UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

ANILCAN TANRIYAR GÜNLER ÖNCE YAZDI, ŞANSAL BÜYÜKA DOĞRULADI!

Anılcan Tanrıyar’ın 10 gün önce yazdığı yazı yavaş yavaş gerçekleşmeye başlıyor. Anılcan Tanrıyar’ın “Fatih Terim 1 euro bile tazminat alamaz” başlıklı yazısını bugün spor dünyasının duayen ismi Şansal Büyüka doğruladı.

ANILCAN TANRIYAR GÜNLER ÖNCE YAZDI, ŞANSAL BÜYÜKA DOĞRULADI!

Anılcan Tanrıyar bundan 10 gün önce herkes Fatih Terim’in  çok çarpıcı bir yazı yazmış ve yazının içerisinde herkesin kendisini doğrulamak durumunda kalacağını belirtmişti. İşte 04.08.2017 tarihinde yazılan o yazı;

“Herkes gider Mersine, ben giderim tersine” değil aslında… Bence herkes gidiyor tersine, ben gidiyorum Mersin’e… Daha doğrusu, bir deli kuyuya taş atıyor hikayesi bu!..

Son dönemde, medya içinde bir kopyala-yapıştır furyası var ki sormayın…

Araştırma yok, sorma etme yok, gördün bir yerde, al kopyala, yapıştır.

Maalesef öncelikle internet medyası ve sonrasında buralara bakarak sayfa hazırlayan yazılı basının son durumu bu!..

Hem de her konuda…

Bir deprem oluyor mesela…

Biri sosyal medyadan yazıyor, “Bodrum’daki deprem 5.5” diye, bir saat boyunca, bir bakıyorsunuz, bir site, iki site, derken, onlarca site 5.5 diye giriyor. Sonra açıklama yapılınca, sessiz sedasız 6.5 diye düzeltmeye başlıyorlar.

Medya içinden ilgili makamları bile arayan yok.

Nasıl olsa Milliyet yazmış, UçanKuş yazmış, Hürriyet yazmış, “Al, kopyala”bitir işi…

(Valla bizim burada bile oluyor, durduramıyoruz bu hastalığı!..)

Halbuki dışarıdaki insanların depremle ilgili kurumlara ulaşması zor.

Medyanın ise kolay…

Ama bu kolaydan bile kaçılıyor, çünkü daha kolayı var:

“Al kopyala-yapıştır”

Sonra sıkışırsan “Ben şuradan almıştım, onların hatası” de!..

Bunun son örneği günlerdir kamuoyunu oyalıyor, ne yorumlar yapılıyor, ne yorumlar.

Hatta CHP de buna kanıp, konuyu Meclis’e bile taşıyor.

Ben size net iddia ediyorum.

Çünkü…

Benim rahmetli dedem Türkiye’nin en önemli iş hukuku müşavirlerinden biriydi. Ondan çok şey öğrendik. Sonrasında babamın asıl mesleği de(İşletme Fakültesi mezunu) iş hukukudur, yıllarca bir çok firmanın(zamanında) müşavirliğini yaptı, dedem gibi… Ayrıca amcam Ali de öyle…

Yani…

Çok başınızı ağrıtmadan net bir şekilde iddia edebiliyorum:

“Fatih Terim’e 3.5 milyon euro’nun 1 euro’su bile ödenmez!..”

Bakın futbol federasyonu hiç sesini çıkarmıyor.

Birileri yazıyor, o haberlere inanan bazı yazarlar yorum üstüne yorum yapıyor, hatta CHP konuyu Meclis’e taşıyor.

Halbuki ortada ne fol var ne de yumurta!..

Yani şimdi 2.5 milyon euro’ya Lucescu’yla anlaşan Federasyon, Fatih Terim’e de ayrıca 3.5 milyon ödeme mi yapacak?..

Bu son derece komik ve bilgisizce…

Futbol Federasyonu, Fatih Terim’in işine neden son verdi?..

Futbol Federasyonu ve Milli takımı son derece kötü bir duruma düşürdüğü, büyük imaj ve prestij kaybına v.s v.s soktuğu için…

Yani durup dururken görevine son verilmedi Fatih hocanın…

Büyük bir hata yaptı.

Net bir şekilde görüldüğü gibi ortada “ağır kusur” var!..

İşveren “ağır kusur” olan bir durumda asla bu ödemeyi yapmaz.

Örneğin Federasyon Yönetim Kurulu, Fatih hocayı disiplin v.s kuruluna sevkeder ve bu tazminat düşer, ortadan kalkar.

Kısacası, böyle bir tazminat yok ortada…

Günü geldiğinde, bu yazdıklarım çıktığında lütfen, “Toplum baskı yaptı, federasyon tazminat konusunda yan çizdi” diye yazmayın!..

Çünkü yan çizilecek bir durum yok, böyle bir tazminat yok.

Sadece izledikleri bir hukuki yol var. Bu çok net belli…

Bu arada Fatih hocamı çocukluğumdan beri tanırım.

Çocuklarıyla birlikte büyüdük yazlıkta…

Türkiye’nin ender kimliklerinden biri…

“Duruş” sergilemenin ders alınacak bir örneği oldu her zaman…

Ama bir kavgayla Fatih hocayı bitirmeye çalışmak da doğru değil… Zaten bitmez de… Fatih hoca, inatla olayın arkasında durduğu için dallanıyor, budaklanıyor.

Mesela, siz hiç mi kavga etmediniz?..

En sakin gördüğünüz kişinin bile nevri dönebilir.

“Benim hiç dönmedi” diyen biri çıkabilir mi aranızda?..

Varsa bile öyle biri, esas yanlış ondadır!..

Fatih hoca delikanlıdır ama delikanlılığını yanlış zamanda, yanlış yerde, yanlış insanlara karşı göstermenin faturasını ödüyor!..

Aslında belki de Fatih hoca için iyi de oluyor.

Çünkü öğrenmenin yaşı yok.

(Ki ben çocukken, önümüzdeki havuzda bir kelime bile bilmediği İtalyanca’yı öğrenmek için bir ortaokul talebesi gibi nasıl çalıştığını ve başardığını da hatırlıyorum. İnanılmaz bir öğrenme delisi bir insan)

Fatih hoca, bu yaştan sonra, esas dost ve düşmanı tanıma fırsatı bulduğu için şükretmeli…

Ki, pek konuşmasa da şu anda bunları dibine kadar gördü!..

Biraz kinci diye bilinir hocam…

Ama bugünlerde, dost bildiklerin seceresini tutmaya kalkarsa vallahi bundan sonraki hayatında mutlu olabilecek vakti bile zor bulur!.. Çünkü belli ki dosya kabarık!..

Benim bütün söyleyeceklerim de budur…

(Not: Fatih hocayla ilgili bunları yazmak bile haddim değil düşünüyorum aslında ama çocukluğumu bilen Fatih hoca umarım kızmaz bana)

Bugüne dönersek…

Spor dünyasının efsane haline gelmiş ismi Şansal Büyüka yayında Fatih Terim'in tazminatı hakkında şu cümleleri kurdu;

"Sayın Başkan, yönetim olarak hafta içinde Fatih hoca ile oturacağız dedi. Bu ifade bende biraz gazetecilik dürtüsü yarattı. Oturdular anlaştılar ve hocanın işine son verdiler. Ben hoca anlattığı için anlatıyorum. Bu ayrılıktan doğan bir tazminat var hocanın hakettiği. İster aylık ödeme diyin ister çalışmadığı aylar diyin. Bazı çevrelerden ciddi tepkilerde geldi bu duruma daha sonra yeniden neden görüşmek istiyorlar diye araştırma yaptım. Yarın ne olur bilemem ama Türkiye Futbol Federasyonu Fatih Terim'e tazminat ödemeyecek. Bu yazılı bir karar mı hayır ama kafalarında böyle bir karar var ve kesin... Konuştuğum insanlar var, bildiğim şeyler var. Bir hafta sonra hukuki boyutuna gidilirse hocanın burada haklılığı var." 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13