UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

''ACUN ŞU HAREKETLE ÜZERİNE 100 TUR BİNDİRMİŞTİR JEST İŞİNİN''

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

''ACUN ŞU HAREKETLE ÜZERİNE 100 TUR BİNDİRMİŞTİR JEST İŞİNİN''

YÜKSEL AYTUĞ- SABAH

MİLYONLUK DERS


Çağlar Patır... Bu köşenin okurları bu ismi artık çok iyi biliyor. Kanal D'nin bilgi yarışması '19'da haftalar boyu mücadele eden ve karşısına çıkan kim varsa devirip bugüne kadar bir televizyon yarışmasında verilen en büyük para ödülünü, yani 1 milyon lirayı kazanan engelli yarışmacı.

Çağlar'ın müthiş serüveni pazartesi akşamı karşısına çıkan yeni yarışmacı Yavuz'a yenilince son buldu. Ama Çağlar oraya gelene kadar zaten 1 milyon lirayı cebine koymuştu. Kazansaydı eğer, 1 milyon 200 bin liranın sahibi olup yoluna devam edecekti.

Çağlar'ın final konuşması ise çok anlamlıydı. Şöyle dedi: "Programın başından beri tekrar ettiğim bir şey vardı. Para kazanmanın yanında bir imajı yıkmaya gelmiştim ben. Hiçbir filmde engelli birine aşık olunduğunu göremezsiniz mesela. Ben yetenekleriyle var olabilen, başarılı, bilgili, neşeli bir imaj çizmeye gelmiştim buraya. Onu da fazlasıyla başardım. Yanına da sos olarak milyon kazandım."

Sahi... Neden bunca dizinin, filmin arasında bir 'engelli kahramanımız' yok? Türkiye'de engelli olarak yaşamaya devam etmenin zaten tek başına kahramanlık sayıldığı ve bu yüzden 8 milyon engellinin yaşamı 'sıradan' görüldüğü için olabilir mi acaba...

Unutmayın... Dünyanın yaşayan en zeki insanı Stephen Hawking, gelmiş geçmiş en büyük müzik dehası Ludvig van Beethoven, ressamlığın dehası Van Gogh, dünyanın kaderini değiştiren liderlerden ABD Başkanı Theodore Roosevelt, geride bıraktığı müthiş eserleriyle hâlâ kulağımızın pasını silmeye devam eden Ray Charles da engelliydi...


ALİ EYÜBOĞLU – MİLLİYET

DEMET AKALIN’LA BERKAY’IN FARKI!


"Bakıyorsun kadın 100 milyon tıklanmış. Konser takvimine bak, ayda 10 konseri yok. Sokağa bak, şarkıyı bilen yok. Bunlar halkın değil, şirketlerin starları. Biz neyin ne olduğunu biliyoruz. Gerçekler er geç ortaya çıkacak.”

Kim söylüyor bunları?

Şarkıcı Berkay...

Peki kim bu kadın veya kadınlar?

Belli değil...

Berkay, Günaydın’dan Yüksel Yavuz’a verdiği söyleşide cinsiyet belirterek çemberi biraz daraltmış, ama bu yetmez...

Şayet Berkay da Demet Akalın gibi cesur olsaydı, pekala açıklardı o ismi ya da isimleri...

Demet Akalın ise Gülben Ergen’e Kelebek için verdiği söyleşide Berkay gibi kaçak güreşmeyip, şunları söyledi:

“Şu gerçeği kabul etmeliyiz, Tarkan ve biz diye ayrılıyoruz. Biz dediğim de birkaç kişi, ama Tarkan tek. Amerika’ya da gitsen, Uzakdoğu’ya da gitsen Tarkan çalıyor. Adam dünya starı...”

Geçen yıl çıkardığı “Bir Megastar Tarkan”  kitabında ve sonrasında verdiğim söyleşilerde altını çizerek vurguladığım buydu.

Türkiye’de star çok, ama dünya starı bir popçu var, o da Tarkan...

Demet Akalın, dobralığını bir kez daha gözler önüne seren söyleşide her şarkıcının “sanatçı” sayılmaması gerektiğini örnek vererek anlattı:

“Sertab Erener sanatçı, biz şarkıcı. Sezen Aksu’nun evine gittiğimde yere oturma ihtiyacı hissediyorum. Ajda Pekkan’ı gördüğümde eğilme ihtiyacı hissediyorum.”

Var mı bu sözlere itirazı olan?

Haddini bilmek, hak edenin hakkını teslim etmek, herkesin harcı değil...

Hele hele de dünyanın etraflarında döndüğünü sananların cirit attığı şov dünyasında... O nedenle alkışlıyorum Demet’i...

ÖLDÜĞÜNDE BİLE KADININ ADI YOK!

Ramazan Bayramı’nı geçirdiğim Kartepe’de öğle ezanından bir süre önce sela okunmaya başladı camiden...

O saatte sela okunmasının tek sebebi var, ölüm ilanı...

Sela bittikten sonra müezzin, “Mahallemiz sakinlerinden Ahmet Yılmaz’ın hanımı vefat etmiştir” dedi.

Kocanın adı, soyadı var, ama ölen kadının yok...

Rahmetli Duygu Asena, taa 1987’de çıkardığı “Kadının Adı Yok” kitabıyla dikkat çekmişti bu konuya.

1988’de yasaklanıp, sonradan serbest bırakılan kitap çıkalı tam 30 yıl oldu, ama anlaşılan Türkiye’de değişen bir şey yok hala..

DİZİ KANALLARININ HABER KUŞAKLARI

Eğlence kanallarının ana haberleri öncesinde “Haber Önü”, “Habere Doğru”, “Sıcak Haber” gibi haber kuşakları yoktu.

Biri başlayıp, başarılı olunca diğerleri onu takip etti...

Sezona Melih Altınok’un sunduğu “Son Durak”la başlayan ATV’nin ardından Show TV de topa girdi. 19 Haziran’dan itibaren Zeliha Saraç’ın sunumuyla “Gece Hattı”, hafta içi her gece Show TV ekranında.

“Çalar Saat” ve ana haberiyle çok izlenen bültenler hazırlayan Doğan Şentürk FOX’ta, Ahmet Hakan Kanal D’de, Nazlı Çelik de Star TV’de gün biterken haber program hazırlamaya başlarsa, fena olmaz. Çünkü eğlence kanallarının prime time kuşaklarını diziye teslim etmesi gibi haber kanalları da konular değişse de konukları değişmeyen tartışma programlarıyla geçiriyor bu zaman dilimini.

GÜNÜN SÖZÜ

“Kadınların saçları bile kırılır, gerisini siz düşünün.”


OYA DOĞAN – VATAN

HADİ ARTIK DÖN GÜLSE BİRSEL


Bayramda ekran tatiline çıktım ve televizyonu hiç açmadım. Üç günlük kısa tatilimde kitap okudum ve haberleri takip ettim. Benim için en güzel haberlerden biri Gülse Birsel’den geldi. Eğri oturup doğru konuşalım. Bu ülkede gelmiş geçmiş en iyi komedi dizisi Avrupa Yakası’dır. Bir daha onun ritminde, hikayesinde ve samimiyetinde çok az dizi izleyebildik ekranda... Birsel daha sonra Yalan Dünya yaptı ama o da Avrupa Yakası kadar ses getirmedi. Uzun süredir ara vermişti Birsel. Şimdi yazın bir sinema filmi, kışın da yeni bir sit-com’la döneceğinin müjdesini verdi. Bayram hediyesi buydu. Uzun süredir ekranda komediye hasret kaldığımızı yazıyorum. Tabii ki pek çok komedi dizisi yapılıyor ama Avrupa Yakası’nın tadında bir iş izleyemedik. O nedenle Gülse Birsel’in açıklaması beni heyecanlandırdı. Hadi artık ekrana dön Gülse Birsel ve özlediğimiz komedi dizisiyle bizi tanıştır.

Aynı taktikle gelen başarı

Arka Sokaklar yine yaptı yapacağını! 13’üncü yılında yine bir sezon finalinde zirveye oturdu. Üstelik hep aynı taktiği uygulayarak yine yanılmadı. Sezon finalinde her yıl olduğu gibi önemli karakterlerden biri ölecek mi sorusunu seyircinin kucağına bıraktı ve tatile çıktı dizi... Bu sezonun talihlisi Suat Çoban’dı. Aksiyon dizisi diye başladığımız sezon finalini gözyaşları içinde bitirdik. Her sezon olduğu gibi... Arka Sokaklar bir konsept dizisi ve var olan çizgisini hiç bozmuyor. Tutmuş bir yapısı olduğunu kabullenmiş ve Amerika’yı yeniden keşfetmiyor. İyi de yapıyor. Aksi taktirde konseptin yapısını bozabilir. Zaten 14’üncü yıla taşınan başarısını da konseptine sadık kalarak taşıyabiliyor.

Zorlama final izledik

Cesur ve Güzel hikayesini tüketmiş ve sona zaten gelmişti. O nedenle final yapması kaçınılmaz sondu. Ancak bu kadar zorlama bir finali de seyirci olarak hak etmediğimizi düşünüyorum. Ben haftalarca bu diziyi izledikten ve çoğu bölümüne övgü yağdırdıktan sonra Rıza’nın kaçırdığı, babasının kapıyı açtığı için vurduğu bir Sühan hikayesini fazla zorlama buldum. Kaldı ki, 5 ay komada kalan Sühan’a Cesur’un anlattığı babalarımız tanışmasaydı da biz birbirimizi bulurduk masalı dizi içinde dizi olmasına neden olmuş. 5 ay komada kalıp doğuma giren ve oradan hiçbir şey olmamış gibi çıkan Sühan’a madalya vermek istiyorum. Sühan 5 ay sonra komadan çıkar çıkmaz, fizik tedavi bile almadan koluna çocuğu alıp hiçbir şey olmamış gibi Cesur’a çocuklarını gösterdi. Helal olsun! 

 

 

MEVLÜT TEZEL-SABAH

OZAN GÜVEN’DEN KÜFÜT İSTEYEN MOTORCU

 

'Fi' dizisinde psikolog 'Can Manay'ı canlandıran Ozan Güven, cipiyle yolda giderken yanına bir motorcu yaklaşıyor ve "Can Manay! Psikolojim bozuk abi" diyor. Güven de gülüyor. Sonra motorcu "Abi bana küfretsene" diyor ve Güven de bu esrarengiz hayranının isteğini karşılıksız bırakmıyor! Sosyal medyada dolaşan bu videoyu, küfür yemek isteyen motorcunun kaskındaki kameradan izliyoruz. Görüntüler montajlanmış ama yaşananlar gerçek gibi görünüyor ve izlerken gülümsetiyor. Bir insan ünlü bir oyuncudan kendisine niye küfür etmesini ister? Belli ki, o motorcu küfrü övgü olarak algılıyor. Aslında şaşırmamak lazım, böyle tipler çok var. Güven'in doğal, kendiyle barışık hali ise alkışı hak ediyor.

'Fi' dizisiyle 'şu kadar tıklandı', 'Sosyal medyada TT oldu' falan diye bir sürü haber çıktı. Bu haberler bir dizinin tuttuğunu göstermez ama başrol oyuncusu araba kullanırken "Can Manay! Psikolojim bozuk abi" diye bağıranlar oluyorsa, o dizi tutmuş demektir.


MESUT YAR- POSTA

NERELERE GİDEYİM?


Televizyon ekranlarının en renksiz dönemi başladı. Yaz ekranının gereğinden fazla renkli göstermenin bir anlamı yok. Çünkü bu ekran için para harcanmıyor...

Şimdi karaları bağlayıp ne yazacağım diye düşünme zamanı. Mesela Kalp Atışı’nda (Show TV) hangi sahneleri Doktorlar’a, Ateşböceği’nde hangi diyalogları Kiralık Aşk’a benzeteceğimi mi düşüneyim? Hem belki şurada geçen yazın dizilerinden toplama bir İki Yalancı vardır. Yoksa Dolunay mı gerçek bir füzyon çıkarır ortaya? Aman işte deli sorular geldiyse akla, yaz ekranı başladı demektir. Hayırlısı artık!

İyi bir alternatif var

19 isimli yarışma Ramazan ekranında doğdu. Barış Kılıç nazik bir adam. Görüntüsü de hani hep o aradığımız ailemizin efendi çocuğu resmini fazlasıyla veriyor...

Sesi ve tonlamaları yerinde. Yarışmanın sorularıyla bir senkronize olma halini de başardı. Ve yarışma Ramazan ayı boyunca en çok izlenen işler arasına girdi...

Eh o zaman, hani alternatifinin olmamasından yakınıp durduğumuz Kim Milyoner Olmak İster yarışmasına iyi bir alternatif bulunmamış mıdır?

Bayram ekranı gösterdi ki...

İrem Derici bildiğimden daha sempatik bir kız çocuğuymuş. Hem de eğlendirme işinde fena da sayılmazmış...

Mehmet Ali Erbil’in yaşlanacağı filan yokmuş. Kendisi gibi ismiyle özdeşleşen yarışması Çarkıfelek’in de...

Ben Bilmem Eşim Bilir ekranda kaçıncı sezonunu idrak etmesine rağmen hâlâ bazı bölümleriyle hele de acı biberli yarışmasıyla gülmekten karın ağrıtabiliyormuş...

Timur Acar, FOX’taki işine biraz hazırlıksız yakalanmış görüntüsü çizdiyse de pek yakında ilk acemiliğine “Gönder Gitsin” diyebilirmiş...

EL BİLE SALLAYAMADIM!

Bir Çoban Yıldızı (FOX) geçti ekrandan. Bayram tatili dolayısıyla ara vermeden önce başladığı yere döndüğünü ve bunun iyi bir fikir olduğunu yazmıştım...

Meğer o yolculuk finale akan yolculukmuş. Hızlı bir kararla kendini sonlandırmış dizi. Bana göre çok ani bir şey oldu bu. Baksanıza finalde el bile sallayamadım diziye...

Biraz daha zamanı vardı notuyla sallamış olalım o eli!

BİLMEDEN GÖMMÜŞÜZ!

Herkesin daha çok Survivor tarafıyla ilgilendiği tv8.5’i bayram ekranında fazlasıyla takip etme imkanım oldu. Ve şu kadarını söyleyeyim, iki yıl önce hakkını teslim etmediğimiz bir dizi olduğunu bir kere daha anladım...

Maral isimli diziyi izleyince gördüm ki; Hazal Kaya çoktan farklı bir portreyi koymuş önümüze. Aras Bulut İynemli, İçerde dizisinin antrenmanını bu dizide fazlasıyla yapmış...

Ve son olarak aslında son derece dişi bir hikayeyi, dizilere son derece mesafeli duran bir kanalda istemeyerek gömmüşüz...

Çok zor ama hani bir fırsatı bulunur da yeniden çekilirse çok iyi iş yapabilir şu Maral!

İKİ AYLIK TATİL İZNİ

Neredeyse tüm kanalı yarım yıl boyunca Survivor yarışmasına çalıştıran Acun Ilıcalı önümüzdeki 2 ay için yayınlamak üzere 100 kadar film satın almış...

Bütün bir sezon Survivor için çalışan ekibine de 2 aylık uzun bir yaz tatili hediye etmiş. Baba adam vallahi...

Eskiden Beyazıt Öztürk’ün ekibini götürdüğü tatilleri konuşurduk, Acun şu hareketle üzerine 100 tur bindirmiştir jest işinin!

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları