UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

“ALEYNA TİLKİ, BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE SAÇMALAYIP HATA YAPIYOR!”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değinmişler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

“ALEYNA TİLKİ, BİLİNÇLİ BİR ŞEKİLDE SAÇMALAYIP HATA YAPIYOR!”

ALİ EYÜBOĞLU-Milliyet

OSCAR ADAYI ‘AYLA’ FİLMİNE KOS’TA GALA

Bu yıl “Yabancı Film” dalında Oscar’a aday gösterilen “Ayla” filmini Türkiye henüz izlemedi. 27 Ekim’de vizyona girecek filmi, Bodrum ve Kos’ta yaşayıp “7. Bodrum Türk Filmleri Haftası”nı takip edenler bir ay önceden seyretti.

Kos’taki galada Kos Metropolitanı Nathanael, Belediye Başkan Yardımcısı Elias Sifakis, Emniyet Müdür Yardımcısı Konstantina Kapetanidou gibi Yunan yetkililer de vardı.

Türkiye’nin Rodos Başkonsolosu Barış Kalkavan’ın da katıldığı Kos’un yazlık sineması Orfea’daki galaya gelen 300 civarındaki seyircinin çoğu, adada yaşayan Türk asıllı Yunanistan vatandaşlarıydı. 1950’li yılların başında Kuzey Kore ile savaşan Güney Kore’ye yardıma giden Türk askerlerinden astsubay Süleyman Dilbirliği’nin, savaşta yetim kalan ve “Ayla” adını verdiği Koreli kız çocuğuna  sahip çıkışını, ikili arasındaki baba – kız ilişkisini anlatan film, izleyenlerin çoğunu ağlattı.

Gerçek bir öyküden 21 milyon lira harcanarak sinemaya aktarılan filmin konusu, Hollywood filmlerini aratmayan savaş sahneleri ve “Ayla”yı oynayan Güney Koreli kız Kim Seol, İsmail Hacıoğlu ve Çetin Tekindor’un performansı süperdi.

YİĞİT GÜRALP KIZDI, SENARİSTLİĞİ BIRAKTI

“Oscar” yolcusu “Ayla” filminin yapımcısı Mustafa Uslu ile senaristi Yiğit Güralp arasındaki kavgada ilginç gelişme.

Daha önce senaryosunu yazdığı “Uzun Hikaye” ve “Okul”un yapımcılarına kızıp filmlerin galasına gitmeyen Güralp, “Ayla”nın afişinde isminin istediği gibi yazılmaması yüzünden, senaristliği bıraktı. Güralp, Twitter’da, “Şu an üzerinde çalıştığım projeler de dahil olmak üzere senaryo yazarlığını bu gece itibariyle bırakıyorum” diye yazdı.

YIKILAN MİNAREYİ TİKA YAPTIRACAK

Yunan adalarından Kos’a, geçen yıl da “Bodrum Türk Filmleri” haftası nedeniyle gitmiştim. “7. Bodrum Türk Filmleri Haftası” nedeniyle bu gidişte ilk ziyaret ettiğim yer; 21 Temmuz’daki 6.3’lük depremde yıkılan minaresi bir Türkün ölümüne sebep olan tarihi Defterdar İbrahim Efendi Camii’di.

Depreme kadar ibadete açık olan Kos Meydanı’ndaki tarihi caminin yıkık minaresi,  yıkılan minarenin çarpmasıyla eğrilen hilali gibi yürek burkan türdendi. Yurt dışındaki Osmanlı eserlerine sahip çıkarak restore eden TİKA’nın yıkılan minareyi ve caminin hasar gören bölümlerini yaptıracak olması, yüreğimize su serpti.

GÜNÜN SÖZÜ

Yalnızca bir şey ruhu tamamlayabilir ki o da aşktır. (The Reader)

 

MEVLÜT TEZEL-Sabah

Itır’a değil, yarışmayı yapanlara kızın

15 Temmuz şehitleriyle ilgili yaptığı bir paylaşım nedeniyle birincilik tacı geri alınan 2017 Türkiye Güzeli Itır Esen'den çok, Miss Turkey 2017'yi düzenleyenlere kızıyorum. Itır Esen, 15 Temmuz şehitlerinin ailelerini ve gazilerini üzecek, gerçekten terbiyesizce bir tweet atmış. Esen'in tek savunması;

18 yaşında, cahil, bilinçsiz bir genç olması.

Yarışmayı düzenleyen organizatörler, Esen'in tweet'inin gerçek olup olmadığını uzun süre araştırdıklarını belirtip ödülü geri almaya karar verdiklerini açıkladılar.

NİYE ARAŞTIRMADINIZ?

Yahu daha önce neden araştırmadınız? Yarışmada finale kalan topu topu 20 kız var. 20 kızın sosyal medya hesaplarını araştırmak çok mu zor? Medya ve halk, yarışmadan sonra 'Kim bu kız?' diye merak edip araştırıyor işte. Siz bu işten para kazanıyorsunuz ama yapmanız gereken ilk şeyi yapmıyorsunuz.

Sizin yüzünüzden dünya medyası, tacını kaybeden Itır Esen'i konuşuyor. Tacın geri alınma gerekçesi ne kadar haklı olursa olsun, dünya medyası ve sosyal medyada oluşan imaj aynen şöyle: 'Vay be, güzellik yarışmasına bile siyaset girdi', 'Türkiye'de o kadar büyük bir baskı var ki, 18 yaşındaki bir kızın tacı bile bir tweet yüzünden geri alındı.' Dünyadaki sosyal medya kullanıcılarının çoğu haberin içeriğini bile okumadan Türkiye ile dalga geçti. Bu basit bir olay değil; içine magazin ve popüler kültür bulaşan siyasi olaylar, dünyada daha çok gündeme geliyor ve algı yönetimi daha kolay oluyor. Bravo size; Türkiye'yi dünya kamuoyunda zor duruma düşürmeyi başardınız! 20 adayın sosyal medya hesabına bakmayacak kadar tembelseniz, bu işi bir daha yapmayın.

Şahenk ve Ülker’in zor kararı

Aziz Yıldırım başkanlık seçimi öncesi oluşturacağı yeni yönetim kurulu konusunda titiz bir çalışma içinde. Yıldırım, ünlü işadamları Ferit Şahenk ve Murat Ülker'in yönetiminde yer almaları için büyük çaba harcıyor. Yıldırım, bu iki önemli ismi yönetimine dahil edip seçimde elini güçlendirmek istiyor. Yıldırım, bunu başarırsa daha maçın başında öne geçer.

Fenerbahçe camiası, Şahenk ve Ülker gibi sarı-lacivertli kulübü gönülden seven iki taraftara sahip olduğu için çok şanslı. Şahenk ve Ülker; iyi gününde, kötü gününde hep Fenerbahçe'nin yanında oldu. Yaptıkları maddi ve manevi destekler saymakla bitmez. Ama asıl desteği, Yıldırım'ın listesinden yönetime girip girmeme konusunda alacakları kararla verecekler.

Yıldırım, başkanlık koltuğunda 19'uncu yılını yaşıyor. Son kongrede söz verdiği gibi başkanlığı Ali Koç'a bıraksaydı, hep iyi anılan bir başkan olacaktı. Yıldırım'ın koltuk hırsı ve son dönemde aldığı kötü kararlar, artık Fenerbahçe'nin geleceğini tehdit etmeye başladı.

19 yıl yeter; artık yeni bir kana, yeni bir heyecana ihtiyaç var. Ali Koç'un sadece Fenerbahçe'yi değil, Türk sporunu da iyi yerlere getireceğine inanan birçok Beşiktaşlı ve Galatasaraylı bile var. Bu noktada Ferit Şahenk ve Murat Ülker, eğer Fenerbahçe'nin geleceğini düşünüyorsa, başkanlık seçiminde tarafsız kalmalı.

Fenerium daha büyük risk almalı

Fenerbahçe-Beşiktaş maçını tribünden izledim. Derbinin bitiş düdüğüyle birlikte şu anos yapıldı: "Sonucu belli derbiler serisinin ikincisi için hazırlanan 'Efendiniz Biziz' tişörtleri satışa sunuldu." Maçtan sonra Ülker Stadyumu'nun altındaki Fenerium mağazasına baktım, taraftarlar içeriye akın ediyordu ve birçoğu bu tişörtü aldı.

İşte risk alıp kazanmak buna denir. Fenerbahçe berabere bile kalsa, önceden basılan bu tişörtler elde kalacaktı. Keşke Fenerium yetkilileri 'Efendiniz Biziz' tişörtünün anonsunu maçtan önce yapsaydı. Böylece maç öncesi taraftara ve futbolculara güven aşılarlardı. Bu efsane bir hareket ve daha büyük bir risk olacaktı.

Aslında Fenerium, Kadıköy'de oynanan derbilerde bu riski almalı. 'Burası Kadıköy buradan çıkış yok' tezahüratında olduğu gibi, Fenerbahçe için en kolay maçlar, evinde oynadığı derbiler.

Aleyna’nın trol mantığı

Şarkıcı Aleyna Tilki ve aranjör Emrah Karaduman, İstanbul gecelerine akmış ve bir ara durup dondurma almışlar. Ancak Tilki, tadını beğenmediği dondurmayı camdan dışarı atmış. Bu haber medyada gündem oldu. Birçok insan, bu görgüsüzce hareketi yüzünden Aleyna'ya kızdı. Ama Aleyna çok mutlu çünkü dondurmayı yere atması bile olay oluyor. Aleyna'nın ekibinden, ismi bende saklı olan birinden öğrendiğim bir bilgiyi paylaşmak istiyorum.

Aleyna'yı eleştirmek moda oldu; köşe yazarlarının en sevdiği yazı konusu da Aleyna... Çünkü genç şarkıcı, medyanın istediği polemikleri tepsiyle sunuyor. Aleyna'nın Selda Bağcan'dan Behzat Uygur'a kadar birçok sanatçıya sataşması, bazılarına hakaretlerde bulunması planlı programlı yapılıyor. Aleyna'nın ekibindeki kişi bana aynen şunu söyledi: "Aleyna'nın yaptığı her hareket, yazdığı her tweet onaydan geçiyor." Ben "Ama bu kadar tepki çekmek doğru değil, 'bakkal' bir imaj yaratıyorsunuz, müzik piyasasında üst kesime seslenemezsiniz. Örneğin, Behzat Uygur'a yaptığı büyük terbiyesizlik" dedim.

O kişi de bana aynen şu cevabı verdi: "Behzat Uygur kim ya! Aleyna'nın hayran kitlesi onu tanıyor mu? Biz asıl patlamayı ne zaman yaptık biliyor musun? 16 yaşında içkili mekanlarda sahne aldığı haberi çıktığında... O haber öyle bir patladı ki, göbek attık! Sonrası da geldi zaten. Aleyna'nın PR'ı trol mantığıyla yapılıyor. Yapılan hareket, söylenen söz saçma veya berbat da olsa, amaç gündemde kalmak. Aleyna bilinçli bir şekilde saçmalıyor, hata yapıyor ve en çok o konuşuluyor."

Bunu yazdığım için o kişi bir daha benimle konuşur mu, yoksa bu yazıya da göbek mi atarlar bilemiyorum ama durum bu. Aleyna hakkında haber yaparken iki kere düşünün derim.

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERKÖŞE YAZARLARI