UÇANKUŞ İHBAR HATTI: Whatsapp Telefon: 0 532 472 88 88 E-Posta: haber@ucankus.net Haber Merkezi: 0212 283 54 54

SERKAN TATAR SORDU, OKTAY ERTUĞRUL CEVAPLADI!

Bu hafta TRT Devlet Sanatçısı İTÜ Türk Musikisi Konservatuarı Şan Bölümü mezunu Türk halk müziği ile başarılı çalışmalara imza atan Oktay Ertuğrul bizler ile birlikte.

SERKAN TATAR SORDU, OKTAY ERTUĞRUL CEVAPLADI!

ST: Nasılsınız? Bize biraz kendinizden çalışmalarınızdan bahseder misiniz?

OE: Merhaba çok teşekkür ederim ülkemizin dünyanın geçirdiği bu süreçte iyi olmaya moralli olmaya çalışıyorum. Aslında iyiyim de  sporu seviyorum ve elimden geldiğince yapıyorum.....Kendime ve sevdiklerime vakit ayırıyorum. Bol bolda müzik çalışmalarıma devam ediyorum evimde. Elazığlıyım. Babam Polis teşkilâtındaydı o yüzden Anadolu’yu gezdik. Zaten memleketimde Doğu olunca türküler  , halk oyunları folklor küçük yaşta hayatımdaydı. Bende ayrı bir ilgi duyuyordum .....İlkokul, ortaokul, lisede  hep bu yönümle dikkat çektim. İstanbul’da liseyi bitirdikten sonra konservatuar öğrencisi bir komşumuz tarafından  konservatuara yönlendirildim. Ve İTÜ Konservatuvarı Şan Bölümü nü kazandım.

Çok kıymetli duayen hocaların eğitimi bana çok şey kattı. Daha sonra imtihanla TRT de Devlet Sanatçısı olmayı hak ettim. Halen TRT Sanatçısı olarak sanat hayatıma devam ediyorum. Tabii bu arada birkaç tane albüm yaptım.

ST: Yine kendiniz gibi başarılı sanatçı Umut Akyürek ile evlisiniz. İş ve özel yaşamınızda birlikteliğinizin olumlu ve yorucu yanları neler okurlarımız ile paylaşır mısınız?

OE: Umut Hanım  konservatuarda sınıf arkadaşımdı. Çok değerli sanatçı arkadaşlarımla aynı dönemde okuduk. Ata Demirer, Hakan Altun, Mahsun Kırmızıgül, Zara, Funda Arar, Ziynet Sali ve Umut Akyürek. Tabii geleceği parlak  iki sanatçı olarak ilişki yaşamak o zamanlar çok olumlu karşılanmadı. Çünkü şöhret tek olup bencilliğin ben merkezciliğin hâkim olduğu bir sektör. Bizim ilişkimiz çok uzun soluklu olmaz diye bakıldı. Camiamızda da o zamanlar herkes ilişkisini saklar ve yalnızmış gibi bir imaj çizerdi. Bu çok daha makbul karşılanırdı. Ancak biz böyle magazin manasız bir hayatı kendimize yakıştırmadık.

Sanat camiasında evlilik çocuk gibi kavramların biraz one çıkmasında bizim önemli bir örnek oluşturduğumuzu söyleyebilirim. Hem TRT de kariyer yaptık hem de çok imkansız görülmesine rağmen ilişkimizi yaşayıp Piyasa dediğimiz özel sektörde de albümlerimizi üreterek magazinde de haber olduk. Zor bir şeyi başardık. Tabii iki sanatçının beraber olmasından kaynaklı dezavantajları yaşadık maalesef. Fedakârlık yaptık ikimiz de. Ancak milletimizden gördüğümüz takdir değer  sevgi bize her zaman moralce güç oldu.

 

ST: Çocukluk yıllarından itibaren memleketinizde dut ağaçlarının başında türkü söylemeye başladığınızı okumuştum. Aslan yattığı yerden belli olur ata sözümüz de olduğu gibi siz de sanatla ilgilenmeye küçük yaşlarda adım attınız sonrasında süreç nasıl ilerledi?

OE: Evet çocukluğumun en güzel yıllarını Elazığ’ da köyümde geçirdim. Doğanın köy hayatının yalın, sade hali ve Anadolu kültürü bana çok şey kattı. Bir hayat felsefesi kattı. Türküleri dinledim mahalli sanatçılardan ve ruhuma işleyen türkülere gönül verdim...Ve tabii söylemeye başladım. Anadolu bir büyük medeniyet. Her yöremiz ayrı bir zenginlik kültür hazinesi. Eşi benzeri de yok dünyada.

ST: Dünyanın pandemi ile mücadele verdiği bu günlerde her alanda olduğu gibi şüphesiz ki sanat ve müzik dünyası da etkilendi. Konserleriniz sahne ve Tv çalışmalarınız bu dönemde nasıl ilerliyor?

OE: Maalesef ülkemizde yaprak kımıldasa ilk etkilenen sektör sanatçılar, müzisyenler. Doğal afet, terör  , hastalıklar  , ekonomi,  kazalar , şehitlerimizin acısı olabilecek her olumsuz üzücü olay ilk konserlerin ve müziğin durması oluyor. Bu süreçte de aynı oldu. Her şeyin düzelmesini bekliyoruz.

ST: Sanatçı olmaya karar verdiğinize aileniz den destek gördünüz mü? Mesleğinize başladığınız günden bugüne sanat hayatınızda neler değişti?

OE: Konservatuara yöneldiğimde iyi bir futbol hayatım vardı,  Genç milli takım seçmelerine davet edildiğim  profesyonel olacağım sene konservatuarı kazandım. Babam futbola devam etmemi, annemse geleceğimi düşünüp bir üniversite mezunu olmamın daha doğru olacağını söyledi. Benimde onlarında öyle büyük hedeflerimiz yoktu. Allah nasip etti bugün mesleğim ses sanatçılığı. Onlarda mutlular tabii. İyi  bir musiki ve türkü dinleyicisidir Annemde, Babamda. Gurur duyuyorlar sağ olsunlar. Sanat hayatımda milletimizin sevgisini kazanmak büyük mutluluk, bizi örnek gösteriyorlar. Protokole çok gidiyoruz. Sağ olsunlar devlet büyüklerimiz takdir ediyor bizi özel konserlere davet ediyorlar.

ST: İnternetin en çok hakkında bilgi aratılan isimlerinden birisiniz, Okurlarımızın sizi daha yakından tanıması için güçlü ve zayıf yanlarınız neler diye sormak isterim?

OE: İnternette çok aranmamın sebebi Umut Akyürek, ben eşimle çok magazin figürü olmamaya özen gösterdim. O çok özel bir ses ve sanatçı , fark yarattı tarzı duruşuyla. zaman zaman katıldığı programlarda , gazetelerde benim görüntüm paylaşılınca adım geçince biranda herkes internetten araştırıyor. Birazda meraklıyız galiba?

Güçlü yanım empati kurma yeteneğim herhalde uzaktan bir insanın ruh halini karakterini iyi tahlil ederim sanırım. İnsanımızı iyi tanırım dolayısıyla da iyi anlaşırım.

Zayıf yanım çok çalışkan ve hırslı olmadım hiçbir zaman. Bizim meslekte çok hırslı olmalısınız.

ST: Ben milli boks antrenörü ve oyuncuyum boks sporuna bakış açınız nedir? Takip ettiğiniz dünyada ve ülkemizde bay bayan boksörler var mı?

OE: Boks sporu benim çok ilgi duyduğum takip ettiğim bir spor dalıdır. Sizi de tanıyorum, biliyorum Hocam. Eğer spora devam etseydim futbol ve boks ta başarılı olurdum diye inanıyorum. Seyda Keser kardeşimde benim iyi dostum iyi bir sporcu zaman zaman beraber olur spor yaparız. Ve Dünya Kickboks şampiyonu Gülşah Kıyak kardeşimle de görüşürüz. Boks çok sevdiğim ve başarılı olmamızı arzu ettiğim bir spor.

ST: Spor ve beslenme ile aranız nasıl?

OE: Spor ve beslenmeyle aram hep çok iyi olmuştur. Çünkü küçük yaştan beri sporun içindeydim. Birde Babamın Halter sporcusu oluşu, sigara, alkol kullanmayışı da örnek oldu sanırım. Ergenlikten itibaren Aktarlardan çıkmadım, doğal beslenmeyi hep uyguladım.

Bugünde kimseyi yaşıma inandıramıyorum…

Ne mutlu bana.

ST: Hayat felsefenizi nasıl tanımlarsınız?

OE: Hayat felsefem sanırım, Anadolu Medeniyeti ve İslâm Medeniyeti felsefesi. İnancımı yaşamak. Ve hayatıma insani ilişkilerime uygulamak. Gösterişten uzak olmayı severim. Günde bir kişiye faydam olsa, bir ihtiyaç sahibine el uzatsam benim için o gün güzel geçmiş sayılır.

ST: Hayatta en büyük korkunuz ve en büyük arzunuz nedir?

OE: Hayatta en büyük korkup sevdiklerimi vakitsiz kaybetmek ve birde yaradanın huzuruna imansız gitmekten çok korkarım.

ST: Bir gününüz nasıl geçiyor? Sanatınız dışında hobileriniz ilgi alanlarınız neler?

OE: Bir günüm normal şartlarda eğer TRT’ de kayıt, tv yada konser varsa TRT Istanbul Radyosunda birkaç saat geçiyor. Stüdyoda özel bir çalışmam varsa ona vakit ayırırım. Birde söylediğim gibi Futbol Aşkım var. Ben Fenerbahçe Master +40 futbol takımının Başkanı ve oyuncusuyum. Haftada üç gün takımımla beraberim, ligimiz var. Hazırlıklar devam.

ST: Oktay Ertuğrul’u en iyi ifade eden 3 kelime nedir?

OE: Beni en iyi edecek kelimeleri beni tanıyanlar söylese sanırım daha iyi olur. Ben kendime torpil yapabilirim. Sanırım. İyi niyetli, alçak gönüllü ve eğlenceli olduğumu söylüyorlar sağ olsunlar.

ST: 2020 tüm insanlık için zorlu bir süreç oldu bu dönemde siz nasıl etkilendiniz? Hayatınızda neler değişti?

OE: Ben insanlık tarihini ve İslâm tarihini öğrenmeye çalışırım kendimce. Açıkçası bu tür süreçler bekliyordum son yıllarda. İnsanlık ve dünya hayatı başladı başlayalı bir döngü hep varolmuştur. Kuruluş, varoluş sahipleniş, yaradana sığınma, inanç birliği, yükseliş, zenginlik ,unutuş, yoldan çıkış, isyan , azgınlık, kendine tapma, çöküş. İnananlar ve inanmayanların  mücadelesidir bu Dünya hayatı. Ve son sözü söyleyecek olanda Her şeyi yoktan var eden Yaradan, Yaşayıp göreceğiz. Ancak benim gördüğüm amansız bir mücadele iyice kızıştı. Bu pandemi sonrası Yeni Dünya Düzeninden Ülkemiz Vatanımız  Türkiye Cumhuriyeti ve İslâm güçlenerek çıkacaktır.

ST: Müzik sektöründe kıyasıya bir rekabet var kendiniz örnek aldığınız ya da rakip gördüğünüz isimler var mı?

OE: Dediğim gibi ben öyle rekabet denilen kavramın hiç içinde olmadım özen gösterdim. Ancak şahsına münhasır derinliği olan birçok ustayı örnek alırım. Anadolu Ozanlarını ,Âşıklarını, Tümünü, Aşık Veysel, Neşet Ertaş, İzzet Altınmeşe,  Mehmet Özbek , Müslüm Gürses,  Ferdi Tayfur daha onlarca isim sayarım.

ST: Türkü seçimlerinizde ve şarkı söylerken nasıl bir ruh hali içinde oluyorsunuz ve nelere dikkat ediyorsunuz?

OE: Türküler bin yıllık bir geleneğin mirası yaşayan tarih milli karakterimiz, örfümüz.

Yaşandıkça tarihe düşmüş anlatım, ağıt. Onu bende okurken yürekten hissederim. Gönlünde hissetmeden, ruhuna sindirmeden türkü layıkıyla okunmaz.

ST: Sahne öncesi nasıl hazırlanırsınız? Uğuruna inandığınız uygulamalar yapar mısınız?

OE: .Sahne öncesi saz üstadlarımla sohbet eder, türkülerin havasına girerim, onların tınılarıyla hazırlarım kendimi. Dua ederim tabii. Rabbim utandırma diye.

ST: Evlilik ve beraberliklerin uzun soluklu ve kalıcı olması için çiftlere tavsiyeleriniz nedir? Size göre mutluluğun sırrını paylaşır mısınız bizler ile.

OE: Mutluluğun sırrı empati, anlayış, öncelik verme… onun seni senin de onu kendinden önce düşünebilmesi. Bencillikten uzak olmak. Dostluklar nasıl eskimiyorsa, yaşandıkça güzelleşiyorsa, ilişkilerde öyledir unutmamalı Tazelenir her zaman yeter ki öyle görülsün.

ST: Son olarak okurlarımıza neler söylemek istersiniz?

OE: Size çok teşekkür ederim Serkan Hocam. Okurlarınıza da  sevgilerimi, hürmetlerimi sunarım. Hayatları güzelliklerle varolsun. Türkü ve musiki dinlesinler. Entellektüel olurlar, Enerjileri farklı olur. Sevgiler Herkese.

Milli boks antrenörü oyuncu Serkan TATAR

Son Güncelleme: 14.10.2020 17:51:20
ETİKETLERserkan tatar  oktay ertuğrul