İşte Kurtulmuş'un açıklamalarından satırbaşları:
Bunu gerilim olarak adlandırmak doğru değil. Bu açık bir saldırıdır. İsrail'in ağır silahla donatılmış polis güçlerinin doğrudan doğruya sivil insanlara karşı hem de kutsal mekanda ibadet ederken mübarek Ramazan günü haince saldırmalarından ibarettir. Bütün dünyanın gözü önünde bu vahşete günlerce hazırlanarak bu noktaya gelmişlerdir. Siyonist İsrail rejimi devlet güçlerini kalkan olarak kullanmıştır. Vahşettir, insanlık suçudur. BM'de bir karar ortaya çıkacakken ABD'nin girişimiyle böyle bir hüküm yayınlanamıyor bile. Bu Birleşmiş Milletler yok hükmündedir, çöp tenekesine atılmıştır. İnsanlık sınavı da veriliyor. Bu soykırıma sessiz kalanlar da bu suçu işleyenler kadar tarih önünde suçludurlar. Dur demeyen herkesin vebali olacak.
İşin bu noktaya gelmesinde iki önemli bileşeni çok iyi görmemiz lazım. 1990'da ABD'nin Irak'ı işgaliyle başlayan süreçte şöyle İslam dünyasına bakın. Paramparça hale gelmiştir. Eski dönemde İslam dünyası ikiye ayrılmıştı. Bir taraf Amerikan bir taraf Rusya yanlısı.. Ama maalesef bugün İslam dünyasının bazı yöneticileri İsrail'le anlaşabilmek için kuyruğa girmiş vaziyette. İsrail 'Zaman bu zamandır, kendi işimizi bitirelim, altın vuruşu gerçekleştirelim' diyor. Sadece İsrail'deki bir kaç milyon Yahudi değil, gücü uluslararası siyonizmdir. Bir çok yerde uluslararası siyonizmin eli kolu vardır. Bu gücünü de kullanarak Filistin'in bütünüyle işgal etmek için on yıllardır sürdürdükleri hazırlıkları bir noktaya getirmiştir. İsrail iç siyasetindeki gerginlikler, İslam, Hristiyan düşmanı, aşırı sağın yükselişi de bu işin üzerine tuz biber oluyor.
