Sabah gazetesi yazarı Yüksel Aytuğ da bu haberi değerlendirdi. İşte Aytuğ’un köşe yazısı:
“Haftanın magazin bombasıydı. Uçankuş TV’de, Mehmet Ali Erbil’in ‘Türk Malı’ dizisinden bir ‘taciz vakası yüzünden ayrıldığı iddia edildi. Kanala yönetimi ve yapım şirketi herhangi bir açıklama yapmadan susmayı tercih etti. Mehmet Ali Erbil ise sosyal medyada yayınladığı, olayla dalga geçen bir video ile olan bitenin iftira olduğunu söyledi.
Mehmet Ali Erbil’in set ve stüdyo çapkınlıkları hep yazılıp söylenir. Hangisinin şaka sınırları içinde kaldığını, hangisinin mobbing sınırlarını zorladığını ise Allah bilir. Ama belli ki Mali’nin eline, beline, diline hakim olma konusunda ciddi sıkıntıları var. Beni üzen ise, bu kadar yetenekli bir şovmen ve oyuncunun adının sürekli skandallarla anılıyor olması. Bu sütunlarda çok yazdım, ‘Mehmet Ali, ülkenin en iyi şovmenidir’ diye. Ama yeteneğini öyle fütursuzca israf ediyor ki, insan üzülmeden edemiyor. Kişi, hayatı ne kadar dalgaya alırsa alsın, bunca yeteneğine karşın anılarda sadece ‘kart zampara’ olarak yer edinmek ister mi? Mali de istemiyordur kuşkusuz. Ama belli ki hayatını kontrol etme konusunda yardıma ihtiyacı var. En büyük şanssızlığı ise hayatında kendisini emanet edecek bir profesyonelin bulunmaması.
İddia ediyorum ki; Mehmet Ali dramı, komediden çok daha iyi oynar. Tiyatro geçmişinde bunun çok önemli örnekleri var. Ama belli ki yaşadığı hayat; yapımcıların, yönetmenlerin cesaretini kırıyor. Türkiye sırf bu nedenle müthiş bir karakter oyuncusundan mahrum kalıyor. Yazık…
