Elektronik Mahremiyet Bilgi Merkezi (EPIC) adlı bir sivil haklar grubu, Google’ın milyarlarca kullanıcısının içeriklerini kanunsuz şekilde incelediğini ve bu bilgileri kolluk kuvvetlerine teslim ettiğini söylüyor.
ABD’de anayasanın dördüncü maddesine göre devlet bir vatandaşın sahip olduğu şeyleri, suç oluştuğuna dair makul şüphe olmadan inceleme hakkına sahip değil.
Bu yüzden kullanıcı verilerini devletin incelemesi anayasaya aykırı ama Google aynı yasa maddesine tabi değil ve bu işi özel bir şirket olarak yaparak devletin dördüncü maddenin etrafından dolaşmasını sağlıyor.
BAŞLANGIÇTA AMAÇ KAYIP ÇOCUKLARI BULMAKTI
Google ve bazı diğer şirketler, Ulusal Kayıp ve İstismara Uğramış Çocuklar Merkezi’ne yardım amacıyla, çocuklara ait bazı görsellerin ‘hash’ bilgilerini (o görselin imzası), kullanıcıların fotoğrafları ile karşılaştırıp bire bir eşleşmeye rastladıklarında yetkililere haber vermek için gönüllü olmuşlardı.
İmza karşılaştırma yönteminde bir sorun yok çünkü birebir eşleşme olmadan zaten kullanıcıların fotoğrafları görüntülenmiyor.
Polis tarafından aranan bir çocuğun görseli ile birebir eşleşme olması durumunda da zaten polisin devreye girmesi gerekiyor.
Ama EPIC, Google’ın bu yöntemin de ötesinde, görsel eşleştirme çalışmaları yaptığını ve kişilerin bütün fotoğraflarının bu şekilde incelenerek suç unsurlarının arandığını savunuyor.
Google görsel eşleştirme algoritmasının nasıl çalıştığını açıklamadı. EPIC bu algoritmanın, imza karşılaştırmada olduğu gibi yüzde yüz eşleşme aramadığını ve hatalı sonuçlar da verebileceğini söylüyor.
Böyle bir durumda Google’ın masum kişileri polise ihbar etmesi söz konusu olabilir.
FİŞLEME AMACIYLA KULLANILABİLİR
Google geçtiğimiz yıl Çin’de devletin sansür yasalarına uygun bir arama motoru geliştirdiği için eleştirilmişti.
Bu arama motorunda, devletin ‘hassas içerik’ olarak kabul ettiği birçok içeriğin yasaklanması planlanıyordu.
Çin hükumetinin hassas tanımı, çocukların istismarının ötesinde yasaklanmış kitaplara kadar gidebiliyor.
Aynı yöntemle kişilerin fotoğraflarındaki dini ve etnik ögeler de tespit edilerek vatandaşlar fişlenebilir.
Geçtiğimiz günlerde ABD’de bir davada Yargıtay dördüncü maddenin dijital çağda yeniden tanımlanması gerektiğini belirtmişti.
Eskiden kişinin sahip olduğu maddi malların korunması ve izinsiz aranmaması için konulan bu yasanın bugün kişinin dijital varlıklarını da koruması gerekiyor. Mahkeme, devletin vatandaşların konumunu dijital mecralar üzerinden takip edemeyeceğine karar vererek dijital verilerin korunması alanında bir emsal oluşturmuştu.
DEVLET ARADIĞI DOSYAYI BULDUĞUNU NASIL ANLIYOR?
EPIC, kullanıcı dosyalarının araştırılmasının da aynı kapsama girdiğini savunuyor.
EPIC bu aramalar yapılacaksa bile devletin, vatandaşların dijital dosyalarını incelemeden önce, o dosyanın kendi aradığı dosya ile birebir eşleştiğinden emin olması gerektiğini söylüyor.
Ancak bugünkü bilgiler doğrultusunda devletin, Google’ın belirlediği belgelerin arananlarla birebir eşleştiğini doğrulama şansı yok.
EPIC, algoritmanın nasıl çalıştığının ve neye göre dosyaların incelenmesine karar verildiğinin şeffaf bir şekilde açıklanmasını talep ediyor.
