Barış Kocaoğlu’nun işte o yazısı:
“Sen Bodrum gibi bir yere sevgilinle gidiyorsun, teknede bütün gün çok rahat davranıyorsun, orada çekilmemenin imkansız bir şey olduğunu bile bile. Sonra sayfa sayfa resimleriniz yayınlanıyor. Buraya kadar her şey normal tabii bekar ve güzel bir kadın olarak. Sonra bizler sevgilinin evli ve 2 çocuk babası biri olduğunu öğreniyoruz ve tabii ki sevgilinin eşi de bizimle beraber bu ilişkiyi öğreniyor. Ve beklenen açıklama; 3 yıldır sadece kağıt üstünde evliler sanıyordum kandırılmışım… Şimdi burada bana göre kandırılan tek taraf var, o da sevgilinin eşi. Sen kağıt üzerinde bile olsa, henüz boşanmamış bir adamla birlikte olmayı baştan kabul etmişsin. Her şeyi göze alıp tüm magazincilerin olduğu bir yere de aşk-ı ilana gitmişsin. Bundan sonrasında “Hiçbir kadın böyle bir şey yaşamak istemez, anlatamayacak kadar üzgünüm” diyorsunuz. Yine yanlış hesap Bağdat’dan dönüyor hayatında. Yine olaylı bir ilişkiye imza atıyorsun. Şimdi sen gerçekten kandırılmış mı oluyorsun yoksa kandıran mı? Madem adam boşanma sürecinde o boşanma beklenemez mi? Herkese ve en önemlisi Gonca Akkuş’a saygı adına…”
