KONULARIYLA TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!..

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

İŞTE DİKKAT ÇEKEN KONULARIYLA TV YAZARLARINDAN SEÇMELER!..

MEVLÜT TEZEL-SABAH

Bu kafa değişmedikçe...

Girdiği sekizinci seçimi de kaybeden CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'ndan istifa sinyali gelmedi. 'Kılıçdaroğlu kaybetse de istifa etmez' diye referandumdan önce de yazmıştık.

Bu nasıl bir koltuk sevdasıdır?

Kılıçdaroğlu'nun referandum sonrası yaptığı kısa konuşma ve basın mensuplarından soru almaması, kendi parti binasındaki CHP'lilerden bile tepki gördü. Kılıçdaroğlu için dün gecenin en dramatik anı; konuşmasını bitirdikten sonra CHP'liler tarafından yuhalanmasıydı.

CHP'liler sonunda Kılıçdaroğlu'ndan lider olmayacağını anladılar galiba.

Büyük şehirleri kaybeden 'evet' cephesi, Anadolu'dan gelen yüksek oylar sayesinde kazandı.

Yıllar önce ünlü manken Aysun Kayacı "Benim oyumla çobanın oyu nasıl bir olur?" demişti.

Dün gece Kayacı'nın yorumunun daha ağırı Twitter'a düştü.

'Hayır'cı bir vatandaş en yüksek evet oyunun çıktığı 10 ilin görselini paylaşıp şu yorumu yaptı:

'Yer sofrasında yemek yiyip Türkçe konuşamayan çomarlarla benim oyun nasıl bir olur ya çıldıracağım.' Dün sosyal medyada bunun kadar ağır olmasa da benzer birçok yorum vardı.

Güya bu yorumları yapanlar modern ve elit!

Dünya üzerinde siyasi tercihleri yüzünden bu kadar aşağılanan başka bir halk var mı acaba?

Bu çakma hümanistler, elitler; nefret tohumu ektiklerinin, Anadolu halkını aşağıladıkça kaybettiklerinin farkında değiller.

Otizm böyle anlatılır

İki yıl önce dünyaca ünlü çocuk programı 'Susam Sokağı'nın çıkardığı 'Sesame Street and Autism: See Amazing in All Children' adlı internet uygulamasında 'Julia' adında otizmli bir karakterin olduğundan bahsetmiştim.

Parlak turuncu saçları ve kocaman yeşil gözleriyle dikkat çeken 'Julia', artık 'Susam Sokağı'nın TV bölümlerinin karakterleri arasına girdi.

İlk programda 'Minik Kuş'la tanıştığında 'Julia' onu görmezden geliyor.

Bunun üzerine kafası karışan 'Minik Kuş', 'Julia'nın onu sevmediğini düşünüyor.

Bir karakter "Julia' şu anda resmine odaklanmış durumda. 'Julia' otizmli.

İnsanların bunun farkında olması onun hoşuna gidiyor" diyor. 'Minik Kuş;

"Otizm... Otizm nedir?" diye soruyor. Ve şu yanıtı alıyor:

"Hımm, 'Julia'nın durumunda...

Sana hemen karşılık vermeyebilir. 'Julia' çok fazla konuşmaz... Örneğin 'Çak bir beşlik' gibi beklentilerine karşılık vermeyebilir. Onun düşünme tarzı bizden birazcık farklı. Yani 'Julia' tarzında düşünüyor."

HER ÇOCUK HARİKA

Çocuklar bir oyun oynamaya başladığında 'Julia' heyecanla hoplayıp zıplıyor.

Diğer çocuklar 'Julia'yı dışlamak yerine hoplanıp zıplanan başka bir oyun oynamaya başlıyor.

İşte bu! Bir çocuğa otizmi bundan daha iyi anlatamazsınız.

'Susam Sokağı'nın yazarları özetle; 'Her çocuğun farklı bir özelliği var, her çocuk harika. Otizmli çocuklar da harika' diyor.

Yapılan araştırmalar; insanlar arasında otizmin tanım olarak bilindiğini ama otizmin ne olduğunun tam anlamıyla anlaşılamadığını gösteriyor.

Otizmin anlaşılamaması sonucu otistik çocuklar toplum genelinde yanlış tanınıyor ve yanlış muamele görüyorlar. Özellikle ülkemizde otizm konusunda büyük bir bilinçsizlik var; otizimli insanlar sürekli dışlanıyorlar.

Hükümet Otizm Eylem Planı'nı açıklamış, bazı adımlar atılmıştı. Ama sadece devlet desteğiyle sorunlar çözülmüyor.

Otizmde farkındalık oluşturmak için daha çok projeye ihtiyacımız var.

Bizim çocuklar da 'Susam Sokağı'nda 'Julia'yı izleselerdi, otizmin ne olduğunu, nasıl hareket etmeleri gerektiğini anında öğreneceklerdi.

Sadece otizm değil, 'Susam Sokağı' birçok karmaşık konuda çocukları eğitiyor, faydalı mesajlar veriyor.

Eskiden TRT'de 'Susam Sokağı' yayınlanırdı, çocuklar için böylesine faydalı bir program artık neden yayınlanmıyor anlamış değilim.

TRT Çocuk, 'Susam Sokağı'nı yayınlamalı.

YÜKSEL AYTUĞ-SABAH

Gün, barışma günü

Referandumda oyumu kullandığım Zekeriyaköy'ün marketlerinde pazar akşamüstü ne çerez kalmıştı, ne meşrubat.

Millet, referandum heyecanını ekran başında yaşamak için saatler öncesinden stok yapmıştı.

Ama heyecan sadece yarım saat sürdü. YSK'nın yayın yasağını kaldırmasından dakikalar sonra referandumun sonucu üç aşağı beş yukarı belli olmuştu bile.

Eminim ki televizyoncu dostlarımız, oy sayımının gece yarısını bulduğu o eski günleri özlemle anıp teknolojiye lanet okumuşlardır. Sen referandum yayını için günlerce hazırlık yap, onca masrafa gir ama heyecan ve reyting yarım saatte tükensin, olacak iş mi! Bu yüksek hız, bir diziyi koca bir geceye yayıp reyting ve reklam toplayan televizyon sistemimize hiç uymuyor doğrusu(!) Bir de ilk sonuçların haber merkezlerine ulaştığı dakika ile, YSK'nın yayın yasağını kaldırdığı an arasında geçen süre, televizyoncu dostlarım için ciddi bir mide spazmı sebebi. Zira bilip de söyleyememek, bir gazeteciyi ülser etmeye yetecek başlıca sebeptir.

O bir saatlik sancılı süreç, stüdyolarda yine mide krampları şeklinde geçti. Haberci dostlar, yasağı delmeden ilk sonuçları ima etme konusunda adeta stüdyoda dört takla attı.

Referandumun teğet geçtiği, hatta hiç uğramadığı kanallar da vardı pazar akşamı. Örneğin haberde iddialı Show TV, ilk sonuçları verdikten sonra sayıları bant içine alıp normal yayınını sürdürmeyi tercih etti. Eğlence kanalları tv8 ve Flash TV de her zaman olduğu gibi hiç istifini bozmadı.

Referanduma en iddialı hazırlanan FOX ekranına ise bir kez daha hüzün ve hayal kırıklığı hakim olmuştu sanki.

FOX'un referandum özel yayınının sponsorunun bir su firması olması da bana manidar geldi doğrusu. Sanki sonuçların üzerine bir bardak soğuk su içmiş gibiydiler...

Ben, eşimle birlikte oyumu kullanmak için gidiş-dönüş 1100 kilometre yol yapmış olmayı, demokrasi adına bir gurur kaynağı olarak görüyordum. Ta ki, Eyüp'te oyunu kullanabilmek için asansörü ve rampası olmayan okulun merdivenlerini adeta sürünerek çıkan, bacakları olmayan vatandaşı görene kadar...

Demokrasiye sevdalı herkese selam olsun. Şimdi kutupları birleştirmenin, yaraları sarmanın, kırılıp döküleni tamir etmenin zamanıdır. Türkiye kendine yeni bir rota çizdi. Artık yelken iplerine hep birlikte asılma günüdür.

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13