Önce şöyle bir bakalım… Yeni yıla girdik, bildiğimiz kanallar “bildiğimiz” gibi değil… Çünkü TV kanalları bölüm başına milyonlar ödedikleri dizilere ara verdiler ve “Bakalım ne olacak?..” dediler.
Ne oldu?.. Hiçbir şey… Her zamanki günlük izlenme oranlarına yakın seviyede yayınlarını sürdürdüklerin gördüler.
Bu durumda yine ayda 25 Milyon TL’yi havaya atmaya devam edebilirler mi?.. Çok zor… Belki kısa bir süre daha ama hepsi bu kadar!..
Peki bu durumda diziler ne olacak?.. Dizi sektörü bitecek mi?..
Tam tersi… Dizilerin yayın yeri değişecek. Çünkü dizilerin artık açık kanalda tamamen bedava yayınlanması imkansız… Haa, çok paranız varsa, devam edebilirsiniz!!!
İşte bu durumda diziler belki 1 TL gibi çok küçük rakamlarla şifreli ya da digital ortamlarda yayınını sürdürecek. 3 milyon kişi izlese 1 TL’den anında nakit 3 milyon TL kazanılacak ve aslında şu anda TV’lerden parasını alamayan yapımcılar da rahatlayacak.
Bu konuda tek dezavantaj, yeni oyuncuların çıkmasının zorlaşması, anında başrol verilen oyuncu riskine artık girilememesi olacak. Çünkü parayla satılacağı için “olan”, “bilinen” isimler daha değerli olacak.
Kısaca bu kanallardan çıkmakla birlikte, diziler bitmeyecek tam tersi bütçeleri dahi büyüyecek. O nedenle yakında Kanal D’nin yine Kanal D-Dizi vs vs isimlerle(ama şifreli) ikinci bir oluşumu hayata geçireceklerine şahit olacaksınız. Artık sürekli “tekrarlar” oynattıkları ve imajları tükenen teve2, TYT,TV 8.5 gibi kanalların olmayacağını onların yerini şifreli kanalların alacağını göreceksiniz.
İşte bu arada dediğimiz hamleyi ilk Fox TV yaptı ve Fox Play’i kurdu. Çok iyi bir düşünce… Ama teknik olarak iyi araştırmamışlar ve umduklarını bulmaları, yüzde 90… Çünkü sözünü ettikleri sistem eski!.. Bu kadar doğru bir yola çıkıp, dünyada bin tane benzeri olan ve feci internet kullanma üzerine kurulu bir sistemi inşa etmek büyük hata… Denizi geçip, derede boğulmak gibi… Hele hele Türkiye’de yılbaşından beri internetin ne kadar pahalı olduğunu düşünürsek, ulaşabilecekleri seyirci azlığını düşünün!.. Puhu ve Blu da aynı dertten muzdarip… O nedenle çok zor işleri… Aslında yeni çıkacak olan(hatta şu anda Turksat’ta denemeleri başlıyor) sistemi kullansalardı ya da bundan haberleri olsaydı işleri çok çok rahat olacaktı ve inanılmaz bir kitleye ulaşmaları işten bile değildi.
Çünkü… Yeni çıkan ve şu günlerde Turksat’ta denemeleri yapılacak olan Sattube teknolojisiyle, tek yönlü internet kullanarak uydudan direkt-bedava internet yayını yapabileceklerdi. Kısacası bu sistem tek yönlü internet yayınına imkan veriyor. Karşınızdakinin interneti olmasa bile!.. Hatta karşı taraf ayrıca internet bağlayarak ama bu kez çok çok düşük maliyetle çift taraflıya da dönebiliyor. Yani müthiş avantajlı bir yayın dönemi başlamak üzere… Turksat’ın son dönemde çok kanal kaybettiğini düşünenler, bu teknolojiyle yakında çok şaşıracaklar. Bu uzun bir konu… Ama detay öğrenmek isteyen kanallar bu konuların uzmanı olan genel müdürümüz Anılcan Tanrıyar’dan (anilcantanriyar1@gmail.com) bilgi alabilirler. Çünkü Anılcan bey, bu sistemi kullanıp UçanKuş TV’nin diğer bir özel yayınını yaklaşık iki yıl boyunca yurt dışına-tüm dünyaya ulaştırdı. İnterneti olmayanların evine internetle girdi!.. (Bu arada Turksat yöneticilerini de kutlamak gerek, uydu yayıncılığı bitiyor denilirken, tam tersi uydu ile internetin nasıl bir araya getirilebileceğini gösteren teknolojiye çok çabuk adapte oldular ve daha kimse fark etmeden denemelere de başlamak üzereler)
Sonuç olarak Fox, çok doğru düşünüyor ve Cenk Soner’i gerçekten kutlamak gerek ama uygulamada ekibin işi çok zor. Fakat yine de TV’lerin geleceğinde bu değişimi görmeleri ve ilk adımı atmaları da onlar adına çok önemli… FOX TV yöneticilerini de kutluyoruz. Sonuçta şekli koyduktan sonra yeni teknolojilere de adapte olabilirler diye düşünüyoruz. Ama hep deriz, TV dünyasında çocuğu ölü doğurmamak gerek diye!..
Bu arada farkındaysanız, her yerde Kral TV kapanma haberleri var. Aslında buna kapanma demek çok doğru değil… Müzik de, dizi sektörü gibi yer değiştirmesi gereken birkaç sektörlerden bir… Oradaki sorun maliyet değil, izleyicinin kullanma şekli… Çünkü seyirci, dinleyici artık istediği müziği açıp TV kanalında “Bakalım yayınlayacaklar mı?..” diye asla beklemiyor ve youtube v.s benzeri yerlerden anında istediğini izleyebiliyor, dinleyebiliyor. O yüzden Kral TV çok doğru yaptı ve digital sisteme geçti. Teknolojiyi iyi takip eden Power da geç kalmadan aynı şeyi yapacaktır. (Bu arada sadece müzik yayınlayan radyoların da kötü günler bekliyor. Çünkü artık müzik dinleyenler cep telefonlarından istediği şarkıyı seçip, bluetooth'la (ya da onun yerine yeni gelecek bir modern şekil daha var) dinleyebiliyor. O nedenle yakında müzik değil “konuşan” radyolar revaçta olacak. Bunun farkında olan Show Radyo gibi kuruluşlar da bu şekilde transferlere başladılar bile…
Bu arada üstte yazdığımız müzik v.s tarzında uyduda yayın yapan kanalların çoğu kapandı ama kimse farkında değil… Uyduda yaklaşık 650 kanal varken şimdi 100 küsura indi. Bunu “TV’cilik bitiyor” şeklinde algılamamak gerek… Yayın şekli uygun olmayanlar düşüyor, yayın şekli uygun olanlar ise çok ama çok daha değerli hale geliyor.
Artık RTÜK’ün de yeni lisans vermediği bu ortamda, birkaç ay sonra medya sahibi olmak isteyenleri daha büyük bir uğraş bekliyor.
İşte bu nedenle, şu anda büyük zarar eden TV kuruluşlarının da fiyatları, zararlarına karşın çok yüksek…
Örneğin Kanal D’nin yılda 150 milyon TL civarında zarar ettiği söyleniyor. Ama satın almaya kalksanız, 250-300 milyon dolardan aşağı alamazsınız. Show TV, Star ve diğer orta ölçekli kanallar için de durum böyle… Ama bir kısım kanallar ise (üstte yazdığımız şekilde olan) bir kuruş bile para etmiyor. Yayın şekline bağımlı olarak aralarında dağlar kadar fark var.
Peki bu ara hangi kanallar satılabilir?..
İlk adı geçenler listemizde, ön sırada Show TV Grubu var. En fazla 3 ay içinde (ki her an olabilir) satılacağına kesin gözüyle bakılıyor.
Sonrasında Star ve TV 8, 360 Grubu ve şimdilik yazmayacağımız dahası da var…
Medya el değiştirecek Türkiye’de…
Bunu sadece siyaseten diye algılamayın… Değişen teknoloji yeni bir düzen yaratacak, bunu taşıyabilecek olanlar çıkacak… Önümüzdeki günlerde Türkiye’de zenginlerin de değişeceği söylentisi çığ gibi büyümüştü, şimdi medyada da aynısı olacak.
Sonuçta Medya, 3-4 ay içinde eskisinden çok daha güçlü ve önemli hale gelecek. Bunun bir başka nedeni de yeni çıkacak olan internet kanunuyla birlikte bu bilinen-legal grupların çok çok avantaj kazanması… (Bu da çok ayrı ve uzun bir konu… O kanun da çıktı çıkacak çünkü)
Biz yazının sonunda Türkiye’deki yeni Medya patronlarının ülke için hayırlı kişiler olmasını diliyoruz. Çünkü küçülüyor gibi görünen Medya, aslında sayı olarak küçülüp, (bu arada Mart ayından itibaren birçok gazete de kapanacak) çok daha güçlü hale gelecek, değer kazanacak. Biz yayınlarıyla da saygınlık kazanmalarını dileyerek yazımızı noktalıyoruz.
