UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

YÜKSEL AYTUĞ YAZDI: “SEYİRCİ YERLİ VE MİLLİ İSTİYOR!”

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

YÜKSEL AYTUĞ YAZDI: “SEYİRCİ YERLİ VE MİLLİ İSTİYOR!”

MESUT YAR - POSTA

DÖRT DİZİYLE BİRDEN DEPARDA


FOX yaz hazırlıklarını bitirdi. Daha doğrusu yaz aylarında yayında olacak prototip tamam. Kanal şimdi yeni sezona yani Eylül ayına hazırlanıyor. Bu ne hız diyebilirsiniz. Ben dedim...

Kanalın dört yeni dizisi sırasıyla yayına girecek. İkisine aşırı güven duygusunu hissettirdiler. İlki “Adı Zehra”, bugün yarın yayına girer. İkincisi tam bir yaz ve gençlik dizisi “4N1K”. İki işin de samimiyetine güveniliyor...

Peki diğer iki iş? Onlar şimdilik sır. Ama belli ki FOX geçtiğimiz sezonlarda yaptığı gibi temeli yaz aylarında atıp kış aylarında binayı çıkacak şekilde çalışıyor. Hayırlısı olsun!

BU YOLUN SONU SAHNEDİR

Aslı Enver bir şarkı daha patlattı. Başrol oynadığı “İstanbullu Gelin” (Star TV) dizisi Aslı Enver için aynı zamanda alternatif bir sahne oldu...

Son parça Hümeyra’dan geldi, bilindik bir şarkı; “Nasıl Anlatsam?”. Hümeyra yorumları çok müstesnadır ama Aslı da zaman içinde kendince bir yorum geliştirdi...

Bir dönem Yeşilçam bavulu toplayıp sahne kulisine taşınmıştı. Sanırım çok yakında bu kuşak da dizi kökenli oyuncularımızla eğlence hayatı sahnelerinde karşılaşacak...

Valla sesini beğendiğim en az 10 oyuncu var. Liste Mert Fırat’tan Şebnem Bozoklu’ya kadar uzayıp gidiyor. Ama kafaya Fırat Tanış’ı koyuyorum. Onun yeri hakikaten başka!

BEN ALIŞTIM AMA...

Hayda! Zehra yine Ömer’e (Adını Sen Koy/Star TV) resti çekip boşanmaya karar verdi. Kimisi bayrakları astı...

Ömer daha yeni evlendiği eşini kaybetmemek üzerine ağır bir performans sergiliyor. Ama sırlar yine sorun...

O sırlar paylaşılmadıkça ortadaki güven sorunu “o şunu dedi, şu bunu demiş” çıkmazında ver Allah devam edecek. Valla böyle bir dargın bir barışık akan hikayelere ben alıştım artık. Sorum şu; alışamayanınız var mı?

ZUHAL OLDU GONCA NEDEN OLMASIN?

Zamanın birinde rol aldığı dizi içinde Esra Erol’un taklidini yapan Zuhal Topal’ın kariyer çizgisi değişmiş, kendi ismiyle anılan bir izdivaç programına başlamıştı...

Hayat tesadüflerle ve sürprizlerle dolu işte. Neyse. Önceki gün oyuncu Gonca Vuslateri sosyal medya için hazırladığı bir Seda Sayan taklidini yayına koydu ve ortamlar şenlendi...

İzler izlemez aklıma gelen yukarda aktardığım olasılık oldu. İster misiniz, kuşak sunucusu sıkıntısı çeken ekran yöneticilerine bu taklitten bir ipucu çıkmış olsun?

Daha önce oldu. Şimdi ağzımız açık izlediğimiz pek çok oyuncu sosyal medyanın bize armağanı. Gupse Özay’dan Aslı İnandık’a kadar...

Gonca zaten bilindik bir yüz. Eh bir de yeteneklerini üstüne eklersiniz. Bir gündüz kuşağının vitrinine yakışır gibi geliyor; ne dersiniz?

SIRADANIN DIŞINA ÇIKABİLECEK Mİ?

Cüneyt Özdemir uzun bir aradan sonra farklı bir işle karşımıza çıkıyor. “5N 1K” (CNN Türk) zaten bir ekran klasiği oldu. Ama belli ki bu program memleket hasretini kesmiyor.

Cüneyt mini seri halinde yayınlanacak yeni programı için Türkiye’ye gelip iki arada bir derede “Sıra Dışı Bir Gün” isimli programının çekimlerine başladı. Gel ile git arasında yeni bölümler de yolda tabii...

İlk bölüm konuğu vahşi doğanın evcimen uzmanı Serdar Kılıç. Böyle bir konukla başlamak aynı zamanda doğal bir promosyon gibi...

Dilerim Cüneyt sıradanlaşan günlerini, günlerimizi adıyla müsemma bir işle sıra dışına çıkarır. Farklı bir işin çıktığı kesin gibi görünüyor, orası net!

 

FUNDA KARAYEL – SABAH

 ‘YA BURADA ANLATACAKTIM YA DA PSİKOLOĞA GİDECEKTİM’

Cümleler hafif kalır bazen, magazin dünyasında yaşananlar karşısında... Özellikle de çıkan talihsiz haber(ler)iniz varsa.

'En iyisi susmak' dersiniz ama o zaman da insanın içinde kıyametler kopar, her geçen gün daha çok kırgınlıklar birikir. Euripides, 'Sükunet gerçek zekanın en iyi cevabıdır' der ama gerçek zekanın bence en iyi örneği, tek kişilik gösteri hazırlayıp hakkında çıkan magazin haberlerine mizahi dille cevap vermektir.

'Sükunetim asaletimden değil, gösterime hazırlanıyorum' diyen Eser Yenenler'den bahsediyorum... Şanslıysanız bir cuma günü BKM Uniq sahnesindeki gösterisinde bilet bulursunuz. Tek kişilik gösteride Eser'in çocukluğundan oyunculuk kariyerine, BKM Mutfak hikayelerinden, Acun Ilıcalı ile maceralarına, detoks merkezindeki açlık seviyesinden, eski kız arkadaşıyla tatiline kadar her şey çok eğlenceli ve mizahi bir dille anlatılıyor.

Gösterinin finalinde ise merakla beklenen o an, Yenenler'in hakkında çıkan haberlere verdiği cevap yer alıyor.

DETOKS KAMPI MACERALARI

Eser, İbrahim Büyükak ile beraber gittikleri Bodrum'daki detoks kampında yaşadıklarını anlatırken o kadar güldüm ki... Çünkü aç, açın halinden anlar. Ben kamptayken masaları kemirme noktasına gelip artık merkez içinde karşılaştığım kişileri yürüyen şinitzel olarak görüyordum; onlar da İbo ile açlık sınırları nirvanaya ulaşınca tavuğun peşine düşmüşler.

Gösterideki hikayelerin tartışmasız hepsi çok komik. Detoks merkezinden sonra en beğendiklerim ve güldüklerim arasında Eser'in ilk oyunculuk deneyimi ('Aliye' dizisi) ve Acun Ilıcalı'nın sürat teknesi ve maç hikayeleri var. Hele o sürat teknesini Eser'in bir anlatışı var ki, izleyince ne demek istediğimi çok daha iyi anlayacaksınız. Gösteri bitiyor ama bize yetmiyor, biraz daha anlatsın istiyoruz.

Mesela Eser'in animasyon filmleri seslendirirken yaşadıklarını merak ediyorum. 'Ayı Paddington'ı seslendirmişti, o zaman röportaj yapmıştık.

Beni arayıp "Sesimde hiçbir değişiklik yapmamamı söylediler. Sesim, ayıya yatkınmış; o yüzden çok zor olmadı" demişti, epey gülmüştük. Gösteriye bunu eklerse haber verin, telif filan ne varsa peşine düşeyim.

'ABİ SEN KOMİKMİŞSİN'

Gösteri bittiğinde Eser'i tebrik etmek, gerçekten de bu kadarını beklemiyordum demek için kulise gittim. O sırada gösterinin bundan sonraki tarihler için de dolu olduğunu öğrendim. Bu da 'Eser ortada kaldı' haberine güzel cevap. Yurt dışı turnesi de olabilirmiş. Eser'e, "Sen BKM mutfak zamanından beri seyirci reaksiyonunu çok iyi biliyorsun. Gösteriyi hazırlamak kolay olmuştur" diyorum. "Olur mu; tek kişilik gösteri çok zor" diyor. "Ya gülmezlerse endişesi var bir kere. Biz oyun oynuyorduk, 'Şimdi gülmezlerse, birazdan gülerler' diyorduk. Ama şimdi tek başınasın adam gülmüyor, ikinci hikayeye de gülmeyebilir. Bence insanlar, 'Eser ne yapıyor?' diye geliyorlar ama izlediklerinde 'Abi sen komikmişsin ya' diyorlar.

Son olarak magazinde çıkan haberleri soruyorum. "Ya çıkıp bu gösteride anlatacaktım ya da psikoloğa gidecektim. Çok rahatlatıcı oldu burada anlatmak, iyi geldi böyle cevap vermek olanlara" diyor. Ayrıca ekliyor: "Evim çapkınlık yeri değil; sıradan bir ev. Orada sadece muhabbet var." Valla bravo sana Eser; çok güzel cevap, çok güzel gösteri!

 

YÜKSEL AYTUĞ – SABAH

SEYİRCİ ‘YERLİ VE MİLLİ’ İSTİYOR

 

Sevgili okurlar; cumartesileri, sayenizde bu köşenin en prestijli ve en çok okunan günü oldu. Çünkü cumartesileri Yakından Kumanda'nın tuşlarında sizin parmaklarınız geziniyor. Bu hafta da; sizlerden gelen eleştiri, izlenim ve dilekleri gerekli yerlere ulaştırabiliyor olmaktan büyük mutluluk ve gurur duyuyorum.

Okurumuz Mehmet Fatih Yavuz, pek çok izleyicinin hislerine tercüman olacağını düşündüğüm önemli bir konuya temas etmiş:

"Merhaba Yüksel Bey, size uzun zamandır yazmak istiyordum. 'Prison Break' dizisinin Türkiye versiyonunun çekileceğini duyduğumda yazmak zorunda hissettim. Ben bu tür dizi devşirmelerine karşıyım. Kendi kültürümüz oldukça zenginken, bu tür eğilimlere yönelmeyi hiç doğru bulmuyorum. 'Prison Break', benim sevdiğim yabancı dizilerden biri. Ben bunun yerine kendi televizyonlarımda örneğin bir Köroğlu dizisi görmeyi tercih ederim.

Benzer özellikleri olan Robin Hood'u tüm dünya bilirken, dizi ve film olarak pek çok kez çekilmişken; bildiğim kadarıyla bizim Köroğlu destanıyla ilgili sadece Cüneyt Arkın ve Fatma Girik'li tek bir filmimiz var. Başka bir örnek de Nasreddin Hoca'dan vermek isterim. Nasreddin Hoca'yı günümüze uyarlamak zor olmasa gerek.

Yeri gelmişken, TRT'yi ayrı tutmak istiyorum ve yeni dizisi 'Mehmetçik:

Kut'ül Amare'yi sabırsızlıkla bekliyorum.

Devlet kanalının yapması gereken bu denebilir ama bu tür yapımları diğer kanallardan da beklemeliyiz diye düşünüyorum.

Bir de 'Çocuklar Duymasın' konusunda bir eleştirim olacak. Dizi daha çok 'Ayrılsak da Beraberiz' dizisine döndü. Aynı yapımcının dizileri fakat ben dizinin ilk yayınlandığı bölümleri gibi olmasını çok istiyorum.

Değerli vaktinizi aldım, kusura bakmayın ama okuyacağınızı bildiğim için size yazmak, içimi dökmek istedim.

Sizin kızınız ve benim çocuklarım da umarım Köroğlu'nu, Robin Hood'dan daha çok benimserler."

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERYAZARLAR  gazete  manşet  köşe yazıları