SİNA KOLOĞLU – MİLLİYET
SEZON FİNALİNDE FETÖ SÜRPRİZİ
İsimsizler’in setindeydik. Tam da 6.4 depremin olduğu zaman diliminde. Karavanda konuşuyorduk, Taner Ertürkler, Volkan Keskin ve Musab Ekici’yle. Sallanmaya başladık, rüzgara yorduk. Durmak bilmedi ve daha da şiddetlendi. O sırada dizinin sezon finali çekiliyordu, ufak tüyolar aldım.
‘Karikatürize değil’
“Bizde kötü, karikatürize değil” diyordu yönetmen Emre Konuk. ‘Söz’deki Çolak’a göndermeydi bu cümle. Bir yerde doğru tespit. ‘Söz’deki Çolak, kendi başına bir karakter oldu. İlgi çekiyor ama, Konuk’un belirttiği üzere ‘karikatürize’ bir hali var. ‘İsimsizler’de Emel Dede (Berfin) en çok konuşulan karakter. Performansından çok memnun Konuk. “Senin sahnen geliyor, hazırlan dediğimde öyle bir havaya giriyor ki” diyor. “En nefret edilen, aynı zamanda da sevilen bir karakter olmayı başardı” diye ekliyor.
‘Önemli karakterleri öldürüyoruz’
En somut örnek Doktor Elif’i canlandıran Algı Eke. Vali Fatih’le aralarındaki duygusal gidişat bitti. Edindiğim izlenim, her iki karakterin bir türlü buluşacak zeminde olmamaları. Biri hastanede, diğeri sürekli operasyonda. “Yeni Otto’lar da gelecek. Çünkü onların işlevi bu coğrafyada bitmiyor” diyor Konuk.
‘Asi bir kadın gelecek’
Yeni bir ‘kadın’ karakter önümüzdeki sezon kadroya katılabilir. Fatih’e ayak uydurabilecek konumda biri. Daha asi bir kadın karakterden bahsettiler. Yani operasyonlara katılan, sert mizaçlı ve dediğim dedik bir isim. Mesela ‘
Survivor’dan olabilir mi seçim?
‘18 saat de çekeriz’
Üç aydır günde ortalama 16 saat çalışıyor set. Sürenin daha da aşıldığı
oluyor. Taner Ertürkler (Ahmet Komiser) “18 saat gerekiyorsa çalışırım. Farklı bir misyonu var” diyor. Volkan Keskin (Kürşad) başka bir dizi için olsaydı ‘tükendik’ sözünün edilebilir olduğunu, ama bu projede söz konusu olmadığını belirtiyor. Bu anlayışın tüm oyuncularda yer ettiği kanaatindeyim. Operasyonlardaki güvenlik kuvvetleri gibi hissediyorlar ve öyle oynuyorlar. İlk bölümde dikkatimi çeken isimlerden biri olmuştu, Musab Ekici (Derman). Yörenin insanı olması, bunu da gözlem yeteneğiyle birleştirmesi sonucu, sahici bir komik karaktere ulaştığını söylüyor. “Bizim oralarda coşkulu bir söylem vardır, onu yansıtıyorum” diyor.
Son bölümde sürpriz
‘İsimsizler’in sezon finalinde bir sürpriz var.Ekipten biri ‘FETÖ’cü çıkıyor ve içlerinden birini vuruyor. Peki kim bu ve kimi vuruyor? Onu da pazartesi akşamı izleyin.
MESUT YAR POSTA
DİZİ HASTALARININ KARNESİ
Televizyon Hastası köşesinin müdavimleri “okullar kapandı, karneler nerede!” diye serzenişte bulununca senede bir kez yaptığımızı mecburen ikiye çıkardık...
Ama bu karneler sadece diziler ve dizilerde gönlümüze musallat olanlar için hazırlandı. Hepsi takdir ve teşekkür dolu; verdik gitti!
EN İYİ DİZİ JÖNLERİ KİMLER?
Aslına bakarsanız kime takdir ya da teşekkür belgesi versem diğeri bozulacak. Ama adalet pusulası şu isimleri gösteriyor.
Tolga Sarıtaş: Söz (Star TV) dizisi ile çok farklı bir adam izliyoruz.
Çağatay Ulusoy: Romantik yakışıklı kadrosundan gönüllü çıktı.
Aras Bulut İynemli: Artık resmen gönlümüz adına içerde ve çıkacak gibi durmuyor.
Engin Altan Düzyatan: Çıtayı bu sezon çok yükseltti.
Şükrü Özyıldız: Çağdaşları gibi ikinci işinde tökezleyenlerden olmadı, bu bile yeter!
EN İYİ AKTRİSLER KİMLER?
Cansu Dere: Bir hayli bekledi ama Anne dizisiyle turnayı gözünden vurdu.
Bensu Soral: Kalbimize hoş gelmesi zaman almadı.
Hande Erçel: Ne yaptı etti kendisini çok sevdirdi ve istikrarla sevdirecek de.
Gonca Vuslateri: Sosyal medyası ve yakın çevresinde herkesi güldürürken Anne ile deyim yerindeyse asfaltı bile ağlattı.
Bergüzar Korel: Doğuştan gelen zarafeti ve genlerindeki aktrisle uzun süre hayatımızda olacağı garantidir...
EN İYİ ADAMLAR KİMLER?
Başlık fazla iddialı olsa da bir diziyi götüren yan rollerin varlığına kim itiraz edebilir?
Nebil Sayın: Yüzüğüyle, şivesiyle, çok ilginç esprileriyle Coşkun gibi tuhaf bir karaktere “yürü be” dedirtti.
Olgun Toker: Hayat denen şarkıda Mahir gibi bir dost notası olmasını istemeyen var mıdır?
Boran Kuzum: Vatanın bir anlamda sevdalandığın yerdir be kuzum, senden düşman çıkmaz!
Celil Nalçakan: Vallahi herkes gibi ben de söylemeden edemeyeceğim Zülfikar dedem, “Neşet Ertaş dinleyen adamdan kötülük gelmez”.
Yıldıray Şahinler: Alyanak olabilmek doğru zamanda doğru yerde olmaktır. Bu kural oyunculuk için de farklı değildir!
EN İYİ KADINLAR KİMLER?
Kötü başrol olabilir ama yan kadro diye bir şey yoktur. Miray Daner: O devlerin arasından sıyrılıp çıkabilen minik kız Vatanım Sensin diyen Hileon seni seviyor.
Gözde Kansu: Yeşim’den ne tam olarak nefret ettik ne de sevebildik. Bir karakteri bu denli arafta bırakmak iyi oyunculuk gerektirir.
Ece Özdikici: Senin kadar uyanık bir gelini olmasaydı Bahri Umman fazla rahatlıktan öte tarafa giderdi be Songül yengem.
Seray Gözler: Bakma sen her kafadan bir ses çıktığına Hayat Şarkısı’nda Cevher Ailesi’ni ayakta tutan sen oldun!
Zerrin Tekindor: Matmazel’e özgü zarafeti gittiğin her adrese taşıdın. Kara Sevda’nın naif yüzü olarak hatıralarda kalacaksın...
USTALIK ÇAĞININ DEVLERİ!
Vahide Perçin: Biliyorum dizilerde fazlasıyla anneydiniz, anneanneydiniz ve bu sezon da Anne sıfatı sizinle perçinlendi, kimse kusura bakmasın.
Celile Toyon: Çınar denince akla gelen birkaç isimden biri oldu Hasibe annemiz. Ve bu yıl öyle çok yaprak açtı ki, sayesinde yeşillendik!
Sumru Yavrucuk: Bir diziyi bir kişi için izler misiniz sorusuna sayenizde düşünmeden “evet” diyecek en az 309 izleyiciden biriyim.
Çetin Tekindor: Ne söylenebilir ki? Babacan bir adamdan karanlık bir şövalyeye sadece bir sezonda dönüşebilmek ustalık değil de nedir?
Ahmet Mümtaz Taylan: Yarı karanlık yarı aydınlık, yarı sırtlan yarı aslan ama tam bir babaydın Bayram Cevher!
Halit Ergenç: Miralayım Cevdet’im. Sizi tarihin hangi çağına koysak olduğunuz yer hep böyle yakışacak mı? Saygılar o vakit!
SEZONA İMZALARINI ATARAK GİTTİLER!
İçerde (Show TV): Bu yıl başlayan tek sezonluk dizi trendinin en iyi yapımlarından biriydi. İzleyenlere hiç referans kaybetmeden 39 bölümlük bir seyir macerası yaşattı.
Hayat Şarkısı (Kanal D): Cevher sülalesi yüzünden salı geceleri arkadaş toplantılarını ekenler gördüm. Hatta biri de bendim, dostlarım hakkını helal etsin.
Poyraz Karayel (Kanal D): Türk dizi tarihinin en ilginç ve hikayesi en kalabalık işlerinden biri olarak saygı duvarına adını mıhladı.
Anne (Star TV): Paragrafın başındaki tek sezonluk işler içinde en travma yaratma potansiyeli olan dizi olarak uğurluyoruz.
Seksenler (TRT 1): Neredeyse seksenli yılları yıl bazında aktaracaktı. Ahlak çıtasını hiç düşürmeden geçmişte bıraktığımız duyguları sayesinde gözden geçirdik!
MEVLÜT TEZEL SABAH
DİKKATİNİZİ ÇEKERİM: TARKAN 44 YAŞINDA
Demet Akalın, yeni albüm çıkaracak olan Tarkan için "İki gün sonra devrimiz bitiyor, Tarkan geliyor" dedi. Demet Akalın hep eleştirilecek bir şeyler söylese de dobra bir kadın. Bazen gerçekleri dan dan söylüyor.
Tarkan tembel bir şarkıcı; albümlerin arasını uzun tutuyor, son albümleri eskisi gibi kaliteli değil ama kim ne derse desin pop müzikte 'Tarkan ve diğerleri' diye bir kategori var.
Şu sıralar sosyal medyanın ve magazinin gündemi Tarkan'ın '10' adlı yeni albümü. '10', müzik piyasasına hareketlilik getirecek, Tarkan'ın konserleri dolup taşacak.
Tarkan 44 yaşında, dünya pop müzik piyasası için fazla bir yaş. Müziğin gerçek alıcıları 12-18 yaş arası gençler için dünya müzik sektöründe hep genç isimler piyasaya sürülüyor.
Bizde ise büyük bir kısır döngü ve üretimsizlik hakim; hâlâ Tarkan'a rakip olacak bir genç çıkamadı. Tarkan, tartışmasız pop müziğin kralı ama asıl tartışılması gereken; 80 milyonluk Türkiye'de 44 yaşındaki Tarkan'ı geçecek bir gencin çıkamaması.
Yapımcılar risk almadığı, Aysel Gürel gibi dahi söz yazarları çıkmadığı sürece, Tarkan 50 yaşında da 15-16 yaşındaki gençlerin ilahı olmaya devam eder.
YÜKSEL AYTUĞ – SABAH
BU NASIL ARAMA?
Bir hafta boyunca, komşu evinde ölü bulunan küçük Ceylin için gözyaşı döktük. Olan biteni görünce "İyi ki..." dedim içimden, "İyi ki olay Müge Anlı'ya intikal etmiş." Neden? Çünkü Müge ve ekibinin ısrarlı takibi sonunda komşunun evinde 'ikinci' arama yapılmış. Sonunda minik kızın cesedi bir sandığın içinde bulunmuş.
Herkes gibi ben de ilk aramanın nasıl yapıldığını merak ettim tabii. Eve gelen görevliler cesedi sadece halının üzerinde mi aramışlar acaba? Bu nasıl bir özensizlik, ne tür bir ciddiyetsizliktir! Belki de ilk arama yapıldığında kız hayattaydı; kim bilebilir...
Peki tek ihmal bu mu? Değil elbette... Ceylin'in ölümüne yol açtığı iddia edilen komşu kadının daha önce iki çocuğu ölmüş. Arka arkaya iki çocuğunu da evinde kaybetmiş yani... Birinin hastalıktan, diğerinin yataktan düşerek öldüğünü söylemiş. Peki bir anne, arka arkaya iki çocuğunu birden 'şüpheli' bir şekilde kaybetmiş de kimse çıkıp 'Ne oluyor yahu?' diye araştırmaya, soruşturmaya ihtiyaç duymamış mı? Belki gerçekten de kadının başına gelen, milyonda bir rastlanabilecek bir talihsizliktir. Ama ya değilse? Ya o kadın, kontrol altında tutulması gereken bir ruh hastası ve potansiyel bir caniyse? Şimdi kim verecek 10 yaşındaki Ceylin'in hesabını?
Keşke herkes Müge Anlı, Prof. Arif Verimli ve hukukçu Rahmi Özkan kadar dikkatli ve özenli olup işini sevse...
