ALİ EYÜBOĞLU-MİLLİYET
BU GURUR BİZE YETER!
Türkiye Cumhuriyeti kurulalı kaç yıl oldu?
94.
Mustafa Kemal Atatürk öleli kaç yıl oldu?
79.
Yaşayarak görüyoruz ki, yıllar geçtikçe Türk halkının Cumhuriyet’e, demokrasiye ve laikliğe olan bağlılığı azalmadı, kat be kat arttı... Bazılarının yaptıkları onca hakaret ve aşağılamaya rağmen, milyonların Büyük Önder Atatürk’e karşı duyduğu özlem, sevgi, minnet ve saygının arttığını görmek güzel...
Dünyanın 35 ülkesine heykeli dikilen, 120 caddesine ve 35 meydanına adı verilen tek lider kim?
Atatürk...
Geçmişine, tarihine ve değerlerine sahip çıkmayan hiçbir milletin yeryüzünde varlığını sürdürmesi mümkün değil...
O yüzden Selçuklu, Osmanlı gibi Türkiye Cumhuriyeti’ni kuranlar, bu millet ve ülke için canlarını ortaya koyanların her biri bizim için ayrı ayrı değer.
Turkcell, Koç ve Sabancı Holding gibi şirketlerin hazırladığı Cumhuriyet ve bayrak sevgisi odaklı filmler, 29 Ekim’de Turkcell’in abonelerini arayanlara “Cumhuriyet, en büyük bayramdır; kutlu olsun” diyen Atatürk’lü sürprizin yaşattığı mutluluk ve gurur bize yeter. O yüzden kötüleri boşverip, bunun keyfini yaşayalım...
BEVERLEY HILLS’TE ATIŞAN TARKAN’IN ESKİ SEVGİLİLERİ
“Tarkan benden önce onla çıkıyordu.”
“Hayır... Benden sonra senle çıktı.”
İki kadın arasındaki bu atışma nerede mi oldu?
Los Angeles, Beverley Hills’te.
Oğlunun eğitimi için Los Angeles’a yerleşen Begüm Şen, ‘Hollywood Türk Film Festivali’ne gelen tanıdıklarına Beverley Hills’teki villasında davet verdi.
Davet, Los Angeles’ta yaşayan Jülyet (Dilge) Berlen ile İstanbul’dan gelen Elif Dağdeviren’i yıllar sonra ilk kez bir araya getirdi.
Jülyet, Tarkan’ın ‘Kıl Oldum Abi’ şarkısıyla müzik dünyasına adım attığı 90’lı yılların başındaki bilinen ilk, Dağdeviren ise ikinci sevgilisi.
Aradan çeyrek asır geçti. Jülyet, Los Angeles’a yerleşti, 20 yıl önce ABD vatandaşı ve Hollywood yıldızlarının kuaförü oldu. Jülyet, Rain (9) ve Hunter (4) adlı biri kız, biri erkek olmak üzere iki çocuk annesi...
Elif Dağdeviren, üç evlilik yapıp, boşandı. Tarkan ise 2016’da Pınar Dilek’le evlendi.
Yıllar sonra Beverley Hills’te karşılaşan Dağdeviren’in, Dilge’yi Tarkan’ı bile tanıdığı şüpheli Amerikalı’ya takdim edişi ve aldığı tepki, “Sınıfı, yaşadığı ülke ve statüsü ne olursa olsun, kadın her zaman kadındır” dedirten türdendi!
FİLM GİBİ DİZİ ÇEKMEMİZ GARY DANIELS’İ ŞAŞIRTTI
Asian World Film Festival’in açılışında Hollywood yapımı aksiyon filmlerinden tanıdığım Gary Daniels’in bir köşede tek başına takıldığını görünce, yanına gittim. Kendimi tanıttım. Türk olduğumu öğrenince, 2012’de iş için İstanbul’a geldiğini söyleyen oyuncu, “Adını hatırlamıyorum ama sarışın bir kadının TV programına konuk bile oldum” dedi.
Aralıkta Meksika’da, Nisan 2018’de Bulgaristan’da film çekeceğini söyleyen Daniels’a, kaç yapımda oynadığını sordum, “70” dedi.
AWFF’nin açılışında oyuncuya ‘Ayla’nın fragmanını izlettim. Daniels, çok beğendiği filmin bütçesini sorunca, 7 milyon dolar olmasına rağmen “Galiba 10 milyon dolar” dedim, inanmadı. Hollywood yıldızına, “Türk işi diye bir şeyden haberiniz yok galiba. Her bölümü, filmlerden uzun onlarca haftalık dizi çekiliyor bizde” deyince iyice şaşırdı.
GÜNÜN SÖZÜ
Uçmak istediğini kimseye söyleme, yoksa düşürmeye çalışırlar. (Arizona Dream)
SİNA KOLOĞLU-MİLLİYET
En naif mesaj ‘Vatanım Sensin’den
Cumhuriyetimizin 94. yaşını idrak ettiğimiz gün ekranlar kırmızı beyaz bir güzellik içindeydi. Dikkatimi çeken ise son yılların en coşkulu yayınlarıydı elbette...
Varlığımıza sahip çıkan her kim varsa var olsun. Haber bülten ve programlarındaki coşkuyu bir kenara koyarsak; hamasetten uzak, sözü yalın olan bir kutlama mesajı gözden kaçmadı...
Kanal D, ikinci sezonu merakla beklenen “Vatanım Sensin” dizisinin dekorunu ve kastını kullanarak içtenlikli bir “kutlu olsun” mesajı verdi. Çok izlendiğini biliyorum çünkü sosyal medya da coştu...
O değil de “dizi ne zaman başlayacak” diyen kalabalığa dahil olduğum için kendi kendime bir ipucu geliştirdim. Yüksek ihtimal 9 Kasım’da özel bir bölüm izleyebiliriz, hele ki geceyi Aziz Atatürk’ün vefat ettiği 10 Kasım’a bağlayan saatlerde kesin bir nokta vuruşu gelecektir. Dilerim haksız çıkmam...
Şef takıntısı şef yaptı
“Hayat Şarkısı” (Kanal D) dizisinde dilinden “şef” sıfatını düşürmeyen Mahir yani Olgun Toker yeni dizisi “Hayat Sırları”nda (Star TV) bizzat “şef” oluyor...
Lokantacı bir ailenin mutfağa giremeyen oğlu Kemal’i canlandıracak olan Olgun Toker’in bu hikayede en büyük rüyası şef olabilmek...
Anladığım kadarıyla da olacak. Ama Mahir kadar maharetli bir karakter olup olmayacağını kendi adıma merak ediyorum. Çünkü Olgun Toker, ekranda yıldızı yükselen birkaç iyi adamdan biri. Kendisini izlemeyi sevenlerde bir merak duygusu yaratıyor!
Bizden de bir Hint dizisi çıkar
“Çocuklar Duymasın” (Kanal D) önceki gece yaklaşık 10 dakikalık bir Bollywood (Hindistan film endüstrisi) skecinden sonra işi getirip Cumhuriyet’in yüceliğine bağladı. Rüyasında dizinin tüm karakterleriyle topyekûn Hint dizilerine bağlayan Haluk uyandığında Meltem’e, “Bir kabus gördüm, sanki Kurtuluş Savaşı hiç yaşanmamış. Hepimiz başka ülkeler gibi sömürge vatandaşlarıydık” diyecek olunca Meltem yorumu yapıştırdı; “Merak etme o sadece rüyalarda olur. İçimizden her şartta bir Atatürk çıkar ve Cumhuriyet baki kalır”...
Laf Bollywood’dan buraya nasıl geldi bilemiyorum ama kendi adıma “cuk” oturdu diye düşündüm...
Bu arada “Çocuklar Duymasın” ekibinden Kanal 7’de yayınlanan Hint dizilerine alternatif bir iş çıkabilir vallahi, bunu da not edelim!
BU İŞLER NORMALLEŞTİ Mİ?
Magazin gündeminden düşmeyen “Evli birileriyle ilişki yaşamak” öznesindeki haberlerden hareketle mevzulardan ve bazı isimlerden iyiden iyiye soğudum diyebilirim...
Zaten meselelerin neredeyse tamamına yayın yasağı geldi ve kanallara bildirildi. O değil de toplumsal tepkinin bu denli zirve yaptığı ortamlarda hâlâ bazı dizilerde benzer hikayelerin altı çizili duruyor...
“Kalbimdeki Deniz”de (FOX) mesela Mirat ile Deniz’in ilişkisini kanıksamış olabilir miyiz artık? Öyleyse geçmiş olsun; olan bitene kendim üzülüp kendim efkarlanıyorum!
Sahi nasıl yayınlanacak?
Puhu TV’de yayınlanan “Fi”nin ikinci sezonu “Çi” ismiyle geliyor. Bildiğim kadarıyla 9 Kasım’da yayında olacak. İlk sezon o çok tartışılan erotik sahnelerin ve Can Manay psikopatlığının yeni bölümlerini izleyeceğiz...
Dizinin aldığı internet reytingi öyle kolay erişilebilir cinsten değil. Çıta bir hayli yüksekte...
Ve tanıtımdan anladığım kadarıyla (kitap olarak basılan seriyi okumadım) sevgilisinin elinden aldığı Duru ile Can Manay’ın maceraları magazin medyasına benzin pompası gibi haber akıtacak...
Vallahi ilk günden beri benim sorum aynı, “Show TV bu dizinin açık yayın haklarını aldı ama nasıl olacak da bu haliyle oynatacak?”...
AMA ARTIK YETER
Altın Kelebek ödüllerinin finalistleri açıklandı. Listede son 15 yıldır hep aynı kategoride aday olmayı başaran birden çok isim var. Özellikle TV dünyasına göz atınca...
Ortaya çıkan tablo bana göre çok açıktır. Sunucu da, oyuncu da, müzisyen de, yönetmen de yeni bir isme yer açmıyor. En azından jüri bu bıktıran fasit daireye “yeter artık” demiyor. Hep aynı adaylarla farklı heyecan yaratılabilir mi; bana göre düşünmek lazım!
MEVLÜT TEZEL-SABAH
Hazar ne yaptın?
Hazar Ergüçlü'yü ilk yazanlardan birisiyim herhalde. Derviş Zaim'in 'Gölgeler ve Suretler' filmindeki performansı için "Dizi ve film yapımcıları 18 yaşındaki bu genç oyuncuyu mercek altına alsın, müthiş bir yetenek kazanabiliriz" diye yazmıştım -ki öyle oldu. Hazar şimdi dizi piyasasının en gözde genç oyuncularından biri. Ancak Hazar, önceki gün kötü bir haberle gündeme geldi.
Sabah'tan Dilek Yalman, Hazar'ın PKK ile ilgili bir belgeseli sosyal medyada yayınlayarak örgüt propagandası yaptığı gerekçesiyle savcı karşısına çıktığını yazdı.
'FİLMİ İZLEMEDİM'
25 yaşındaki oyuncu ifadesinde "Bana sosyal medyadan çok fazla kısa film geliyor.
Ben de paylaşıyorum. Söz konusu film, bir takipçimden geldi. Açıp bakmadım. Bir takipçimin uyarısı üzerine de sildim" dedi. Savcılık da soruşturmayı takipsizlikle sonuçlandırdı.
Hazar'ın ifadesini pek inandırıcı bulmadım, bu devirde sosyal medyadan bir şey paylaşırken insan bin kere düşünür. Ama o zaman da genç oyuncunun Türkiye'de PKK propagandası yapan bir belgeseli paylaşması için ya örgüt sempatizanı olacak kadar her şeyi göze alması ya da saf olması gerekiyor. Belki de Hazar, belgeselin tamamını izlemedi.
Anlamadığım şu: Şöhret basamaklarını tırmanmış, bu ülkeden ekmek yiyen popüler bir oyuncu neden PKK gibi hassas bir konuda dikkatli olmaz ki? Ha madem bu işe baş koydun, o zaman da siyasi tavır al, hayatını o yönde yaşa.
Hem popüler dizilerde oyna, hem de bir ergen örgüt sempatizanın yapacağı işi yap! Bu ne yaman çelişkidir böyle! Vakti zamanında Hazar, 'Beyaz Show'a katıldığında kendisiyle ilgili şöyle bir bilgi paylaşılmıştı:
Annesinin verdiği bilgiye göre; küçükken "Ne olacaksın?" diye sorulduğunda "Türk bayrağı olacağım" dermiş. Nereden nereye...
Hap var mı?
Karanlık bir ortam, neresi olduğu belli değil ama koltuk takımı var; muhtemelen bir ev partisi olabilir. Şeyma Subaşı yine kendinden geçmiş bir şekilde kahkahalar atarak dans ediyor ve arkadan bir erkek sesi: "Ee hap var mı?" Başka bir erkek sesi ise "Beraber saralım" diyor. "Hap var mı" diye soran erkeğin sesi Acun'a çok benziyor. Diğer adam "Beraber saralım" demese muhtemelen Acun, ağrı kesici bir hap istiyor olurdu ve bu Instagram videosu bu kadar çok konuşulmazdı. Aynı olayla ilgili süresi uzun bir video kaydı daha varmış ama iddialara göre Acun sildirmiş.
AYIKLA PİRİNCİN...
Acun'un kötülüğünü isteyen biri içeriye bir köstebek soksaydı bile böyle bir görüntüyü elde etmek zor olurdu.
Ama videonun başkahramanı Şeyma Subaşı. Şeyma yine çılgınlar gibi eğleniyor, dans ediyor ve videonun çekildiğini biliyor, poz veriyor vs. Aslında bunlar para içinde yüzen ünlüler için bilindik manzaralar. O kadar parayı kazanıp senin benim gibi çay içip 'Survivor' izleyecek değiller ya... Asıl şaşırtıcı olan bu kadar lüks içinde yaşayan insanlar "Hap var mı?" diye sormaz, daha pahalı zevkleri olur ve yanında da "Beraber saralım" diyen adam dolaştırmaz. Meseleye bu açıdan bakınca Acun'un ağrı kesici hap isteme ihtimali yükseliyor.
Şeyma'yı 'Sosyal medyada fenomen olacağım diye her şeyi yayınlama' diye birçok insan uyarmıştı. Ee Instagram'da hayatına dair bu kadar çok şey paylaşırsan olacağı buydu! Şimdi ayıkla pirincin taşını! Herkesin özel hayatı kendine. Acun da, eşi de, arkadaşları da istedikleri gibi takılsınlar.
Tabii Şeyma'nın Instagram paylaşımlarında "Burası çok gürültülü" vs. diye şikayette bulunan üzgün çocuğa dikkat etmek şartıyla!
Normalde yaşam tarzı Şeyma gibi olan bir anne, Norveç'te falan çoktan çocuk aile kurumları tarafından gözlem altına alınmıştı! Dediğim gibi herkes dilediği hayatı yaşamakta özgür, kimse kimseyi yargılayamaz ama Acun gibi ailenin uslu çocuğu gibi takılıp Türkiye'nin en güvenilen insanı seçilip sonra da "Hap var mı hap" diye sorarsan; bu tür vakalarda haber olursun ve insanlar tarafından eleştirilirsin.
Acun ne diyor?
Bitmedi! Sosyal medyada bir görüntü daha var. Yer muhtemelen TV8 binası, bahçede çocuklar oynuyor ve yine muhtemelen bir bakıcı ya da yardımcı cep telefonuyla onların videosunu çekiyor. Tam o arada Acun Ilıcalı telefonla konuşurken geçiyor ve "Abi birileri yazar (ya da yayar diyor).
Videoda bir şey yok ki zaten.
Hap var mı diye muhabbet mi olur? Hap var mı? Ne hap var mı? Hap var mı?" Bu "Hap var mı?" lafı meşhur replikler arasına girer.
Hadi birinci video sosyal medyaya sızdı, bu ikinci video nasıl sızar? Acun kendi çektirdi desek, öyle imaj düzeltmeye yarayacak bir telefon konuşması yok. Aksine olayı doğruluyor.
Büyük olasılıkla birisi çocukların oynamasını sosyal medyadan canlı yayınlıyordu ve o arada Acun tesadüfen görüntülendi.
Belki de Acun'un ekibinde bir köstebek ya da onu sevmeyen birileri var.
Acun Ilıcalı hayatında birçok kez dibi gördü, yenilgiler yaşadı ve her seferinde zirveye ulaştı ama bu son krizde hatayı yapan Şeyma. Acun imajı fena halde zedelense de bu krizi de atlatır ve bundan sonra Instagram'ın i'sini bile duymak istemez! Asıl soru;
Şeyma bundan sonra Instagram'sız ne yapacak?
