UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

BENİM DE ÇOK ÖZLEDİĞİM DİZİ KARAKTERLERİ VAR

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

BENİM DE ÇOK ÖZLEDİĞİM DİZİ KARAKTERLERİ VAR

ALİ EYÜBOĞLU


KILIÇDAROĞLU’NUN YÜRÜYÜŞ AYAKKABISI

Normal zamanlarda olduğu gibi yürüyüşte de giyince acayip rahat ettiğim yabancı bir spor ayakkabı markası var. Türkiye’de çok şubesi olmadığı için genelde yurt dışında buluyorum zevkime ve ayağıma uygun olanları. Hafta sonu Kartepe’den dönüşte eşim, “İzmit Outlet’e uğrayalım. Orada mağazası var” dedi. Mağazayı bulduk ve bakınmaya başladık.

Yanıma gelen görevli nasıl bir şey aradığımı sorunca tarif ettim. Satış elemanı şöyle bir öneride bulundu: “Kemal Kılıçdaroğlu’nun ‘Adalet’ yürüyüşünde giydiği spor ayakkabıdan ister misiniz?” Gösterdiği ayakkabıya baktım, son Berlin seyahatimde 40 euro’ya aldığımın aynısı. Görevliye, fiyatını sordum, siyah renginin 379 TL, diğer renklerinin daha ucuz olduğunu söyledi.

Berlin’deki 40 euro yani yaklaşık 160 TL, Türkiye’de 379 TL. İkisi de outlet mağazası, ama aradaki fark iki kattan bile fazla.

Kılıçdaroğlu’nun yürüyüşte giydiği spor ayakkabının satışlara etkisi olup olmadığını sordum. Görevli, “Henüz dükkana girip, ‘Kılıçdaroğlu’nun giydiği ayakkabılardan istiyorum’ diyen olmadı” dedi.

ERKEK ŞİDDETİNİ SİNEYE ÇEKENLER

BKM Mutfak’tan yetişen Metin Yıldız, yine kadına şiddet ve aldatma konularıyla gündemde. Bu kez iddiaların sahibi, oyuncunun boşandığı eşi Elvan Pınar değil, bir yıldır birlikte olduğu eski sevgilisİ. Pazartesi günü Beyaz TV’de başlayan ve benim de yorumcu olduğum ‘Beyaz Magazin’e konuşan eski sevgilinin iddiaları, oyuncunun eski eşinin boşanma gerekçeleriyle aynı: Kadına şiddet ve ihanet…

Canlı yayına bağlanan Metin Yıldız, iddiaları yalanladı ama ortada eski sevgilinin çekip, sosyal medyada paylaştığı vücudundaki morlukları gösteren fotoğraflar vardı. Kim doğruları söylüyor, kim yalancı bilmiyorum, ama şunu üzülerek görüyorum; Maalesef bazı kadınlar, aldatmaya kadar sevgili veya eş dayağını katlanıyor. İş ihanete gelince yollar ayrılıyor.

UZUNGÖL’ÜN HALİ VE ARAPLARA BAKIŞIMIZ

Trabzon’un doğa harikası yerlerinden Uzungöl, son günlerde yine gündemde. Eski ve yeni fotoğraflar eşliğinde Uzungöl’ün nasıl beton göle dönüştüğünü anlatan haberlere bölgede turistik tesis işletenler de 2015 ve 2017’deki halinin fotoğraflarıyla karşılık verdi.

Çevre düzenlemesiyle bazı hatalar yapılmış olabileceğini kabul eden işletmeciler, son günlerde yapılan haberlerin algı operasyonu olduğunu iddia etti. Onlara göre, Uzungöl’e yoğun olarak gelen Arap turistleri kaçırmak isteyenlerin bir kampanyası bu.

Öyle mi, değil mi bilmiyorum, şu gerçekleri biliyorum: Birincisi Uzungöl; zaman içinde yapılanlarla maalesef güzelleşmedi, doğallığını kaybetti. Yargı, kaçak yapılar hakkında yıkım kararı verdi, ama maalesef uygulayan olmadı. İkincisi; işletmelerin fiyatlara Araplara göre yaptığı ayarlama, Türkleri adeta istenmeyen müşteri yaptı. Üçüncüsü ve hepsinden tehlikelisi de, toplumun belli bir kesiminin Arap turist istememesi. Sadece Trabzon’a özgü değil bu... Sıkça gittiğim Sapanca da Arap turistlerin gözdesi, orada da aynı durum söz konusu.

GÜNÜN SÖZÜ

Birileri arkanızdan konuşuyorsa, onlardan öndesiniz demektir. (Çehov)


SİNA KOLOĞLU

SPOR KANALI SAVAŞLARI

Suudi arabistan ve Katar, siyasette birbirlerine giren iki ülke... Kapışma ekranda da sürüyor. S.Arabistan, Katar’ın spor kanalı beIN SPORTS’a rakip bir spor kanalı kurduğunu açıkladı. Adı PBS Sport. 15 gün içinde Orta Doğu’da yayına başlıyor. Şimdilik parasız ve uydudan.

11 kanalı olacak. beIN ile rekabet etmek kolay mı? Suudiler bastırdı parayı.

Yayın haklarında rekabet edebilmek için. 7 milyar doları gözden çıkarmışlar. Bakalım bu rekabet, sporun finans cephesinde nasıl karşılık bulacak? Özellikle futbolda... Ya da bu kumarın sonu ne olacak?

FACEBOOK dizi İŞİNE GİRİYOR!

Wall Street Journal’ın haberine göre Facebook uzun bir süredir Hollywood’un yapım şirketleriyle görüşmelerini sürdürüyor. Konu, bu yaz sonu onlara bir ya da daha fazla televizyon programı önerisi sunmak. Daha doğrusudizi. Bölüm başına 3 milyon dolar

ödemeye hazır olduğunu açıklamış Facebook. İki format önerilmiş; biri 10 dakika, diğeri yarım saatlik iki dizi projesi. 18-35 yaş grubuna hitap etmeyi düşünüyor. Peki neden girdiler dizi işine? Şirket ABD’de 12 milyar dolarlık pazardan pay istiyor.

İNGİLTERE’DE İMECE USULÜ 

Premier League Production... Hem maçları çekiyor, hem de bütün İngiltere’deki futbola dair magazini yapıyor. Merak ettim doğrusu. Belki de ekranda en keyifle izlenen (şahsen benim) futbol ligidir.

Ortalama yıl içinde duruma göre 125 ila 165 kişi çalışıyor. Her stada fiber optik kablo bağlı... Buradan dev parabol antenlere çıkış yapıyorlar ve dünyaya kaliteli görütüleri veriyorlar. Yılda 380 maç yayınlıyorlar. Bu büyük organizasyon için sadece bu yapım şirketi yeterli olmuyor. Sky Sports ve BBC Sports gibi büyük kuruluşlar da servis veriyor. Yani bir nevi imece usulü.

İngiltere lig maçları 10 kamerayla çekiliyor. ‘Çok açılı tekrar görüntüler’ için özel bir servis var. Bir golün 30 saniye sonrası, 10 ayrı açıdan izleyiciye servis edilir hale getiriliyor. Klip çalışması da diyorlar.

Stüdyo ortamında maç sonu tekrar görüntüleri eşliğinde tartışmalı pozisyonların yanı sıra, maç önü ve sonu 10 dakikalık özel yayınlar, yurt dışı aboneliği olan ülkelere yayın için özel olarak hazırlanıyor. Bu yıl daha iddialı geliyor, bu işten büyük para kazanıyorlar. Karşılığında dikkat ettiyseniz, ‘tüm ülkenin ortak’ bir çalışması var. Sky ve BBC bulunuyor işin içinde. “İyi iş çıksın, para kazanalım” diyerek birbirlerini kıskanıp kenara geçip seyretmiyorlar. Buradan çıkardığım en önemli ders budur.

 

MESUT YAR

Maç keyfi mi kaldı?

Senkron sorunu yaşayan TRT özellikle maç yayınlarında insanın tadını kaçıran bu problemi bir türlü çözemedi...

Önceki gece oynanan Şili- Almanya futbol karşılaşmasında spiker ile yorumcunun anlatımı pozisyondan önce ekrana gelerek işin zevkini bozdu..

Bir süre sonra sesi kapatıp maçı öyle izlemek zorunda kaldım. Hani anlık bahis diye bir şey olsa insan TRT sayesinde skoru önceden bilip milyoner olur...

Şaka bir yana ama dünyanın en köklü TV kuruluşlarından birinin hâlâ böyle küçük teknik sorunlarla boğuşması tuhaf değil mi?

ÇOK HAVALILAR

Herkes ikisini de “Beyaz Giyen Adamlar” olarak tanımlıyor. Gökhan Dinç ile Haluk Yürekli sıcak yaz akşamlarının ve futbol denen şeyin serinleticisi. 24 kanalında yayınlanan “Spor Gecesi” neredeyse en çok sosyal medya katılımlı spor programı olmak üzere. İki yorumcu da kolları sıvanmış beyaz gömlekten başka bir kostüm tercih etmiyorlar. Hâl böyle olunca izleyene de bir ferahlık geliyor...

Ama fotoğraftan anlaşılacağı üzere asıl ferahlığı bizzat kendileri yaşıyor. Üst taraf resmi, alt taraf sivil ve “havalı”...

Eh, o serin yorum ve gülümsetmelerin nedeni ortada işte. Benim gördüğümü siz de görüyorsunuz sanırım. Çok yaşayın dostlar!

HABERİ ÇOCUKTAN ALIYORUZ

Ekranın en istikrarlı programlarından biri olan Çocuktan Al Haberi sezon boyunca ektiğini yaz ayları gelince biçmeye başladı. Show TV’nin sevimli işi formatın içine ünlüleri de katınca hafta sonu ekranının zirvesine oturdu. Hem de günde üç yayın birden yaparak (özet, tekrar ve ana yayın olmak üzere). Açıkçası Show TV’nin birkaç projesinde joker yüz olarak kullandığı Evrim Akın neredeyse logoyla özdeşleşti. Ve bu yüzü doğru kullanıyor...

Her zaman derim; bir kanalın birkaç tane kalıcı yüzü olmalı. Onları her gördüğümüzde “ay dur açayım bakayım falanca kanalda ne varmış” diye logoları bize hatırlatan!

VAR MI YERİNE KOYABİLECEĞİMİZ?

Benim de çok özlediğim dizi karakterleri var. Hani bin kez daha izlesem özlemelere doyamayacağım...

Bir Fiko’yu (Süper Baba), bir Afet öğretmeni (Hayat Bilgisi), bir Dayı’yı (Ezel), bir Kapıcı Cafer’i (Bizimkiler), bir Temel’i ve Şirin’i (Mahallenin Muhtarları), bir Burhan Altıntop’u (Avrupa Yakası), bir Halil’i (Üvey Baba), bir Memati’yi (Kurtlar Vadisi) unutmak mümkün müdür?

Var mı eklemek istediğiniz, var mı “o karakterlerin yerini aslında şu karakterler doldurdu” diyebileceğiniz?

Hak ettiği yere yürüyor

360 TV de ölçülen kanallar arasına girdi. Ve açıkçası bir haftadır düzenli ölçümlenen reytingleriyle eski “sıradan” havasının dışına çıktığı görülüyor...

360 TV’nin özellikle Seksenler dizisini günlük yayınlaması, canlı ve dinamik kuşak programları ile ekrana bir hareket getirdiğini görüyoruz...

Haberinden programına üstüne bir hayli titizlenilen yayıncılık anlayışı 360’ı şu son altı aydır benim için “sıradanlar” arasından çıkardı. Son bir haftadır kanalın aldığı reytingler de yalnız olmadığımı söylüyor!

POTANSİYEL VAR

Dünya Güzellerim’de (Show TV) Faik Öztürk rüzgarı bir bölüm daha esecek. Geçen hafta gelen reytingleri düşününce ve de tekrarlara şöyle göz ucuyla bakınca keşke Faik’le birkaç bölümlük daha stok çekilseydi diyorum...

Hatta mesele “Faik ve Melekleri”ne bile evrilebilirdi doğrusu. Neyse, çekimler çoktan bitti ama bana göre potansiyeli yüksek gizli bir format doğdu; bilerek ya da bilmeden!

 

MEVLÜT TEZEL

Türkler’in Yunanistan aşkı

Yunan gazetelerinde Türkiye'den gelen turist sayısının rekora koştuğu haberleri yapılıyor. Sadece Ramazan Bayramı'nda karayoluyla İpsala'dan Yunanistan'ın Evros kentine 15 bin 500 Türkiye vatandaşının tatil için giriş yaptığı açıklandı. Bunun bir de deniz ve havayolu var. Bayram boyunca Yunan adalarına da binlerce Türk geçti, ek feribot seferleri yapıldı.

Bazı otel ve tur acentası sahipleri, yöneticileri turizm kriz yaşanırken Türkler'in Yunanistan'a tatile gitmesine kızıyorlar, hatta yasak konmasını, yurt dışına çıkanlardan para alınmasını isteyenler bile var. Elbette önce biz kazanalım ama yasak isteyerek, kızarak bu iş çözülmez.

KEŞFETME ARZUSU

Hâlâ Bodrum ve Çeşme ile ilgili lahmacun 150, pizza 250 TL diye haberler çıkıyor. Bazı mekan sahipleri, astronomik fiyatlarla magazincilerin köşelerine haber olmayı çok seviyorlar.

Çünkü müşteri kitlesi genelde yüksek fatura ödeyip hava atmasını seven sonradan görmeler. Lakin bu haberler tüm turizm piyasasını etkiliyor, makul fiyatlarla müşteri ağırlayan otel ve restoranlar bu işten zarar görüyor.

Artık tatilci Türkler de 'Bodrum, Çeşme pahalı; gider aynı paraya, hatta daha ucuza Yunan adalarında tatil yaparım' algısı oluştu.

Mesele sadece para da değil, artık Türkler'den kaçan Türkler var; yabancı ülkelerde daha rahat hareket edebilecekleri ortamlar arıyorlar.

Ayrıca insanlarda yeni yerler keşfetme arzusu olduğu unutuluyor.

Özetle insanlar tatil yaparken milliyetçi olmayı aklının ucundan bile geçirmiyor. 'Yunanlılar yerine Türkler para kazansın' diyerek, Türkler'i Yunanistan'da tatil yapmaktan vazgeçiremezsiniz.

Bizim turizmciler önce yabancıya ucuz, Türklere pahalı fiyat politikasından vazgeçmeli, yeme içmede ürün kalitesini artırmalı, müşteriyi kazıklamak yerine uygun fiyatlar belirlemeliler.

Ve en önemlisi turistik beldelerimizin daha çok festival ve kültürel etkinliğe ihtiyacı var.

Elini bırakmadı!

'Demet Evgar, Nişantaşı'ndaki bir kafede iki genç kızla görüntülendi.

Oyuncu, elini öptüğü kızla mekandan el ele ayrıldı.

Karşısında oturan genç kızın anlattıklarını elini tutarak dinleyen Evgar, mekandan ayrılırken de onunla el eleydi.

İkili, objektifi fark ettiklerinde birbirinden uzaklaştı. Kızları "Biri kuzenim, diğeri de onun arkadaşı" diyerek tanıtan Evgar, elini öptüğü arkadaşı için "Kardeşim gibidir" dedi.' Haberde Demet'in arkadaşı için "Kardeşim gibidir" açıklamasına yer veriliyor ama Kelebek'çiler ünlü oyuncunun arkadaşının elini tutmasına fazla kafaya takmışlar sanki!

'Elini bırakmadı', 'Elini öptü', 'El ele ayrıldı', 'Elini tutarak dinleyen', 'Mekandan ayrılırken de onunla el eleydi', 'Elini öptüğü'… Başlıkla beraber haberde altı kez Evgar'ın arkadaşının elini tutmasından ve öpmesinden bahsediliyor. Haberde kullanılan üç fotoğrafta da eller başrolde.

Demet tamamen dostane hareket ediyor olabilir.

Kimsenin cinsel tercihine karışmam, herkes istediğini yaşamakta özgürdür. Ama haberde el ele tutuşma, el öpme o kadar çok üstüne basıla basıla anlatılıyor ki, sanki Demet'in cinsel tercihine dair imada bulunuluyor.

Bu durum hem rahatsız edici, hem de etik değil! Gazetecilikte bazen olur böyle hatalar; haber diline özen göstermek lazım.

Hani Almanya’da böyle şeyler olmazdı!

Berlin'de aralıksız yağan yağmur yüzünden metro ve karayollarını su bastı. Çok sayıda kaza meydana geldi. Haberlerdeki en çarpıcı görüntü ise Berlin'de metroda yaşanan su baskınıydı. Şelale gibi su akıyordu. Türkiye'de yağmurla birlikte su baskınları yaşandı mı hemen belediyeler topa tutuluyor. Avrupa'da oldu mu, 'O kadar olsun artık, doğal afettir, yapacak bir şey yok' deniyor. Elbette altyapı yetersizse, belediyenin hatası varsa eleştirilmeli ama teknoloji ne kadar gelişse de doğanın karşısında kimse duramaz. Almanlar bile!

Taraftarın fikrini soran kulüp

Kayserispor, kurumsal kimliği geliştirmek ve sportif başarılar artırmak için taraftarının görüş ve önerilerinden faydalanmak adına anket düzenleyeceğini açıkladı. Kulüp, resm internet sitesinde ve şehrin yedi noktasında anketler düzenleneceğini, ankete katılanlar arasında yapılan çekilişte forma dağıtılacağını duyurdu.

'Ne var bunda' demeyin! Türkiye'de taraftara fikrini soran, anket yapıp görüşlerini alan kaç takım var? 'En iyi biz biliriz' demedikleri için Kayserispor yönetimini kutluyorum.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları