Bu açıklamanın ardından TÜDEF Genel Başkan Yardımcısı Ferda Hekimci, “Halk Ekmek fabrikalarının fiyatları baz alındığında piyasada satılan pidelerin yaklaşık üç misli daha pahalı olması kabul edilemez. Önemli bir gıda ürünün fiyatının esnaf odasınca tek taraflı belirlenmesine ilişkin yasa değişmeli. Evrensel Tüketici ve İnsan Haklarını öngeren çağdaş düzenlemeler yapılmalı” dedi.
Hekimci, iftarın vazgeçilmezi Ramazan Pidesinin fiyatlarının aşırı şişirildiği iddiasını ise şu sözlerle dile getirdi:
EN PAHALI KENT İSTANBUL’DA BİLE ARTMADI
Fırıncılara sorarsanız pideye yüzde 10 gibi küçük bir zam yapılmış! Ancak un, maya, elektrik, doğal gaz, işçilik gibi temel girdilerde bu oranı haklı gösterecek bir artış yok. Zira, bu mazeret aslında zaten şişirilmiş olan fiyatları masum gösterme çabasından başka bir şey değil. Ankara, İstanbul gibi belediyelerin halk ekmek fabrikalarının fiyatlarına baktığınızda pide fiyatlarının artmadığını görüyoruz. Fırıncılara göre Türkiye genelinde fiyatlar yüzde 10 artmış oldu. Oysa Türkiye’ nin en pahalı kentlerinden olan İstanbul’da geçtiğimiz yıl olduğu gibi bu yıl da belediyenin ürettiği 350 gr. pide 85 kuruştan satılacak olup kilosu 2 Lira 42 Kuruşa gelecektir. Yine en pahalı kentlerimizden olan Ankara’da ise belediyenin ürettiği 250 gram pide 70 Kuruşa satılacak olup kilosu 2 Lira 80 Kuruşa gelmektedir. İstanbul ve Ankara Halk Ekmek fabrikalarının fiyatları baz alındığında piyasada satılan pidelerin yaklaşık üç misli daha pahalı olduğu görülmektedir. Ancak Halk Ekmek Fabrikalarında sınırlı sayıda pide üretildiği dikkate alındığında, Ramazan Pidesi bu fiyatlarla kolay kolay vatandaşın boğazından geçmeyecektir.
PİDE NEDEN MAKARNADAN PAHALI
Her türlü kalite ve hijyen kontrolleri yapılmış, birinci sınıf sert durum buğdayından, bol yumurta ile fırınlanan ve bünyesinde hiç nem bulunmayan paketli makarnayı markette kilosu 1 Lira 80 kuruşa alabilirsiniz. Oysa pidenin yaklaşık üçte biri nemdir. Ülkemizde neredeyse her mahalleye bir fırın düşmektedir. Kara düzen, çok düşük kapasitelerle çalışan bu fırınlardaki; un, malzeme, işçilik ve hijyen kalitesinin ne derece denetlendiği de söylenemez. Bu durumda yaşanan bu başıboş verimsizliğin faturası tüketiciye çıkarılmaktadır. Serbest piyasa, başıboş piyasa anlamına gelmemektedir. Tarım Bakanlığı pide, ekmek et, süt gibi bazı temel gereksinim maddelerinde sosyal devlet ilkesi doğrultusunda daha etkin bir şekilde piyasayı düzenleyici görev üstlenmelidir.”
