UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

OYA DOĞAN YAZDI: "MEHMETÇİK KUT’ÜL AMARE NASIL BAŞLADI?.."

TV yazarları bugünkü köşelerinde yine oldukça önemli ve dikkat çeken konulara değindiler. İşte sizin için derlediğimiz yazılar…

OYA DOĞAN YAZDI: "MEHMETÇİK KUT’ÜL AMARE NASIL BAŞLADI?.."

MESUT YAR-POSTA

Bir tuhaf rekabet

 “Fazilet Hanım ve Kızları” (Star TV) dizisi bir bünyeden iki ayrı tribün çıkaran ender işlerden...

Hazan ve Yağız karakterlerinin ideal çift olduğunu savunan bir kitle var. Karşılarında da Hazan ile Sinan eşleşmesini sevenler duruyor...

Bu iki tribün iki büyük takımın taraftarları olarak sosyal medyada ciddi bir atışma içinde. Ben ise bu ilginç maçı dördüncü hakem olarak izliyorum...

Dizi takipçilerinin böyle duygusal bölünmelerini doğru bulmasam da bunu başarabilen işler hafife alınmamalı...

Bu duyguyu daha önce “Kara Sevda”da yaşamıştım. Kemal ve Nihan tribünü bir yanda, Emir ve Zeynep (Zeymir) tribünü diğer yandaydı. Tarafsız kalmanın çok zor olduğu bir ikilemdi ki ben sona doğru kendimi “Zeymir” tribününde buldum...

Bu kez olup biteni sahanın dışından, beleştepeden izliyorum. Böylesi daha güvenli. İyi olan kazansın, ne diyeyim?

ALDIĞI DESTEĞİN HAKKINI VERDİ

“Kut’ül Amare” (TRT 1) önceki akşam yayınlandı. Memleketin en sağlam sponsorlara sahip ilk dizisi olarak aldığı desteğin hakkını vermişti, bu bir...

Dizi için birkaç ayrı yerde kurulan platformda geçtiğimiz yüzyılın başlarında İstanbul’dan Irak’a birden fazla atmosfere dizi izleyicisini “bire bir” soktu, bu da iki. Kalabalık oyuncu kadrosunda ilk bölüm heyecanını üstünden atamayanlar vardı. Heyecanları kimi zaman abartılı da olsa diziye bir ritim kattı...

Renk, çekim kalitesi, kostüm, dekor ve kısmen müzikler çok etkileyiciydi. “Diriliş Ertuğrul”un (TRT 1) bazı yüzlerini görmek beni ince bir zaman yolculuğuna da çıkardı... Onca emeğin ve yatırımın mahvını görmek sinirleri çok bozabilirdi. İlk bölümde bu olmadı. Son bölüme kadar olmayacağına da izleyeni ikna etti. Gerisi mi; “bol şans” temennisi...

Unutulmaz performansların oyuncusu

Ahmet Saraçoğlu’nu “Vatanım Sensin” (Kanal D) dizisinde Batı Cephesi Komutanı İsmet Bey’i canlandırırken izlemek büyük bir keyifti...

Açıkçası Ahmet Saraçoğlu, son zamanlarda konuk oyuncu olarak katıldığı her diziye artı değer kazandıranlardan...

Rolündeki ustalığını kolaylaştıran destekleri de es geçmeyelim. Makyaj nasıl derler; “on numaraydı” mesela... “Hayat Şarkısı” dizisinde sadece bir bölüm oynamasına rağmen hikayeye unutulmaz bir karakter bırakmıştı...

Şimdi Türk savaş ve siyaset tarihinin unutulmaz kişiliklerinden birini hatasız canlandırarak genel olarak “unutulmaz performansların oyuncusu” olarak ismini havsalamıza yazdı. Kolay da değişmez artık, bravo!

İŞTE BU İYİ HABER

Ekonomik ayarlamalar dolayısıyla TRT Müzik’te bazı programların yayınına ara verilmişti. Mustafa Keser ağabeyimizin kendi ismini taşıyan programı da bunlardan biriydi...

Açıkçası neredeyse 25 yıldır izleyicisine seslenecek ekran bulabilen Mustafa ağabeyin işi bir klasikti...

Neyse ki önceki gün gelen haber Mustafa Keser’e “hadi ekrana” diyordu. Ve mendillerini hazırlayan Mustafa Keser son buluşmamızda yeniden ekranda olacağı güne geri sayıyordu. Kendi adıma çok sevindim. Mustafa ağabeyin hemen her tutkunu gibi. Ben de yayına gün sayıyorum, net!

NE ANNELER VAR!

Asiye Hanım, “Beni Affet” (Star TV) dizisinin herkesi ayırmaya takıntılı olan ve aniden ortaya çıkmış bir tipi. Aniden ortaya çıkmasına rağmen dizideki nüfusun neredeyse yarısının annesi olarak hayatımıza girdi...

Geçmişinde (buna Güzel karakterini de ekleyin) zaten ortada bıraktığı çocuklarını bugün de bir şekilde yalnızlaştırmaya çalışıyor...

İkinci ortada bırakma vakasını da başarıyla tamamlayan Asiye, önümüzdeki günlerde başka kimin annesi çıkabilir, merak içindeyim. Varsa bir fikriniz yazın da yayınlayayım!

 

OYA DOĞAN-VATAN

Mehmetçik Kut’ül Amare nasıl başladı?

Bozdağ Yapım-Mehmet Bozdağ’ın yapımcılığını, proje tasarımı ve senaristliğini, Şakir Demirpehlivan’ın genel sanat yönetmenliğini, Alpay Göltekin ve Zeynep Alasya’nın müziklerini, Efe Kubilay’ın görüntü yönetmenliğini, Filiz Ekinci, Yıldırım Bayazıt, İhsan Yıldırım, Uhud Tekin’in senaryosunu, Mustafa Şevki Doğan’ın yönetmenliğini üstlendiği Mehmetçik-Kut’ül Amare perşembe akşamı TRT 1’de başladı. Kaan Taşaner, İsmail Ege Şaşmaz, İlker Aksum, Gamze Özçelik, Özgü Kaya, Eva Dedova, İsmail Hakkı, Semih Ertürk, Uğur Karabulut, Polat Bilgin Emre Başer, Mirza Bahattin Doğan, Yiğit Uçan, Muhammet Raşit Baran, Burak Yenilmez, Atakan Yarımdünya ve Serdar Gökhan’ın rol aldığı dizi Tüm Kişiler’de 7.45 reytingle 2’nci, AB’de 9.57’yle 1’inci, ABC1’de 8.70’le 1’inci oldu. Mehmetçik’in perşembe akşamı sıkı bir rakip olacağı belliydi. Ama Vatanım Sensin’in bu kadar hızlı bir düşmesi şaşırtıcı oldu. İkinci sezonun başından beri hikaye anlamında ciddi kan kaybeden Vatanım Sensin, tahtını ilk haftadan Mehmetçik’e kaptırdı. Bundan sonra işi çok daha zor! Gelelim Mehmetçik Kut’ül Amare’ye... Dizi, 1. Dünya Savaşı’nın neden başladığını ve Kut’ül Amare’nin 1914-1916 dönemindeki zaferi anlatacağı bilgisiyle başladı. Ardından da Süleyman Askeri Bey’in konuşmasını dinledik. Aradan birkaç dakika geçmemişti ki, bu defa Mehmet’in meydandaki konuşmasını dinledik. Görüntüler harikaydı, reji hikayeye kuş konduruyordu ama müzik kullanımı çok fazlaydı. Dizinin ilk bir saati ne yazık ki her şeye rağmen didaktik anlatım tarzından vazgeçmedi. Son bir saati ise hızlandı.

Kahraman da hasta oldu

Aksiyon sahneleri, sanat yönetmenliği dikkat çekiciydi. Ama maalesef ilk bölümde ortada gerçek bir kahraman yoktu. Mehmet kahramanlığa adaydı, hatta ilk sahnesinde Batı’nın hasta Osmanlı benzetmesine tepki göstermişti. Ancak daha bir saat geçmeden ayağından vurularak o da hasta yatağına düştü. Kahramanda hasta oldu. Oysa o iki kardeş çatışması aksında bir hikaye başlasaydı, biz Mehmetçik Kut’ül Amare’yi bu iki kardeşin çatışmasıyla izleseydik ortaya tadından yenmez bir drama çıkardı. Mehmetçik Kut’ül Amare’yi prodüksiyon, reji, sanat yönetimi açısından oldukça yüksek bir çıtada olduğunun altına imza atarım. Ancak ilk bölümünde bir drama değil, Türkiye’de çekilmiş en iyi dökü-dramayı izlediğimi düşünüyorum. Malzemesi bol, çatışması sağlam, profesyonel ellere teslim bu işin ilerleyen bölümlerde didaktik anlatım biçimden dramaya geçiş yapmasını dilerim. Herkesin eline sağlık!

Anıtkabir’de çekilen ilk dizi

Savaşçı’nın yarın akşam ekrana gelecek olan bölüm tanıtımına denk geldim dün akşam. Televizyonun sesi kısıktı, dalgalanan bir Türk bayrağı ve Anıtkabir’i gördüm. Başa alıp tanıtımı sesini açarak dinledim. Tüylerim diken diken oldu. İlk defa bir Türk dizisini Anıtkabir’de gördük. Mustafa Kemal Paşa’ya selam gönderiyordu dış ses... altı üstü bir bayrak ve Anıtkabir vardı ama insanın gözü doluyordu. Çünkü o gösterilen taş parçasından bu ülkenin kurucusu, o Türk bayrağında binlerce yiğidin kanı vardı. Yarın akşam Savaşçı’yı izleyeceğim. Mustafa Kemal Paşa’ya bizden de selam et olur mu Kılıç Timi!

Son Güncelleme: 3.05.2020 15:14:13
ETİKETLERköşe yazarları