Kötü niyetle değil ama iyi niyetle de olsa yanlış yapıyoruz.
Teröristlerin ekmeğine yağ sürüyoruz.
Sosyal medyada özellikle de “karalar bağlamış” paylaşımlarımızla, farkında olmadan teröristleri sevindiriyoruz.
Bu saldırıları neden yapıyorlar!..
Hiç tanımadıkları insanları neden öldürüyorlar!..
Bu katillerin, bu teröristlerin tek amacı ses getirmek, kendini güçlü göstermek, toplumu korkutmak ve yanlarına destekçi çekmek!..
Düşmeyelim bu oyuna…
İnstagram “siyaha boyanmış” paylaşımlarla dolu…
Yapmayın bunu…
Üzüntülüsünüz, üzüntülüyüz, biliyoruz.
Tam tersi bağrımızdan çıkan Türk Silahlı Kuvvetlerinin harekatlarını paylaşın…
“Kanları yerde kalmaz” deyin, ne derseniz deyin ama boynunuzu eğmeyin, bu teröristleri mutlu etmeyin!..
Asla karalar bağlayıp, onları sevindirmeyin…
(Sosyal medyadaki hesabınıza siyah bir fotoğraf paylaşmadığınızda, sen niye acımızı paylaşmıyorsun diye hesap sorar gibi yazan fake hesapların, terör uzantısı olabileceğini bilin, tuzağa düşmeyin…)
Başsağlığı dilemenin çok daha duyarlı şekilleri var. Türk halkı olarak birliğimizi, beraberliğimizi ve duygularımızı gösterebilecek…
Sosyal medya hesaplarında sadece gücümüzü, birliğimizi gösterin, üzüntünüzü yazıp, bunları sevindirmeyin…
Lütfen ayırın bir gününüzü, şehitlerin, hayatlarını kaybeden vatandaşlarımızın cenazelerine gidin…
Bu hain son saldırıda hayatlarını kaybeden vatandaşlarımız arasından en az çevresi, tanıdığı, akrabası az olanları seçin, Allah rızası için…
Cenazelerde on binlerce insan olalım…
Bu Milletin, bu terörist saldırılarla yıkılmayacağını, tam tersi birlik içinde ve daha da güçlü olacağımızı oralarda gösterelim.
Klavye başından kalkalım, cenaze namazlarını kılmaya gidelim.
Sloganlarımızı, klavye başında değil, namaz sonrası el ele, kol kola caddelerde yürürken atalım.
TV’LERE DÜŞEN BÜYÜK GÖREV
Toplum dışında medyaya da düşen çok büyük bir görev var.
Dün geceki olaylardan sonra bir toplantı oldu UçanKuş TV’de...
Her saat başı haber yayını olan bir kanal, Uçankuş TV…
“Ne yapalım, yayına nasıl devam edelim” diye…
Aynı, buradan sosyal medyadaki vatandaşlarımıza seslendiğimiz gibi davranmaya karar verdik.
Bunların haince saldırılarını, defalarca haber yapmanın, bunların ekmeğine yağ sürmek olduğuna karar verdik.
Terör olaylarını haber yapmanın, kınayarak bile olsa ne kadar bu hainlerin işine geldiğini konuştuk.
Zaten konuşulsunlar diye, gövde gösterisi yapmak için gerçekleştirdikleri bu eylemleri, sadece “hainler v.s” diyerek haber yapmanın bile, yine bu teröristlerin reklamını yapmak olduğunda fikir birliğine vardık.
Zaten hükümet de, Başbakan yardımcısı Numan Kurtulmuş da bir süre önce TV yöneticileriyle yaptığı toplantıda, bu tarz bir istekte bulunup, terör haberlerine ekranda yer verilmemesini istemişti.
Ama ne kadar uygulayan var, görüyorsunuz işte!..
Ayrıca, bu durumu siyasileştirmeyelim…
Bu konuları, AKP, CHP veya MHP meselesine çevirmeyelim.
Şu anda Türkiye’yi yöneten hangi parti iktidarda olursa olsun, bunu istemelidir, “bizim dediğimizi” medya da uygulamalıdır.
O yüzden Numan Kurtulmuş’u da bir partili olarak, bir partinin temsilcisi olarak görmeyelim… Bunun hiç de zamanı değil…
Başbakan yardımcısı olarak medyadaki talebine kulak verelim, daha doğrusu uygulayalım.
Çünkü hükümet, bunu medyaya bir yaptırım olarak dayatamaz.
Sadece hatırlatır, uyarır.
Gerisi bizlerin, medyanın vicdanına kalmış.
Bakıyoruz, RTÜK yayın yasağı koysa da hiç aldırmayan kanallar var!..
Uçankuş TV olarak biz de tüm ajanslara üyeyiz ve şu anda tüm bu haberler, görüntüleriyle bize de geliyor.
Ajans, bir yayıncı kuruluş değildir ve tüm bu olanları haber olarak medyaya göndermek durumundadır.
Ancak medya, Türkiye’deki bu hassas günleri dikkate alarak, bunları abartmadan, sadece insanların sadece haberinin olması için, çok kısa bir şekilde vermelidir.
İnsanların haber alma hakkı vardır.
Ama şahsen biz daha da ileri bir düşüncedeyiz!..
Biz teröristlerin, haince saldırı v.s haberlerini hiç vermemekten, gerektiğinde ise sadece tek satırla olayı geçmekten yanayız.
Çünkü bu haberler yapıldıkça, onların bunu başarı-ses getiren bir operasyon olarak gördüğünü biliyoruz.
Niye bu mutluluğu yaşatalım, bu hainlere…
Vereceksek, bizim Silahlı Kuvvetlerimizin, harekatlarını ve başarılarını veririz.
Peki yayınımız güle-oynaya, vur patlasın, çal oynasın mı geçecek?..
Tabi ki değil…
Kesinlikle böyle günlerde yavaşlatmayı planladık ancak bu hainlerin ekmeğine yağ sürecek bir şekilde yayın yapmamaya karar verdik.
Bize, “Siz neden gözyaşlarını yayınlamıyorsunuz, yayın şeklinizi değiştirin v.s v.s” diye yazanların da bu hainlerin gizli uzantıları olduğunu düşünüyoruz.
Ve ısrarla diyoruz ki;
Ekmeklerine yağ sürmeyelim,
#karalarbağlamayalım
