Giresun Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından iki sanık için ayrı ayrı hazırlanan ve 2. Ağır Ceza Mahkemesince kabul edilen iddianamelerde, amca S.T. için "çocuğu kasten öldürmek" suçundan 12 ila 15 yıl, hala A.Ç için de "suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar hapis cezası talep edildi.
OLAY TARİHİNDE 13 YAŞINDAYDI
İddianamede, S.T'nin olay tarihinde 13 yaşında olduğu, amca ile halanın da aralarında bulunduğu 7 kişinin 12 Şubat'ta gözaltına alındığı hatırlatıldı.15 Şubat'ta iki sanık dışındakilerin serbest bırakıldığı, S.T ve A.Ç'nin çelişkili ifadeler vermesi üzerine sorgulamalarının devam ettiği vurgulandı. S.T'nin, halası ile İkra Nur'u çuvala koyarak Salman deresi yatağına götürdükleri ve sığ bir yere bıraktıklarına işaret edilen iddianamede şunlar kaydedildi:
"S.T'nin, oyun oynarken tartıştıkları sırada eliyle sırtına vurarak yere düşürdüğü, İkra Nur'un yere düşmesi üzerine ağlamaya başlaması ile amca, ailenin kendisine kızacağı endişesiyle İkra Nur'un susması için ağız ve burnunu eliyle kapatıp çırpınıp hareketsiz kalana kadar nefessiz bırakarak ölümüne sebebiyet verdiği, bu anlatımlar sonucu nefessiz bırakarak ölüme sebep olması şeklindeki eyleminin çocuğa karşı nitelikli kasten adam öldürme suçunu oluşturduğu ve atılı suçu işlediği anlaşılmıştır."
"İKRA NUR'UMUN ÖLÜM YIL DÖNÜMÜ..."
İkra Nur'un halası A.Ç. için hazırlanan iddianamede ise halanın telefon incelemesinde henüz İkra Nur 30 Haziran 2020'de ölü olarak bulunmadan önce telefon takvimine 27 Haziran 2020 ve 28 Haziran 2020 tarihlerinde "İkra Nur'umun ölüm yıl dönümü" şeklinde iki kayıt oluşturulduğunun tespit edildiği aktarıldı.
-Anne Nazlı-
"Suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme" suçundan 6 aydan 5 yıla kadar ceza istenen hala için ise iddianamede şu ifadelere yer verildi: "Tüm dosya kapsamı, şüpheli savunmaları, yer gösterme ve bu sıradaki beyanları, cep telefonunun takvimine eklediği not birlikte değerlendirildiğinde, olay günü şüphelinin kardeşinin şüpheliyi çağırması üzerine 'Osman'ın harman yeri' diye tabir edilen yere gittiklerinde İkra Nur'un yerde hareketsiz bir şekilde yattığını gördüğü, halanın, hayat belirtisi olup olmadığını anlamak için baktığında bir belirti olmadığını anladığı, bunun üzerine İkra Nur'un öldüğünü anlayınca şüphelinin kardeşi ile birlikte cansız vaziyetteki İkra Nur'u çuvalla taşıyarak dere yatağına götürüp bıraktıkları, şüphelinin bu eyleminin suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme suçunu oluşturduğu ve atılı suçu işlediği anlaşılmıştır."
