UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

BEREN SAAT İNTERNET DİZİSİNDE Mİ ROL ALACAK?

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

BEREN SAAT İNTERNET DİZİSİNDE Mİ ROL ALACAK?

SİNA KOLOĞLU

BEREN SAAT İNTERNET DİZİSİNDE!

Beren Saat’in internet dizisinde oynayacağı konuşuluyor. Son dedikodu bu şekilde. Saat’le ilgili bu sezon epey ters köşe olundu. Ben de buna dahilim. Bilgiler, ilk ağızdan olmasına karşın Saat anlaşılan sonradan vazgeçiyor. Bana göre bunun tek nedeni var; ismi, oynayacağı diziyi özellikle yurt dışı satışlarda garantili kılıyor.

Son olarak ‘Gazino’ dizisinde adı geçiyor. Sorumlu bir kişiden, “Hâlâ başrol oyuncusu belli değil” bilgisi geldi. Bu arada başka bir bomba daha patladı: Saat, Puhu TV’nin yeni dizisinde oynayabilir.

İlker Kaleli’yle birlikte

Bu yazın en çok konuşulan dedikodularından biri de İlker Kaleli’yle Beren Saat’in sinema projesi oldu. ‘Tren’ adlı bir filmdi. Kaleli’ye takvim uymadı ve projeden ayrıldı. Sonra film de rafa kalktı. Şimdi son söylentiler, Başar Başaran imzalı ‘İntiharcı’ adlı

13 bölümlük bir dizi, Puhu TV için çekilecek ve İlker Kaleli de başrol oynayacak.

Peki kadın oyuncu kim olacak? İşte orada Saat’in adı geçiyor. Kendisiyle konuşulmuş. İnternet dizisi olduğu için ve çekim süresi normal sezon dizisi kadar uzun olmayacağından, sıcak baktığı söyleniyor. Bir diğer isim ise, Cansu Dere. Duyduğum, bu rol için istekli olduğu.

Ne dediysek o!

O3 Medya, Netflix için İpek Gökdel’in romanı ‘Karakalem ve Bir Delikanlının Tuhaf Hikayesi’nin dizisini çekmeye başlıyor. Ana karakter Yavuz rolünü Çağatay Ulusoy canlandıracak. 6 Temmuz’da şöyle yazmışım: “Netflix, yeni kahramanımızı buldu. Kahraman, 20’li yaşlarda, genç ve güçlü bir delikanlı. Eğer haberler doğruysa Ulusoy bu rol için biçilmiş kaftan. Kitabın yazarı da yapılan söyleşide bunu dile getirmişti.

Konunun uzmanı isimlere sordum. Çünkü, Kerem Bürsin de adaylardan biri olarak gösterilmiş.”

‘Fi’ hangi açık kanalda?

İnternet ortamı için çekilen dizilerin, açık kanallarda da yayınlanması gündeme geldi. İlk örnek ‘Masum’, Kanal D’de yayınlanacak. Ama asıl sürpriz, ‘Fi’ dizisiyle ilgili. Kuşlar dedi ki, “Bu diziyi Show TV aldı.” Dizinin sanat yönünden çok, erotik tarafı konuşuldu.

‘O ne sahneler?’ durumu. “Peki bu sahneler ne olacak açık kanalda?” diye sordum. “Her sahneyi iki farklı şekilde çekiyorlar” cevabı geldi. Ben de ister istemez ,“Millet şimdi merak edecek. Yayınlanırsa burası kesilmiş, orası uçmuş diye haberler çıkacak” dedim. “İlginç olan da bu zaten” yanıtını aldım.

Haydi hayırlısı.

 

MEVLÜT TEZEL

‘BİZE ERDOĞAN’I VERİN YETER’

TRT'nin Bosna Hersek Cumhuriyeti'nin kurucusu Aliya İzzetbegoviç'in hayatını konu alan 'Aliya' dizisinin Bosna'daki setini ziyaret ettiğimde restoran sahibinden rehberine, nargilecisine kadar birçok Boşnakla konuşma fırsatım oldum. İşte Bosna izlenimlerim:

Bosna Hersek'te savaşın izleri hââ silinmemiş. Ülkenin ekonomisi kötü olduğu için birçok yapı yıkık duruyor. Bosna'nın yol, su, ulaşım vs. altyapı sorunları fazla. Boşnaklar, Tito döneminden sonra ülkeye fazla bir yatırım yapılmadığını söylüyorlar. Özetle; Bosna-Hersek 1990'ların Türkiye'sini andırıyor. Tek fark; nüfusunun 3.5 milyon olması.

 

MOSTAR, ALAÇATI GİBİ

Bosna Hersek ağaçları, gürül gürül akan dereleri, havası vs. doğal güzellikleriyle harika bir ülke. Otel sayısı ve kalitesi düşük ama yeme içme, konaklama fiyatları çok ucuz. Saraybosna; nargilecileri, restoranlarıyla hiç yabancılık çekmeyeceğiniz bir şehir. Türkçe ikinci dil, birçok Türk burada üniversitelerde okuyor. Gece hayatı renkli. Mostar, köprüsü ve tarihi eserleriyle güzel bir yer ama Alaçatı, Bodrum gibi çok kalabalık ve fazla turistik.

Rehberimizin dediğine göre; Bosna'da işsizlik oranı yüzde 48'miş. Ülkeden başta Almanya olmak üzere Avrupa ülkelerine büyük göç varmış. Birçok Boşnak aile, Almanya'daki gurbetçi yakınlarının gönderdiği parayla geçiniyormuş.

Boşnaklar, ülkenin gelişememesinden, Kasım 1995'te yapılan Dayton Anlaşması'nı sorumlu tutuyor. Boşnaklar, Dayton Anlaşması'nın savaşı bitirdiğini ama Bosna halkına tam bağımsızlık sağlamadığını ve çok başlı yönetim şekli getirdiğini söylüyor. Ve bu anlaşmayı imzaladığı için de ülkenin kurucusu olmasına rağmen Aliya İzzetbegoviç'e kızıyorlar.

Bosna Hersek'in dünyanın en karmaşık yönetim şekline sahip ülkesi kabul ediliyor. Boşnaklar, çoğunluk olmasına rağmen ülkede yaşayan Hırvatlar ve Sırplar da siyasette söz sahibi. Bosna Hersek Cumhurbaşkanlığı Konseyi; Sırp, Boşnak ve Hırvat olmak üzere üç kişiden oluşuyor. Üçlü Cumhurbaşkanlığı Konseyi üyeleri, dört yıllık bir süre için göreve geliyor ve sekiz aylık dönemler ile görev değişimi yapıyor. Yani ülke yönetimine dışardan Hırvatistan ve Sırbistan'dan büyük müdahale var. Hükümet zor kuruluyor, kurulsa da doğru dürüst karar alınmıyor. Hırvatlar, Sırplar, Boşnaklar; her siyasi kararda birbirlerine taş koyuyorlar.

GERÇEK LİDER LAZIM

Boşnaklar, Bosna Hersek Cumhurbaşkanı Bakir İzzetbegoviç'in, babası Aliya gibi liderlik özelliğine sahip olmadığından şikayetçi. Rehberimiz aynen şunları söyledi: "Bu ülkede Boşnaklar çoğunluk ama en fakir halk biziz. Bizim haklarımızı savunacak gerçek bir lidere ihtiyacımız var. Bize Avrupa ülkelerine tavizde bulunmayacak, Boşnaklar'ın haklarını savunacak Recep Tayyip Erdoğan gibi bir lider lazım. Erdoğan; İsrail'e, AB ülkelerine, Almanya'ya bile kafa tutuyor. Türkiye'nin haklarını sonuna kadar savunuyor. Bizdeki 200 vekili verelim, bize sadece Erdoğan'ı versinler yeter. O gerçek bir lider." Gerçekten de Bosna'da kiminle konuşsak; Cumhurbaşkanı Erdoğan'ı çok sevdiklerini söyledi. Boşnaklar, Türkiye'nin Bosna'ya yaptığı yardım ve yatırımlardan çok mutlular.

Boşnak rehberimize "Peki, Türkler'den şikayetçi olduğunuz bir şey yok mu?" diye sordum. "Türkler çok çalışıyor. Bosna'da biz sekiz saat çalışıyoruz, Türkler 12 saat" diye cevap verdi. "Çalışmak güzel değil mi, ne var bunda?" dediğimde ise şöyle karşılık verdi: "Çalışmak güzel ama siz çok çalışıyorsunuz, tatil yapmıyorsunuz, hep acelecisiniz, hep streslisiniz. Yemeği bile 10 dakikada yiyip kalkıyorsunuz." Belki de hata bizde; biz hayatı erteliyoruz.

League of Legends’ın biletleri yine tükendi

Geçtiğimiz yıl Temmuz ayında, terör olayları yüzünden birçok konser ve etkinliğin üst üste iptal edildiği bir dönemde Ülker Sports Arena'da düzenlenen bir etkinlik için tam 10 bin bilet, bir gün içinde satılmıştı. Bu etkinlik Tarkan ya da yabancı bir yıldızın konseri değildi. Dünya üzerinde aylık 100 milyondan fazla kişinin internet üzerinden çevrimiçi oynadığı League of Legends (Efsaneler Ligi) oyununun Türkiye finali için Ülker Arena hınca hınç dolmuştu.

Bu cumartesi Ülker Sports'da düzenlenecek League of Legends Türkiye Büyük Finali'nin biletleri yine günler öncesinden tükendi. Etkinliği Ülker Sports Arena'da 12 bin kişi, TV ve online platformlar üzerinden ise yüz binler takip edecek.

E-spor endüstrisi dünyada büyük bir yükselişte, yaz olimpiyatlarına alınması da söz konusu. E-spor'un en büyük şirketlerinden biri olan ABD'li Riot Games'in 2009'da çıkardığı League of Legends; bu sektörün en popüler oyunlarından biri.

League of Legends'ın Türkiye şampiyonasına Beşiktaş, Fenerbahçe ve Galatasaray'ın da katılmasıyla e-sport, ülkemizde adından daha çok söz ettirmeye başladı. Cumartesi günkü büyük finalde 1907 Fenerbahçe ile Hakan Baş'ın takımı BAUSuperMassive kapışacak ve kazanan Çin'de düzenlenecek League of Legends Dünya Şampiyonası'na katılmak için ön eleme oynayacak. Fenerbahçe, transfer ettiği Uzakdoğulu oyuncuları ve evinde mücadele edeceği için avantajlı görünüyor ama BAUSuperMassive de iddialı.

Bu yıl Türkiye Büyük Finali'nde takımlar, 360 derece açılı özel bir platformda tribünlerde herkesin görebileceği şekilde mücadele edecekler. İzleyicileri sahne gösterileri ve özel bir şov bekliyor.

Kısacası, League of Legends tutkunları için cumartesi büyük gün!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları