Demet Şener, ihtiyati haciz kararının ardından bu defa İbrahim Kutluay’ın kendisini tehdit ve hakaret ettiğini iddia ederek korunma talebinde bulundu.
Takvim’in haberine göre; İstanbul Aile Mahkemesi’ne dilekçe veren Şener şu ifadelerle bulundu: İbrahim Kutluay boşanma kararının ardından üzerine düşen görevlerini yerine getirmemiştir. Ben de hukuki yola başvurdum. İbrahim Kutluay da bunun üzerine beni arayarak, hakaret ve tehdit etti. Kutluay, bununla yetinmeyip evime gelmiş rahatsız etmiştir. Kutluay, sözlü ve psikolojik şiddet eylemlerini giderek artmaktadır. Kendim ve çocuklarım için endişe duymaktayım."
RAHATSIZ EDEMEYECEK
“HAYATTAKİ TEK İŞİ, BİTMİŞ BOŞANMA DAVASI ÜZERİNDEN MEŞHUR KALMAYA DEVAM ETMEK!”
İbrahim Kutluay, hakkında çıkan haberlerle ilgili olarak sessizliğini ilk kez bozdu.
İşte İbrahim Kutluay’ın yaptığı o açıklama;
Nafakalarla ilgili ödemeler icra takibi başlatılmadan evvel yapıldığı halde, İstanbul 18. İcra Müdürlüğü’nün 2019/16433 Esas sayılı dosyasından tarafıma ödeme emri gönderilmiştir. Bu icra takibinin, hukuka aykırı nitelikte ve açıkça kötü niyetli olması sebebiyle, tarafımca İstanbul 6. İcra Hukuk Mahkemesi’nin 2019/334 E. dosya numarasıyla icra takibine itirazlarımın kabulüne dair şikâyet davası açılmıştır.
Bu nedenlerle;
Hayattaki tek işi, bitmiş boşanma davası üzerinden meşhur kalmaya devam etmeye çalışmak olan ve bu sebeple ödenmiş nafakaları bile ödenmemiş göstermeye çalışan zihniyete yazıklar olsun.
Saygılarımla,
İbrahim Kutluay
ORTALIK FENA KARIŞTI
İbrahim Kutluay’ın açıklamalarının ardından Demet Şener cephesinden de bir açıklama geldi.
İşte Demet Şener’in açıklaması;
Saygıdeğer Basın Mensupları,
Mahkemenin boşanma kararına göre her ayın 1’inde iki çocuğum için ödenmesi gereken toplam 32.500 TL iştirak nafakası ödenmemektedir. Kaldı ki bu nafaka sadece çocuklarım için olup; şahsıma ait bir nafaka talebim dahi kesinlikle bulunmamaktadır... Kendisi de bu miktarı ödemediği için bu icra takibi başlatılmış ve mahkeme tarafından ihtiyati haciz kararı alınmıştır.
Ayrıca yine mahkeme kararı gereğince evlilik boyunca ikametgâh olarak kullandığımız konut üzerindeki tarafıma tanınan sükna(oturma)hakkı, boşanmamız üzerinden zaman geçmesine rağmen karşı tarafça tesis edilmemekte ve oyalama taktikleri mahkeme kararına rağmen devam etmektedir. Bu konuyla ilgili hem kendisine hem de intifa hakkı sahibi olan annesine noter aracılığıyla ihtarname gönderilmiştir. Önümüzdeki günlerde de şahıslar adına bu konu hakkında tüm hukuki yollara başvurulacaktır.
En önemlisi de yine mahkeme kararına göre iki çocuğumun özel sağlık sigortalarının kendisi tarafından karşılanması gerekirken, kendisi çocuklarımın özel sağlık sigortalarını dahi iptal ettirecek psikolojidedir. Yine bu konu hakkında da çocuklarımın hakkını arayacağımın ve tüm hukuki yollara başvuracağımın bilinmesini isterim.
Gerek aramızda yapılan protokol ve gerekse mahkeme kararları bu şahıs tarafından yok sayılmakta ve bu şahıs kendini hukuktan üstün görmektedir.
Ben bir anne olarak çocuklarımın hakkını sonuna kadar korumakla yükümlüyüm.
Kendi çocuklarını bile düşünmeyen bu şahsın tarafıma yaptığı her türlü psikolojik şiddete rağmen, dik durmaktan ödün vermeden hayatıma devam edeceğimi herkesin bilmesini isterim.
Saygılarımla,
Demet Şener
