ANILCAN TANRIYAR YAZIYOR;
YARGI SKANDALIYLA İLGİLİ HER GÜN YENİ BİR ŞEY GÜN YÜZÜNE ÇIKIYOR. ASLINDA İSİMLER ALENEN HSK RAPORU’NDA OLMASINA RAĞMEN HALEN BİR ADIM ATILMIŞ DEĞİL. HAKİMLERLE-SAVCILARLA RESİMLER ÇEKTİRENLER, SAVCILARIN ODALARINDAN KORUMALARIYLA ÇIKANLAR V.S ADIM ATILMAYAN HER GÜN YARGIYA GÜVEN AZALIYOR.
Anadolu Başsavcısı İsmail Uçar’ın HSK Raporu’ndan sonra Yargı’da yaşanan depremlerin ardı arkası kesilmedi.
En şaşırtıcı olan ise raporda ismi geçenlerle ilgili hala bir adım dahi atılmadı.
Bu da aslında halkın adalete, yargıya olan güvenini bitirme noktasına getirdi.
Bekir Altun, Sidar Demiroğlu, Metin Güneş, Necat Gülseven gibi isimlerin yer aldığı bu raporu destekleyen ses kayıtları verildiği bile yazıldı.
Ancak gelin görün ki bu ismi geçen herkes hala mevkilerinde…
Bir hakimin verdiği dilekçe geçen şu cümle olayın önemini gösteriyor aslında: “Yargıda herkesin korktuğu bir yapılanma”
İşte bu yapılanma içinde kimler olduğu aslında yargı dünyasında herkes tarafından biliniyor. Ancak hala inanılmaz bir şekilde harekete geçilmiyor.
Diğer bir taraftan da yine bu kişilerin iltisaklı olduğu davalar devam ediyor.
Böyle bir ortamda yargının verdiği hangi karara kim güvenebilir.
Adaletin tesis edilemediğinin düşünülmesi, bütün kurumları çöküşe sürükleyebilir.
Aslında bu konuda en güzel cümleyi Cumhurbaşkanı Erdoğan, Adli Yargı Hâkim ve Cumhuriyet Savcısı Kura Töreni’nde yaptığı konuşmada söylemişti;
“Devlet; adalet üzerinde yükselir, gelişir, güçlenir, büyür. Adaletin olmadığı bir devlet, tıpkı temelsiz bir bina gibi, eninde sonunda yıkılıp gitmeye mahkûmdur”
O yüzden yargı içindeki iddia edilen bu yapılanma aslen bir beka meselesidir!