UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "KOPUZ ALBAY EVLENİR Mİ?"

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

TV YAZARLARINDAN SEÇMELER! "KOPUZ ALBAY EVLENİR Mİ?"

YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

OLİMPİYAT ZATEN BİZDE

Yıllardır olimpiyatları ülkemize getirmek için uğraşıp duruyoruz. Oysa elimizde olimpiyatın şahı var, farkında değiliz.

Hafta sonu Yenikapı'daki Etnospor etkinliğini televizyondan izledim. İstanbul dışında bulunduğum ve bu şahane festivale katılamadığım için de çokça hayıflandım. Öncelikle Bilal Erdoğan'a yürekten teşekkür, böylesine önemli bir kültürel etkinliğin başını çekip herkesi yüreklendirdiği için. Dahası, Türk ulusunun tarihle yoğrulmuş kültürel zenginliğinin farkına ulusça varmamızı sağladığı için.

Cirit oyununu bilirsiniz. Peki ya buzkaşi, çöven-çevgen, matrak desem? Atalarımızın at üzerinde oynadıkları ve çoğu olimpik sporların atası sayılan bu geleneksel oyunlar, Yenikapı'da gerçekleştirilen Etnospor ('Etnik sporlar' anlamında harika bulunmuş bir isim) etkinliği sayesinde gençlere tanıtıldı. Güreşe neden 'ata sporumuz' dediğimiz de burada daha iyi anlaşıldı.

20 çeşit güreşin aslında bize ait olduğu, Türklerin resmen 'güreşin atası' olduğu da burada anlatıldı.

Şundan adım gibi eminim ki; hepimiz birden omuz versek, Etnospor'u bir 'Antik Olimpiyat Oyunları'na dönüştürebiliriz. Etnospor şimdilik sadece bizi ve Türki cumhuriyetleri ilgilendiriyormuş gibi görünse de, bu organizasyona çok daha geniş bir uluslararası boyut kazandırmak mümkün. Seneye çağıralım diğer ülkelerin geleneksel sporcularını, er meydanında kapıştıralım. Düşünün, İskoçlar gelip ünlü kütük yuvarlama oyununu sergilesin. Bavyeralı Almanlar ve İsviçreliler peynir tekerleği yuvarlama yarışı yapsın. ABD'li rodeocu kovboyların teri, Fransız Petank oyuncularının terine karışsın. Hele finalde bir Japon sumocu ile bizim yağlı güreş pehlivanımızın kapıştığını düşünebiliyor musunuz? Buna hangi dünyalı kayıtsız kalabilir ki?

En baştaki sözümü tekrarlıyorum: Elimizde olimpiyatın şahı var, farkında değiliz...


SİNA KOLOĞLU - MİLLİYET

‘ADI EFSANE’ NE OLACAK?

Mesut Yar, Posta’da Kanal D’nin ‘Adı Efsane’nin setinde ekiparasında huzursuzluk olduğunu ve Erdal Beşikçioğlu’nun diziden ayrılabileceğini yazdı. Şöyle bir baktım duruma... Erdal Beşikçioğlu 20. bölümde projeyi bitirecek. Dizi, Cem Yiğit Üzümoğlu, Baran Bölükbaşı, Almila Ada ve diğer isimlerle  ‘gençlik dizisi’ olarak yaz boyu devam edecek. Yani dört bölüm sonra Beşikçioğlu ayrılıyor.

 KOPUZ ALBAY EVLENİR Mİ?

“Bak huzurevinde yaşıyorum. Bir eksiğim yok. İnan hafta boyunca, ‘Şu çocuk hafta sonu boş olsa da iki lafın belini kırsak’ diye dua ediyorum. Kopuz, yeniden evlenmelisin. Yalnızlık, bütün yediğimiz haltlardan daha zor. Yalnızlık savaştan zor.” ‘Savaşçı’nın son bölümünün en etkili sahnelerden biriydi. Albay Halil İbrahim Kopuz’a bir baba tavsiyesiydi bu... Çarpıcı bir örnekti. Ekrandaki ‘tim dizilerinin’ askerin ‘insan’ hali üzerine çeşitlemelerini önemsiyorum. Askerin insan olduğunun unutulmaması önemli. Kendisinden daima bir ‘kahramanlık’ beklenenlerin bu yalnız kalışları izleyici gözünde risklidir. ‘Kahramanın kendisine ait bir dünyası yoktur, o sadece vatanı için savaşır’a, senaryo, ‘hayır ‘itirazıyla bu cümleyi söylettiriyor. Acaba dizinin bizlere mesajı mı, yoksa Albay Kopuz evlenecek mi?

TRT SPOR’DA CANLI YAYIN REKORU

Pazar günü TRT Spor, son zamanlarda  pek rastlamadığımız bir işe imza attı. PTT 1. Lig şampiyonluk ve düşme hattının aynı saatte başlayan tüm maçlarını verdi. Tam dokuz maçın her bir stadına kameralar yerleşti, bağlantılar kuruldu ve biz ekranda bu müthiş düelloyu izledik. Maç seyretmiyorsun anında gollere, heyecanlı serbest atışlara, kornerlere ve penaltılara şahit oluyorsun. Saat 17.00’de santralar yapıldı. Başladı goller ve penaltılar... Bir o şehir, bir bu şehir. Malatya’nın şampiyonluk turu atma telaşı son dakikaya kaldı. Eskişehir’deki maçın bölümlerini izlerken elimin ayağımın oraya buraya çarptığını fark ettim. Altınordu’nun sayılmayan golü de geldi. Ev ahalisi, “Ne olmuş bir gösterseler” diye heyecanla bekledi. Gol pozisyonundan çok önce bir itiş kakış anı olmuş. Önce hakem veriyor, sonra iptal ediyor ve ortalık karışıyor. Ne heyecanlı! Bandırma’nın golleri yağıyor. Göztepe’den ardı ardına geliyor. Hele Elazığ, dur durak bilmiyor. Balıkesir kalesinde tam beş gol. İki saat bir futbol filmi izledik. Dokuz ayrı şehirden dokuz ayrı hikaye... Bazı maç görüntülerinde sıkıntı vardı. Göztepe-Samsun ve Giresun-Denizli maçları arşivden gibiydi.


MESUT YAR - POSTA

GALİBA SÖZÜNÜ TUTUYOR

Vallahi sadece Çağatay Ulusoy hakkında “yeni projesi için ön anlaşma yaptı” kulislerinden hareketle İçerde (Show TV) dizisinin (daha sezonun başında söz verdiği üzere) tek sezonluk bir iş olduğunu söyleyebiliriz...

Bu kadar iştah kabartan reytinglerine rağmen “tadında bırakmak” hali TV sektörünün pek de alışık olmadığı bir durumdur...

Ama aynı zamanda herkes için ciddi bir umut vaat ettiğini söyleyebilirim. Sakız gibi uzayıp oyuncusunu bile bıktıran onlarca dizi sektörü dibe doğru taşırken hele!

VAY BE, ELENDİ

İşte Benim Stilim (TV8) isimli yarışmada bu hafta elenen isim Bahar Candan olunca hakikaten şaşırdım. Malum hakkındaki magazin haberleriyle fenomenler listesine zirveden girivermişti...

Anladığım kadarıyla yarışmanın yapımcıları işi sadece bir reyting aracı olarak görmedi. Sonuç itibarıyla Candan kardeşlerin medyadaki anılma şekli de sıkıntılıydı...

Yine de ben Bahar Candan’ın çok yakın bir zamanda hiç ummadığımız bir adresten kafa göstermesini bekliyorum. Çünkü TV sektörünün kırmızı çizgileri adamına göre esner ya da daralabilir! Hayırlısı...

İKİ DİZİDE AYNI KADIN

Dizilerde “kopyala-kes-yapıştır karakterler” bir alışkanlık halini aldı. Asla Vazgeçmem (Show TV) dizisinde Kozan Ailesi’nin hizmetlisi olarak çalışan hırslı Elmas’ın Cahit Kozan’ı baştan çıkararak ilişki yaşadığını izlemiştik...

Aynı oyuncu bu sefer final yapan Evlat Kokusu (Kanal D) dizisinde Akbaş konağında Akbaşlar’ın ortanca çocuğu Cevahir’i baştan çıkarmaya çalışan hizmetçi Seher olarak karşımıza çıktı...

Bir oyuncu için sadece “fettan” bir karaktere can vermek ona yapılabilecek en büyük kötülük. Ama sağ olsun kimi kast direktörleri bu kötülükten vazgeçmiyorlar...

Oyuncuların çaresizliğini ise hiç hesaba katmıyorum. Durum o kadar vahim yani!

PEMBE RENGİ GERİ VERİN

Sorum şu; “Bir dizide ne kadar çok kötü karakter varsa o kadar yüksek reyting mi olur?”. Sanırım bunun yanıtı senaristlere göre “evet”...

Son olarak Adını Sen Koy (TRT 1) dizisinin en aklı başında karakteri Müzeyyen Hanım karanlık tarafa geçti...

Şu sıralarda Zehra’ya binbir türlü kötülük yapmak peşinde. İyi de senaristler neden aydınlık bir karakteri karartmak durumunda? Dizide kötüler zaten yeterince ağırlıkta...

Bu kötülük hali bizdeki pembe dizilerde bir virüs haline geldi. İşin kötüsü izleyenler de karanlık tarafa doğru yuvarlanıyor. Çünkü bu kadar gerginlik insanın içini şişiriyor!

EKSİK BİR ŞEY VAR

Anneler Günü’nde ortaya çıktı ki Ajda Pekkan, Candan Erçetin, Nil Karaibrahimgil ve merhum Ahmet Kaya’dan başka “anne” öznesinde kalbe çizik atan şarkı yapan olmamış...

 

“Nereden çıkarıyorsun?” derseniz, yaklaşık 20 küsur programda bu dörtlünün ünlü şarkılarını dinledik. Ha, mutsuz mu olduk; elbette ki hayır...

 

Ama ne bileyim o hatta bir eksik olduğunu düşünüyorum!

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları