ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET
CEMCİR VE KURAL’LI ‘AİLECEK ŞAŞKINIZ’!
Sevilen komedi dizileri ‘İşler Güçler’, ‘Kardeş Payı’, milyonları sinema salonlarına çeken ‘Çalgı Çengi’ ve ‘Düğün Dernek’ filmlerinin süper ikilisi Ahmet Kural’la Murat Cemcir’in yeni projelerinin cast çalışması bitti. ‘Ailecek Şaşkınız’ adlı komedi filminin çekimleri 17-18 Temmuz gibi başlayacak.
Filmin senaryosunu yazan Selçuk Aydemir’in yöneteceği ‘Ailecek Şaşkınız’ın çekimleri Bursa’da yapılacak. Görüntü yönetmenliğini Gökhan Tiryaki’nin üstleneceği filmde Kural, zengin bir müteahhitin oğlu Ferhat’ı canlandıracak. Cemcir ise çocukluk arkadaşı Ferhat’ın holdingine CFO yaptığı Gökhan’ı oynayacak. Kimseyi beğen-meyen, megaloman Ferhat, günün birinde gönlünü, mütevazı, iyilik yapmasını seven ve başarıya odaklı emniyet mensubu genç bir kız olan Elif’e kaptıracak.
Filmde, Cengiz Bozkurt’un canlandıracağı esnaf lokantası sahibinin kızı Elif’i, Türkiye’nin ilk kadın ilçe emniyet müdürü olan ve 1’inci sınıf emniyet müdürlüğünden emekli İnci Aksoy’un oyuncu kızı Saadet Işıl Aksoy canlandıracak. Ekonomileri ve yaşama bakışları farklı iki ailenin gençleri arasındaki aşkı, mizahi bir dille anlatacak TR 40 33 Productions’ın filmi, 2018’de vizyona girecek. Filmin dağıtımını, Mars üstlenecek.
HANDE DAYANAMADI SÜRPRİZİ AÇIKLADI!
Hande Ataizi, yeni kanalı FOX’taki programına başlamadan küçük çaplı bir krize neden oldu. Son iki yıl içinde sunucusu olduğu programlar son anda iptal edilen Ataizi, FOX’ta ekrana gelecek ‘Sen İste Yeter’in tanıtım çekimleri için kamera karşısına geçti. Sunucu, Beyoğlu’nda yapılan çekimlerin ardından Instagram hesabından programının ne zaman başlayacağını takipçilerine duyurdu.
Ataizi, tanıtım çe-kimlerindeki fotoğrafının altına “31 Temmuz’dan itibaren FOX ekranından sizlerleyim” diye yazdı. Rakiplerini hazırlıksız yakalayıp, öne geçmeyi planlayan FOX yönetimi, yapımcılara, “Aman ha! Biz söylemeden, yayın tarihlerini açıklamayın” dediği için, yasağı delen sunucu, aldığı uyarı üzerine bu paylaşımı kaldırıp yerine, “Yeni sezonda FOX ekranında sizlerleyim” notunu düştü.
ROY KURTLUYAN’DAN TÜRK-AMERİKAN FİLMİ
Los Angeles’ta yaşayan İstanbul doğumlu yapımcı ve ödüllü görüntü yönetmeni Roy Kurtluyan, Türk-Amerikan ortak yapımı bir film çekecek. New Circuit Film’in sahibi Kutluyan’ın, Los Angeles-İstanbul ve Mardin’de çekeceği filmin Türk ortakları ise, Bilgi Pogo Film-Begüm Semerci olacak. Hikayesini Etemenanki ve yazar çiçek Sekban Tüfekçi, senaryosunu Uğur Kandemir Arpacı’yla Zeynep Kaya’nın yazdığı ‘Bir’ adlı aşk filminin yapımcılığını Bahadır Atay yürütecek. ‘Bir’in Amerika çekimlerinde ‘American Sniper’ (Keskin Nişancı) filmden tanıdığımız İranlı aktör Navid Negahban’ın yanı sıra Ashley Scott, Lynn Collins ve Nicky Whelan, Türkiye sahnelerinde ise Selim Bayraktar, Yılmaz Bayraktar’la Ziya Azazi’nin rol alacağı kesin. cast çalışması süren filmin, müziklerini ise aranjör Rahman Altın yapacak.
GÜNÜN SÖZÜ
Erkek ya da kadın, ikisinin de bildikleri doğrudur; ama kadının tahmin ettiği her şey, erkeğin emin olduğu şeyden daha doğrudur. (Bob Marley)
SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
CERRAHLAR GENÇ TAKIMDAN
‘Kalp Atışı’nın cerrah takımı için ev ahalisi, “Bunlar daha çocuk” dedi. “Hocam” diyen asistanla, hocası olan cerrah aynı yaşta!
‘Adi bir başlık!’
Şengül Hablemitoğlu, Veyis Ateş’in sunduğu ‘Akılda Kalanlar’a konuk oldu. Eşi Necip Hablemitoğlu, 2002’de cinayete kurban gitti. gazete manşetleri cinayeti nasıl görmüştü? ‘Kim Vurduya Gitti’ onlardan biri. Şengül Hanım kısa konuştu; “Bu çok adi bir başlık.” Atılan manşetlerin, onlara muhatap olan insanların ruhunda açtığı yaraların ne demek olduğunu anlamak için, çarpıcı bir andı.
De Niro’nun ilginç rolü!
Netflix’te izledi ev ahalisi, Robert De Niro’nun başrolde olduğu film ‘Çılgın İhtiyar’ı. Kimse mesleğini bilmiyor. İlk defa torununa söylüyor; Irak’ta isyancıları eğiten özel kuvvetlerden. Bir de dövmesi var: ‘Ezilenleri kurtar’. ABD’yi anlamak için filmleri izlemek yeterli oluyor, komedi de dahil.
Sanatçıyı severiz
Şişli Tiyatrosu perdelerini kapatmış. Tam 45 yıllık bir hikaye. habertürk’te rastladım, depo ya da sauna yapmak isteyenler oluyormuş. Sahiplerinden Ari Altınman, binayı saygınlığını devam ettirecek birine vermek istediğini söyledi. Artık AVM saygınlığı geçerli!
Ne olacak Suriyeliler?
NTV’de Oğuz Haksever’in sorularını yanıtlayan hacettepe Üniversitesi Öğretim Üyesi Murat Erdoğan, durumu net olarak ortaya koydu: “Fransa’da 15 bin, Almanya’da 450 bin, İsveç’te 100 bin mülteci var. Türkiye’nin 10 ilinde 100 binden fazla mülteci var.” Türkiye nüfusunun yüzde 4.5’i mültecilerden oluşuyor. Haber kanalları, işte size bir ‘açık oturum tartışma konusu’.
KARE DONUNCA
Paşabahçe gemisi batırılarak, hatıralarıyla suya gömülecek. Adalara giden vapurlar arasında, onu yakalayıp binmek bir ayrıcalıktı benim için. 24 TV’de hikayesi anlatıldı. Ekranda şu başlığı gördüm; “Denizin dibini boylayacak.” Bu kadar basit, bu kadar sıradan ve bu kadar duygusuz!
MESUT YAR-POSTA
Allah aşkına biri beni duysun
Tamam, Müge Anlı ve benzeri programların ekrandan hiç kopmamasından yanayım... Ama benzerlerinin şu L kanepelere 20 kişiyi halaya girer gibi oturtup, arka fona da ucuz panolar koyarak işi bir hayli hafifletmelerine vallahi dayanamıyorum...
“Kardeşim, sen adamların ne söylediğine bak” diyenleriniz olabilir. Hayır, ben adamların nerede söyledikleriyle de ilgileniyorum. TV dediğin içinde küçük bir miktar bile olsa estetik barındırmak zorunda olan bir iştir. Açıp dünya televizyonlarına bakın hangisinde böyle ucube bir ucuzluğa şahit olabilirsiniz ki?
Efsaneyi merak ediyorum
Adı Efsane 2. Devre (Kanal D) dizisine yeni giren karakterler, yüzler ve isimler açısından farklı ama yaşadıkları kader bakımından hiç de eskiyi aratır cinsten değil... Reyhan, kocasının ölmeden önce iflas etmesi üzerine mecburen kızı Naz ile 17 sene sonra eski mahallesine döndü. Sırlarıyla tabii...
Reyhan ve Naz’ın dönüşü biraz Bodrum Masalı’nda biraz da Benim Adım Gültepe’deki kadın karakterlerin çocuklarıyla eski mahallelerine mecburen ve sırlarıyla dönüşlerinin sentezi gibi geldi bana. Efsaneyi merakla bekliyorum, acaba sonunda ne çıkacak?
Her şeyde en arıyoruz
Star TV’nin bir seri olarak uzun metrajlı TV filmlerinden oluşan Çember isimli işi yaz ekranına farklı bir soluk getirdi, bu tamam... Polisiye bir işi izletmek özellikle yaz aylarında alınabilir bir risk değil. Ama Star TV denedi ve hakikaten de şimdilik tuttu... Yine de yaz tipi izleyicinin daha eğlenceli şeyler istediğini düşünenlerdendim. Ama bakın bu düşünce bu yaz tutmadı...
Kırgın Çiçekler’den sonra gördüğüm en ağır trajedi, dram, ajitasyon ve çelişki içeren dizi olan Kanatsız Kuşlar (atv) bildiğin uçtu be sevgili okur... Biz gülmeyi de ağlamayı da kaygıyı da neşeyi de birbirine iyice karıştırdık. Bulamaç gibi bir zihinle ekranın karşısına oturuyoruz. Tuhaf!
Olur mu dersiniz?
Kanal D geçtiğimiz sezon başladığı gibi biten Altınsoylar isimli dizinin elinde kalan stok bölümlerini yayınlama kararı aldı... Şu bir gerçek ki seyircinin seçkisi bir günden diğerine değişebiliyor. İster misiniz şimdi şu Altınsoylar altın gibi bir vuruş yapıp reyting zirvesine otursun. Devamı nasıl çekilecek? Aynı durumu Şevkat Yerimdar çok ciddi bir şekilde yaşadı.
Geçtiğimiz yıl çekilen dizi yayına girdi ve iyi reyting de alıyor. Sanırım dizinin devamlılığı için ekip tekrar bulunup buluşturuldu. Ama eksikliklerle tabii... TV dünyası çok acayip bir evrende dönüp duruyor. “Vurdu ve gol oldu” meselesi hangi gün hangi ayaktan gelecek belli değil vallahi!
Tadında kalsaydı dedik ya...
No: 309 ( FOX) dizisinde Lale, çiçekçide biriken işlere yardım etmek istedi ama bu arada bebeğinin bakıcısı rahatsızlanınca Onur, oğlu Emir’e kendisinin bakabileceğini beyan etti... Bundan emin olamayan Lale, Onur’la bebek bakma konusunda iddiaya girdi.
Bu iddiaya Lale’nin ablası Nilüfer ve kocası Kurtuluş dahil oldu. İddiaya göre Onur oğlu Emir’e ve Kurtuluş da kızı Gülşah’a 2 gün boyunca bakacaklardı...
Zaten son zamanlarda Onur, Kurtuluş ve Samet ile zaman geçirirken Lale de kız kardeşleri Nilüfer, Nergis ve annesi ile daha çok bir arada bulunmaya ve macera yaşamaya başladı...
Yazmıştım; Lale ve Onur, mutlu sona erip aralarındaki sorunları da hallederek bir aile olunca zaten dizi final yapmıştı. Keşke öyle kalsaydı... İzlediklerimiz, leğenden dökülen sudan arta kalan sabun köpüklerine benziyor. Hiç kusura bakmayınız...
İlahi Seda
“Yazın geldiğini nasıl anlarsınız?” sorusuna eskilerin verdiği yanıt “denize karpuz kabuğu düştüğünde” gibi lakırdılardı... Şimdi birden çok lakırdı var. İzninizle sonuncusunu da ben ortaya atayım; “Seda Akgül mayolu ya da bikinili pozları sosyal medyadan servis ettiğinde”. İlahi Seda!
OYA DOĞAN-VATAN
Ateşböceği’ne bütünlük lazım!
Mia Yapım-Banu Akdeniz’in yapımcılığını, Ebru Hacıoğlu’nun senaryosunu, Volkan Akmehmet, İnanç Şanver’in müziklerini, Barış Yöş’ün yönetmenliğini üstlendiği Ateşböceği, ikinci bölümüyle Star TV’de ekrana geldi. Seçkin Özdemir, Nilay Deniz, Seda Güven, Durul Bazan, Belma Canciğer, Şebnem Dilligil, Gözde Çığacı, Çağrı Çıtanak, Berkay Tulumbacı, Alicia Kapudağ, Umur Yiğit Vanlı, Lal Tayra Bahar, Çiğdem Aygün, Aslı Samat ve Derya Alabora’nın rol aldığı dizi; perşembe akşamları tüm kategorilerde ikinciliğe oturdu. Taksi şoförlüğü yapan Aslı ve boşanma avukatı olan Barış’ın yollarının bir trafik kazası sebebiyle kesişmesini ve ilk görüşte aşkı konu edinen dizi, henüz türünü oturtamadığı için arada kalmış görünüyor. Çünkü Aslı ve Barış aşkı romantik komedi türüne kayarken, işin içine aileler girdiğinde mahalle komedisine dönüşüyor. Sanki birbirinden ayrı iki dizi izliyoruz. İkinci bölüm sona ermesine rağmen mahalle ve zengin aile arasında organik bir bağ kurulamadı. Aslı mahallede neredeyse hiç vakit geçirmiyor. O nedenle bizi oraya bağlayan bir düğüm henüz oluşmadı.
Herkes komedi oynuyor
Sanırım dizinin bu arada kalmışlık duygusu; yine Star TV’de ekrana gelen ve fenomene dönüşen Kiralık Aşk dizinin başarısı nedeniyle oldu. Çünkü benzer bir durum Dolunay dizisi için de geçerli! Anlaşılan; kanal o başarıya yeniden ulaşmak için aynı formülü yeni dizilerinde de kullanmaya çalışıyor. Yani her dizisini Kiralık Aşk’a benzetmeye çalışılıyor. Hikaye başka bir şeye benzemek için yapı bozumuna uğradığında da ortaya bir arada kalmışlık çıkıyor. Madem benzetilecek öyleyse Aslı’ya acil bir mahalle hayatı eklenmeli. Ayrıca dizide çok fazla komedi karakteri var. Herkes kafasına göre oynuyor. Zaten Barış’ın kuzeni Hakan kafası çalışmayan adam rolüyle komediye talipken, annesi Handan durumu köpürtüyor. Cahide’nin tek görevi ikisine ne kadar akılsız olduklarını hatırlatmak! Ofiste İlayda buzlar kraliçesi olmaya talipken, yanındaki fazla karikatür asistanı Sıdıka’yla sürekli grotesk biçime kayıyor. Aynı durum ofisteki sekreter Şirin için de geçerli! Fiziksel görüntüsüyle zaten komedi oyunculuğunu çağrıştırıyor. Bir de halaylar, bebeksi konuşmalar eklenince ortaya oldukça karikatür bir ofis çıkıyor.
Karaktere ihanetti
Gelelim mahalleye; Neşe, Barbo ve Arzu da komediye talip oyunculuklar sergiliyor. Aslı ise ne yapacağını şaşırmış durumda! Taksi şoförlüğünden gelen erkeksi bir kızın aşkla beraber değişimini ve kadınlığı hatırlayışını izleyeceğimizi zannetmiştik. Ancak Aslı da komedi yapacağım diye ipin ucunu kaçırdı. Arabanın çekilme sahnesinde izlediğimiz Aslı, ilk bölümden beri çizdiği karakter motivasyonuna resmen ihanetti. İlk bölümde ona yardım eden Barış’la kavga eden Aslı’nın ikinci bölümde araba çekilirken camlardan sarkıp özür dileyerek şekilden şekile girmesi olmadı. Oysa orada “İndirsene beni” diyerek çekiciyle kavga etmeliydi. Dizide hikayeden rol çalmadan oynayanlar; Barış, Teo, Metin ve Çiçek karakterleri... Olması gerektiği kadar yalın ama hikayeyi öne çıkaracak şekilde oynuyorlar. Tüm eleştirilerime rağmen diziyi oturup sıkılmadan izleyebiliyorum. Gerçekten çok eğlendiğim bir sürü sahne var. Zaman akıp gidiyor. Ancak Yeşilçam dokulu hikayesi ve müziğiyle bugüne taşınan bu işin çok daha iyi olabilecek bir mayası var. Bunu da söylemek zorundayım. Mahalle, aile, ofis, Aslı ve Barış arasındaki kopukluk giderilir, bir bütünlük sağlanırsa daha uzun soluklu bir iş çıkabileceğini düşünüyorum. Tüm ekibin emeğine sağlık!
