Profesyonel yaşam koçu olan Aynur Tümen’in mesleğini icra ederken duyduğu “Ah, Aynurcuğum, benim hayatım bir roman olur.” cümlesinin verdiği ilhamla, yaşanmış bir hayattan kopup gelen, uzun yıllar ve hatırı sayılır bir emeğin sonucunda ortaya çıkan bir kitap.
Her hayat bir cevherdir aslında. Doğduğumuz yerin şartları, yaşadığımız çevre bizi içimizdeki cevherden çoğu zaman uzaklaştırsa da Sema’nın hayalleri bir bir gerçekleşirken her hayal için bir gerçeğin feda edilişini, ödenen bedelleri görüp şaşırabilirsiniz.
Aşkın kanatlarında yeniden doğuşun ve kendini keşfedişin, ölümün kıyısından zirveye yükselişin masalsı serüvenine tanıklık edeceğiniz ve belki biraz korkacağınız bu satırların sonunda hayallerinizin peşinden gidecek ve içinizdeki cevheri ortaya çıkaracak cesareti Mina’nın azminde ve tutkusunda bulacaksınız.
Kitaptan;
“15 uzun yıl geçmişti o yağmurlu akşamın üzerinden. Neden? Niçin? Yaşamın karşı gelinmez akıntılarına, bizleri hangi görünmez güçler atıyor? Geriye yolu olmayan, hep ileriye doğru, hep aynı kaderin çizgisinde akan çalkantılı sular…”