UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

FUTBOLCU KARŞILAMASINA YA CANLI BOMBA KATILIRSA!

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

FUTBOLCU KARŞILAMASINA YA CANLI BOMBA KATILIRSA!

YÜKSEL AYTUĞ- SABAH

HELAL OLSUN BİZE


Siz bakmayın 'Ülkede bu kadar aç, yoksul varken, elin Suriyeli düşkünlerinin bizim topraklarımızda doyurulmasına, barındırılmasına ne lüzum var' diyen kibirlilere. Belli ki burunları kalplerinden büyük olduğu için 'burunlarının ucunu' göremiyorlar. Esad'ın bombalarından kaçıp, hatta anasını babasını o enkazın altında bırakıp gelen gözü yaşlı yetimleri, öksüzleri bir başına bırakmak bize yakışmaz. Yakışsa yakışsa, sınır kapılarını kapayan, 'Aman bize göndermeyin' diye yalvar yakar olan 'Batı'nın sözde medeniyetlerine' yakışır...

Ajans Press, dünyanın en çok yardım yapan ülkelerini araştırmış. Küresel İnsani Yardım Raporu'ndan edinilen bilgilere göre, geçtiğimiz yıl en çok yardım yapan ikinci ülke Türkiye olmuş.

Rapora göre geçen yıl 6 milyar dolarlık insani yardım yapan Türkiye, 6.3 milyar dolarlık yardımda bulunan ABD'nin ardından ikinciliği elde etmiş.

Dünyada her yıl yapılan yardımların haritası incelendiğinde;

ABD ilk sırada yer alırken, onu sırasıyla Türkiye, İngiltere, AB kurumları ve Almanya takip ediyor. Ayrıca Türkiye, 2015'te yaptığı yardımlarla milli gelirinin 0.75'lik dilimini insani yardıma ayırarak dünyanın en cömert ülkesi olmuş. Ayrıca Türkiye'nin yaptığı 6 milyar dolarlık yardım, geçtiğimiz yıl dünyada yapılan yardımların beşte birinden fazlasını oluşturmuş.

IMF kapılarında sürüm sürüm sürünen, 1 milyar dolar için Avrupa ve Amerika'da kapı kapı dolaşan ülkeden milli gelirine oranla dünyanın en fazla yardım yapan ülkesine... Sizi bilmem ama ben ülkemle gurur duydum.

Unutmayın; bir millet yardım ettikçe büyür, büyüdükçe yardım eder...

 

MEVLÜT TEZEL- SABAH

FUTBOLCU KARŞILAMASINA YA CANLI BOMBA KATILIRSA!


Havaalanından futbolcu karşılama sezonu açıldı. Valbuena, Gomis ve diğerleri yine tezahüratlarla karşılandı, omuzlara alındı vs. Bu durum futbolcuyu gaza getirir mi, tartışılır. Davullu zurnalı, meşaleli karşılamalar; futbolcuları havaya soktuğu kadar çabuk şımarmasına da neden olabilir. Bu eylemin, yüz yıllık kulüplerimizin itibarını düşürdüğüne inanıyorum.

İşin en acıklı tarafı ise, geldiğinde omuzlara alınan futbolcuların uğurlamasına kimse gitmez. Bir futbolcuya saygınızı, sevginizi göstermenin en güzel yolu stadyumda düzenlenen imza törenidir. Beni asıl hayrete düşüren ise havaalanında futbolcu karşılamanın güvenlik açığına neden olmasının görmezden gelinmesi. Yüzlerce taraftar havaalanının içine girerek büyük bir izdiham oluşturmuyor mu? O taraftarların arasına ya bir canlı bomba karışsa... Kalabalıkla birlikte hiç aranmadan çok rahat yolcu karşılama bölümüne girer, hem yıldız futbolcuyu, hem de taraftarı öbür tarafa yollarken tüm dünyada birinci haber olur!

İstanbul Atatürk Havalimanı'nda yaşanan DAEŞ saldırısını ne çabuk unuttuk? O saldırıdan sonra alınan güvenlik önlemleri yüzünden artık havalimanına normalden daha erken gidiyoruz. Daha girişte gerekli görülürse araçlar aranıyor. Bir yere yetişmek isteyen normal vatandaş bu kadar uğraştırılırken, futbolcu karşılamalarında oluşan güvenlik açığı neden önemsenmiyor?

 

MESUT YAR- POSTA

KAHİNLE Mİ ÇEKİM YAPTILAR?


Dünya Güzellerim (Show TV) için sevimli bir iş demiştim ve lafımı geri almıyorum. Tartışma dozunu iyi ayarlarlarsa sonuç itibarıyla yabancı bir format olan bu iş kendini 1.5 aylık çekimin montajlanmış bölümleri bitene kadar izletir...

Bu arada kimileri programın reyting düşüklüğünü bahane ederek Faik Öztürk’ün kadroya dahil edildiğini söylüyorlar ama buna anca gülümseyebilirim...

Programın çekimleri biteli ay oluyor be kardeşim. Kahinle mi çalışıyor bu yapımcılar da ilk bölümün reytinglerinin düşük geleceğini hissetsin?

Kavgasız ve gürültüsüz!

Gelin Evi (Show TV) için yaz boyunca devam edecek dedik ama sezon finali yaptı. Bu program içinde sansasyon olmadan kendini izleten yegane kuşak işlerinden biri oldu...

Belki karakterler çok yapmacık değildi. Belki de yaşanan atışmalar bile her evin gündelik dilinden olduğu için tuttu işin kendisi...

Mesela yine hasarsız bir sezon geçiren Karavan (atv) için de aynı şeyleri söyleyebilirim. Bazı kuşak programları hakikaten şartları çok da zorlamadan başarıyı yakalıyorlar...

Bu türden işleri TV sosyologlarının yakından incelemesi şart gibi geliyor bana. Ekranda kalıcı huzur için!

Bu işin ustasına kulak verin

Gece Hattı’nın (Show TV) başarısı sadece yayınlandığı saatle filan ilgili değil. Kim ne derse desin, geçtiğimiz yılı izleyicinin aklını en iyi okuyarak bitiren bir haber merkezi duruyor arkasında...

Hatta öyle ki Show Ana Haber bülteni Gece Hattı’nın yedeği gibi çalışıyor son birkaç gündür. Canlı bağlantılar, son dakika haberleri, merak edilen konuklar hepsi var programda...

Bakın, bu işi memlekette 10 yıl yapmış bir adam olarak netlikle söylüyorum ki arkasında Show Haber’in iş inancını yakalayabilen her program önümüzdeki sezonun efsanesi olur...

Hem de dizi maliyetlerinin yirmide birine!

Tuhaf bir rekabet!

TV8’in gündüz kuşağında hemen hemen aynı konuları işleyen iki tane realite şov var. Gerçeğin Peşinde bu işlerin uzun yıllar kompetanı olmuş Serap Paköz tarafından sunuluyor...

Diğer program da Lütfiye Pekcan’ın sunumuyla Yaşamdan Hikayeler adı altında yaklaşık aynı konuları işliyor. Bu iç içe geçmiş rekabet bir miktar tuhaf geliyor bana...

Bir de son not; Gerçeğin Peşinde reytinglerde daha iyi gidiyor!

YENİ SEZON VİZESİNİ KAPTI

İrem Derici ile Eğlenmene Bak haftada iki gün hızıyla yayınlanacak. Bu arada program yeni sezonun vizesini almış bile...

Kim ne derse desin, Kanal D’nin format (program) tutturmakta bir sorunu olmadığını düşünüyorum. Hatta öyle ki dizi tutturmaktan çok daha ustalıkla halledebiliyorlar bu işi...

O yüzden kanalın format işlerine daha da sıcaklaşmasında fayda var notunu düşüyorum şuraya!

KAZATSIZ KUŞLAR'A İTİRAZ

Okurumuz Özkan Bey’in mesajı çok içten, dokunmadan aktarıyorum. “Mesut Ağabey, Kanatsız Kuşlar adlı diziyi hanımın isteğiyle izlemeye başladık. Fakat dizide fakirlik, yoksulluk, yokluk teması işlenirken hatta yiyecek yemeği bile komşulardan edindikleri ortadayken; son model bir akıllı telefon evin kızının elinde mesajlaşıyor...

Aynı zamanda bir giydiklerini bir daha giymiyorlar, bu dikkatimi çekti. Dizinin konumlandırıldığı ve izleyiciye verilen mesajla tezat şeyler gibi geldi bu ayrıntılar bana. Ayrıca hanımım sizi sevmiyor. Sizi dizilere eleştirel bakış getirdiğiniz için yayından kaldırılmalarından sorumlu tutuyor.” Ne denir ki “Ne Ali’ye ne de Veli’ye yaranamamaktır TV eleştirmenliği”...

 

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERtv yazarları