ALİ EYÜBOĞLU-Milliyet
BANKACIDAN ŞAİR OLMAZ!
Elif Şebnem Akal, ‘Çaya Kaç Şeker’ adlı şiir kitabını imzalayıp, yollarken bana, şunları yazdı:
“Sevgili Ali Eyüboğlu, yıllar önce bu şiiri konu alan yazınız için tekrar çok teşekkür ediyorum. Yazınızın, yanlış bilinen bir konunun aydınlığa çıkmasında büyük payı var hâlâ. Keyifle okumanızı diliyorum. Selam, sevgi ve şiirle...”
Bir süre hafızamı yokladım, ı-ıh... Sorunca ‘Google Amca’ya, 10.09.2010 tarihli ‘Çaya Kaç Şeker’ Can Yücel’in değil’ başlıklı yazım çıktı karşıma... Neler mi yazmışım o tarihte? Özeti şuydu: Moğollar’dan Cahit Berkay, arkadaşının “Şahane bir Can Yücel şiiri” diye gönderdiği ‘Çaya Kaç Şeker’i, zor olmasına rağmen besteler ve eşi Güler Hanım’dan gerekli izni alır.
Albüm piyasaya çıkınca Elif Şebnem Akal, arayıp, kanıtlarıyla birlikte “O şiir benim” deyince, o dönem MESAM Yönetim Kurulu üyesi olan Berkay, eserin asıl sahibi Akal’dan izin alınca önceden basılan 3 bin kartonet çöpe gider. Yeni baskılarda şiirin sahibi Akal olur.
‘Çaya Kaç Şeker’in başına gelenler gibi, şair Elif Şebnem Akal’ın iş hayatı ve yaptıkları da bir hayli renkli. Çünkü Akal, Marmara Üniversitesi İngiliz Dili ve Edebiyatı mezunu. TRT’nin ‘Gençlerle’ programında ‘örnek genç’ diye tanıtıldı, ‘Ben Bilirim’ yarışmasında birinci oldu. Altı yıl Türk Sanat Müziği topluluklarında şarkı söyledi.
13’ü müdürlük olmak üzere 22 yıl bankacılık yaptı. Yaşam koçu ve NLP uzmanı Akal, hala İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi Sosyoloji Bölümü öğrencisi…
Akal, şiir kitabının bu kadar gecikmesinin sebebini ise şöyle açıkladı?
“Bankada çalışırken dekontların üzerine karaladığım, vapurda, otobüste, günlük hayatın koşuşturması içinde yazdığım şiirleri bir Kitap halinde görmek sanki hiç mümkün olmayacakmış gibiydi. Birim yöneticisi bana, ‘Bankacıdan şair olmaz, biz işimiz gereği duygusal olamayız’ diye bas bas bağırdığında, insan kaynakları bölümü telefonda, ‘Kitap bastırmanız mevzuatımız gereği ikinci bir iş yaptığınız anlamına gelir, bu da iş akdi fesih nedenidir’ dediğinde ben de belirsiz bir zamana erteledim hayalimi.”
STAR TV’DEN AKILLI HAMLE
Televizyonculukta başarı nedir? Yeni bir işi tutturmak mı yoksa başka bir kanalın tutan bir işini transfer etmek mi? Örneğin star TV, gündüz kuşağı için çekilen diziler arasında en yüksek reytingli ‘Adını Sen Koy’u transfer etti.
Erkan Meriç ve Hazal Subaşı gibi ‘no name’ iki oyuncunun başrollerini paylaştığı dizi ilk bölümden itibaren TRT’ye iyi reyting getirmişti. TRT 1’den daha iyi para vermiş olacak ki Birsel Film, Star TV ile anlaştı.
Star TV’nin gündüz kuşağında bir ‘arkası yarın’ dizisi olarak ‘Beni Affet’ vardı. Star TV, izdivaçların kaldırılmasıyla reyting kaybı yaşama ihtimali yüksek gündüz kuşağını ‘Adını Sen Koy’la güçlendirmiş oldu. Ancak Star TV, ilk bölümünü 25 Eylül’de ekrana getireceği diziyi TRT 1’deki saat diliminde değil, öğle 13.00’te yayınlayacak.
ITUNES’TA 5 NUMARA
17 yıl sahnelerde şarkı söyleyen Selcan Asyalı, ilk albümü ‘Helal Et’i çıkardı.
Avrupa Müzik etiketiyle satışa sunulan albümün tüm masraflarını kendi karşılayan şarkıcı, üçüncü klibini de çekti. Asyalı’nın ‘Seni Severdim’ ve ‘Helal Et’ten sonra ‘Zor Gibi’ye çektiği klip, dört günde
1 milyondan fazla izlendi.
iTunes’un satış listesine baktım, klibi tık’lanıyor da şarkıları satın alınıyor mu diye?
Ben baktığımda Sezen Aksu listede birinciydi, Selcan Asyalı ise beşinci. Bazılarının sesini Ebru Gündeş’e, kiminin Linet’e benzettiği şarkıcı, için kısa sürede alkışlanacak bir başarı bu...
ARADAKİ FARKA BAKAR MISINIZ?
İnternet televizyonculuğunun lideri Netflix, 2018 yılında içeriklere ayıracağı bütçeyi açıkladı:
7 milyar dolar...
Dünyaya en çok dizi satan ülkeler listesinde ikinci sırada olan Türkiye’ye bu ihracattan bir yılda gelen döviz ne kadar?
300 milyon dolar...
Sesimizi çıkarmadan ufak ufak dağılalım arkadaşlar!
GÜNÜN SÖZÜ
Müzikten asla vazgeçme, ne olursa olsun. Çünkü ne zaman başın sıkışsa; müzik, kaçıp sığınabileceğin tek liman olacak. (August Rush)
SİNA KOLOĞLU-Milliyet
‘İSİMSİZLER’İN YENİ İSİMLERİ
‘İsimsizler’ felsefesi ve kahramanı olmayan bir dizi. Kaptanın gemisi değişti, Volkan
Kocatürk yönetmen oldu. Kadroya Hande Soral, Atsız Karaduman ve Mert Öcal dahil oldu. Doktor Elif öldü. Yeni sezonun ilk bölümünde kimin gideceği ve kalacağı belli olacak.
‘Yayın yasağını nasıl da deldim’
Ekranda, ‘Gözaltındaki terörist, polisi şehit etti’ haberi vardı. Yayın yasağı varmış. Fatih Portakal durumdan şikayetçiydi, “Bırakın soralım, en azından ihmali olan varsa” dedi. Bir süre durdu ve “Bak bu kelimeyi kaçırdım ağzımdan” diyerek yasağı deldi!
Valla RTÜK çok ısrarcı
RTÜK’ten bir üyeye, “Bazı evlendirme programları devam edecek. Malum siz karşı olduğunuzu ve istemediğinizi açıkladınız” dedim. “Her an ceza gelir” mesajını aldım. Zuhal Topal ve Esra Erol çok dikkatli olmalı. Haftada iki nikah mutlaka kıymalı!
Eylül’ün beynini seven cerrah
‘Kalp Atışı’nda bir sahnede, Eylül intihar eden annesi gibi olmak istemediğini söylüyor. Ali Asaf, “Beyninin aşka neden bu kadar direndiğini öğrenmiş oldum” diyor. Eylül, hayranlığını dile getiriyor: “Beynimi, hastalarının beyni gibi inceliyorsun.” Ali Asaf kendinden emin bir şekilde, “Evet, öyle inceliyorum. Biliyorsun iyi bir cerrahım. O güzeller güzeli beynini iyileştirmeden asla bırakmayacağım.” Cerrahlar arasındaki duygusallık, meslek eğitiminin epey etkisinde anlaşılan.
‘Farah, ferah ferah kazanıyordu’
Londra Dünya Atletizm yarışmaları TRT spor’da yayınlandı. Muhammed Farah 5 bin metrede ikinci olunca sunucu, “Açık ara ferah ferah kazanıyordu” dedi.
Anne ve sivrisinek
Görüntü, müzik ve seslendirme bir nevi ‘Kamu Spotu’ kıvamında. “Ben senin arkadaşın değilim, annenim. Söz konusu seni korumaksa hiçbir şey durduramaz. (İşin nereye gideceğini merak ediyoruz.) Bu yüzden sivrisineklere karşı gece boyunca güçlü koruma sağlayan (reklam olmasın diye bipledim) elektro likide güveniyorum.” Reklamdaki kızımız da sivrisineklerle mücadele edebilecek yaşta. Belirtmekte fayda var. Seslendirme yapılırken epey gülmüşlerdir.
Kırmızı çizgiyi çekti
NTV Spor’un ‘Kırmızı Çizgi’sinde Mehmet Ayan, “Türkiye, 10 günlük tatili hak edecek kadar zengin değil” dedi. Kendisi de belirtti, “4.5 milyon kişi tatilde aktif rol alacak.” Hak edecek kıvama gelmişiz. Hem köprüler de bedava.
MESUT YAR-Posta
Yayıncıyı kurtardılar
Yaz dizilerinin izlenme oranının en fazla yüzde 5 ile ifade edilmesi yapılan işlerin dükkanı kurtarmadığının göstergesiydi. En azından ben böyle düşünüyorum...
Çünkü kalabalık kadrolu yaz işlerinin hiçbiri ucuza çıkmaz, 120 dakikadan fazla süren dizilerin ucuzunun da yaşama imkanı olamazdı...
Neyse. Ne kaybettiğini elbette kanallar düşünsün. Ama şu da bir gerçek ki bazıları yeni sezona taşınacak dizilerin hepsi yayıncılar için kabus olmadı...
Önceki gece reyting rekoru kıran Şevkat Yerimdar (FOX) yaz aylarının en iyi izlenme skoruna ulaştı.
Kanal D’de Meryem, Star TV’de Dolunay ve Show TV’de Kalp Atışı’nı da bu listeye koyabilirsiniz. Geçmiş olsun.
HAFTANIN KAZANANLARI
Kaybolan Çiçekler (FOX), Gerçeğin Peşinde (TV8), Asuman Dabak ile Hayat (Kanal D) haftanın sonuna doğru reytinglerini yükselttiler...
TRT Spor’da Başlama Vuruşu futbol maratonunun başlamasıyla birlikte gaz pedalına asılıp iyi reytingler toplamaya başladı...
Kelime Oyunu’nun yanında Kanıt ve Doktorlar dizilerinin tekrarı ile teve2 de yaz ekranının keyfini sürmeye devam etti. Doğadaki İnsan isimli program da TRT Haber’in dikkat çeken işi oldu...
Bu arada yarışmaların haftanın kaybedeni olduğunu da şuraya iliştirelim. 3 Kuşak 1 Cevap (atv), Milyonluk Resim (FOX) ve Çarkıfelek (Star TV) bu hafta tat vermedi!
İYİ BİR UYKU OLTASI
D-Smart’ın 66 numaralı düğmesinde Ambiance isimli bir TV kanalı var. Sevgili okur inanılmaz manzaralar ve doğal sesler eşliğinde fotoğrafları bir albüm izler gibi izliyorsunuz. Hani olur ya uykunuz kaçarsa insanda en az Baby TV’ye bakınmak gibi huzurlu bir duygu yaratıyor. Bugüne kadar nasıl kaçırdım bilemiyorum ama hiçbir şey için geç kalınmış değil...
Malum uyku bu kaçıp gidince yakalamak için profesyonel bir olta lazım. Oltamın adı Ambiance’dir, biline...
CİDDİ BİR CESARET
Ertem Şener kendi ismini marka yapma yolunda hızla ilerliyor. O da Acun Ilıcalı gibi dünyada tutan bir takım formatları toplayıp işin yapımcılığını üstlenmeye başladı...
Ertem Şener’in son bombası dünya ekranlarında reyting rekoru kıran The Extra Mile isimli Survivor benzeri bir yarışmanın yayın haklarını almak oldu...
Boşanmış ailelerin çocukları için bir araya gelerek gözlerden uzak bir coğrafyada kıyasıya yarıştığı bu format dünya ekranları için yoğun ilgi odağı haline gelmiş durumda...
Dilerim Türkiye’de de bir kanalın dikkatini çeker. Kimsenin Survivor’un (TV8) karşısına dikilmeyi göze alamadığı şu ortamda olur mu sahi?
AKSİYONLA ISINIRZ ARTIK
Bir yanda asker dizileri, onların içinde özel kuvvetler hikayeleri, bir başka yanda emniyet öyküleri ve öte yanda sınırda ajanlık yapan karakterler ve son olarak uluslararası suç şebekelerinin içine dalmış süper kahramanlar...
Önümüzdeki kış en az 10 dizinin çatısı bu saydıklarım üzerine kuruluyor. Yani odun, kömür ya da doğal gazla değil ekrandaki aksiyonla ısınacağımız günler bizi bekliyor. Not edile!
İYİ NİYETLE OLUR MU?
İlker Ayrık’ın sunduğu 10 Numara 5 Yıldız (FOX) duyduğuma göre 13 bölüm yayınlandıktan sonra bitiyor...
İlker, FOX ile yaptığı uzun anlaşmasını bir süre Eyvah Düşüyorum isimli yarışma formatıyla devam ettirecek. O da olmazsa sırada kendi yetiştirdiği oyuncu adaylarıyla yapmayı düşündüğü bir skeç programı var...
Kendi adıma seçeneklerin bu kadar bol oluşunu karşılıklı iyi niyet göstergesi olarak tanımlıyorum ama reyting denilen meret iyi niyetle yürümüyor ki...
OYA DOĞAN-Vatan
Lifetime kadın gücü ödülleri geliyor
Lifetime bir yıldır Türkiye’de yayın hayatını sürdürüyor. A+E Networks bünyesine ait kanal yurt dışında hem pay tv, hem de kadın kanalı olarak anılıyor. Türkiye’de ise açık kanal olarak prime-time öncesi kadını, sonrasında ise hem kadın, hem de erkeği hedef kitlesine koyuyor. Sabah kuşağında 30 dakikadan oluşan ev, dekorasyon, değişim programlarına odaklanıyor. Stil, yemek, eğlence, magazin programlarını da bünyesinde bulunduruyor. Prime-time’da ise dizi, film ve suç temalı içeriklerle karşımıza çıkıyor. Geçtiğimiz gün kanalın genel yayın yönetmeni Ayşen Türkmen Şenon’la bir araya geldik ve bu sene nasıl bir çizgide devam edeceklerini konuştuk. Lifetime içeriklerini A+E Networks kataloglarından seçtiklerini söyleyen Şenon, “Bizim programlarımız ana kanallarda yayınlanan projelere bir alternatif oluşturuyor. Üstelik en uzun programımız 30 dakika. Daha çok yabancı içeriğimiz var ama burada yerel içeriklerle de yolumuza devam edeceğiz. Gizem Hatipoğlu’yla bir magazin programına başladık. Bu bizim en uzun programımız, 60 dakika yayınlanıyor. Karşılığını aldık. Ekim ayında 1 ya da 2 yeni yerel içerikle geleceğiz” diyor.
5 yetenekten bir star çıkacak
Seyirci kitlelerinin “Ne istediğini bildiğini” söylüyor Şenon ve ekliyor: “İzleyicilerimizin çok beğendiği ve burada da yapmamızı istedikleri programlarımız var. Flipping Vegas ve Boston çok ses getiriyor. Tiny House Nation, Waterfront House Hunting, My Haunted House, Unplugged Nation, Downtown Shabby, Storage Wars beğenildiği için yeni bölümlerini de aldık. Cold Case Files yepyeni bölümleriyle bizde. Polisiye izlenen bir tür Türkiye’de... Yarın başlatacağımız iki içeriğimiz daha var. İlki I Survied. Muhteşem bir reality şov. Başlarından insanlık dışı olaylar geçmiş kurbanlar o ana geri dönüyor ve bizi de götürüyor. İzlerken tüyleriniz diken diken oluyor. Diğeri The Pop Game. Buna da yarın başlıyoruz. Çok başarılı bir talent şov. Şovun sunucusu Justin Bieber gibi ünlü isimlerin arkasındaki isim Timbaland. Bu programda 5 çok yetenekli isim stara dönüştürülüyor. Sonunda da 5 yeteneğin arasından bir star çıkıyor.”
Spears’ın filmi eylülde
Son olarak bu yıl filmlerle dikkat çekeceklerini anlatıyor Şenon. Daha çok kadın kahramanların merkezde olduğu filmlerle bir alternatif oluşturacaklarını söylüyor. Eylül ayında Britney Spears’ın hayatını anlatan Britney Ever After filmini yayınlayacaklarmış. Starlığın arka planında yaşanan depresyona odaklanan filmi ben de merak edenlerdenim. Eylül ayında ekrana gelecek diğer dikkat çekecek film ise Michael Jackson’ın son zamanlarını anlatan Searching for Neverland filmi. Lifetime Amerika’da sosyal sorumluluk projeleriyle de dikkat çeken kanallardan biri. Türkiye Lifetime’da bu misyonu devam ettirmeye karar vermiş. Ekim ayında ilki gerçekleşecek projeye gelince; “Kadının Gücü Ödülleri.” Koruncuk Vakfı’yla birlikte yürütülen projede; Türkiye’de sosyal sorumluluk meselesinde çalışan 5 iş kadınına ve bir sanatçıya ödül verilecekmiş. Daha sonra bu isimler Amerika’daki etkinlikte yer alacakmış.
